23 Nisan’daki 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından İstanbul olası büyük bir afete ne ölçüde hazırlıklı sorusu yeniden gündeme geldi. Toplum Çalışmaları Enstitüsü, “İstanbul’da kişi başına yalnızca 6 metrekare yeşil alan düşüyor” diyerek toplanma alanı yetersizliğine dikkat çekti. Raporda, “Depremde güvenli alan, bir mahkûmun hücresinden küçük olmamalı.” ifadesi yer aldı.
BERFU KARGı
23 Nisan’da Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından İstanbul’da toplanma alanlarının yeterliliği yeniden tartışma konusu oldu. Deprem sonrası binlerce insan geceyi sokaklarda geçirdi, bazı semtlerde vatandaşlar park ve bahçelerde çadırlarda kalmak zorunda kaldı. Yaşananlar, megakentte olası büyük bir afete ne ölçüde hazırlıklı olunduğu sorusunu yeniden gündeme taşıdı.
Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nün yaptığı çalışmaya göre, İstanbul’da yasal kriterlere uygun toplanma alanı olarak kabul edilebilecek açık ve yeşil alan miktarı, kent nüfusuna oranla son derece yetersiz. Analize göre, İstanbul’da kişi başına düşen yeşil alan sadece 6 metrekare. Bu rakam, F tipi cezaevlerinde bir mahkûma ayrılan 10 metrekarelik alandan dahi daha az.
Mevzuata göre bir alanın afet toplanma alanı olarak kabul edilebilmesi için yedi temel kriteri karşılaması gerekiyor: nüfus yoğunluğu, tahliye ve ulaşım kolaylığı, yaşlı ve engelliler için erişilebilirlik, ikincil tehlikelere mesafe, düz ve engelsiz arazi yapısı, konutlara yakınlık ve temel altyapı hizmetlerine erişim (elektrik, su, tuvalet). Bu kriterler göz önünde bulundurulduğunda, alışveriş merkezlerinin otoparkları gibi geçici barınma alanlarının bu işlevi yerine getirmediği görülüyor.
İSTANBUL'UN YALNIZCA 18 BİN HEKTARLIK KISMI AÇIK VE YEŞİL ALAN
Enstitü’nün verilerine göre, İstanbul’un toplam 420 bin hektarlık alanı içinde yalnızca 18 bin hektarlık kısmı açık ve yeşil alan olarak kayıtlarda yer alıyor. Bu da, kent genelinde büyük bir deprem sonrasında toplanacak kalabalık nüfus için ciddi bir alan eksikliği olduğunu ortaya koyuyor.
Ayrıca İstanbul Planlama Ajansı’nın 2024 verilerine göre, deprem sonrası yaklaşık 42 bin 200 kişinin barınabileceği potansiyele sahip alanların içinde 95 adet AVM yer alıyor. Bu da yeşil ve kamusal alanların yerini ticari yapıların aldığını bir kez daha gösteriyor.