Ege Denizi sabaha karşı 6.0 büyüklüğündeki depremle sarsıldı! İstanbul depremini önceden bilen Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’dan çarpıcı analiz: Depremin merkez üssü neresi? Yeni sarsıntılar hangi bölgeleri tehdit ediyor? Marmaris, Bodrum ve Kuşadası için dikkat çeken uyarılar...
Bu sabah saatlerinde Güney Ege'de, Girit'in kuzeyindeki derin çukurda meydana gelen Richter ölçeğine göre 6.0 büyüklüğündeki deprem, Türkiye'nin Ege kıyılarında, özellikle Girit, Bodrum-Gökova Körfezi ve İzmir Körfezi'nin Gediz Deltası gibi geniş bir alanda hissedilerek endişe yarattı. Geçtiğimiz ay (23 Nisan) İstanbul'da yaşanan 6.2'lik depremi önceden yaptığı nokta atışı tahminleriyle tüm dikkatleri üzerine çeken Jeoloji ve Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, YouTube kanalında bu son Ege depremine dair kapsamlı bir değerlendirme yayınladı.
DEPREMİN MERKEZİ VE OLUŞ MEKANİZMASI: "GİRİT'İN KUZEYİNDEKİ ÇUKURDA!"
Prof. Dr. Üşümezsoy, depremin Girit'in güneyindeki alışılageldik sıkışma kuşağında değil, adanın kuzeyini sınırlayan derin çukurda, Gökova'dan Kos'a ve Karpathos'a inen çöküntü alanının batısında gerçekleştiğini belirtti. Üşümezsoy, "Bu deprem, Anadolu'nun saatin tersi yönde dönerek en güneyde Helen Yayı Çukuru üzerine doğru yürümesiyle oluşan gerilme sisteminin bir parçası. Bu hareket, Marmaris bölgesi, Gökova Körfezi, Bodrum Yarımadası, Kuşadası Körfezi, Sisam ve İkarya gibi çökme alanları oluşturmaktadır," diyerek depremin tektonik arka planını açıkladı.
"10 KİLOMETRE ÇAPINDA BİR FAY YIRTILDI! KARPATHOS YÖNÜNDE DEPREMLER YARATABİLİR!"
Depremin yaklaşık 100 kilometrekarelik bir alanda, yani 10 kilometre çapında bir çember içindeki fay düzleminin yırtılmasıyla meydana geldiğini ifade eden Prof. Üşümezsoy, önemli bir uyarıda bulundu: "Bu anlamda bunun sağında ve solunda, özellikle sağında Karpathos'a doğru giden faylar üzerinde de depremler yaratabilir." Bu potansiyel depremlerin Marmaris, Bodrum ve Kuşadası gibi Türkiye'nin turistik bölgelerinde hissedilerek korku yaratabileceğini, ancak uzak mesafeden gelecekleri için yakındaki bir deprem kadar yıkıcı olmayacağını belirtti. Üşümezsoy, Sisam depreminin Kuşadası Körfezi'ne yakın olmasına rağmen İzmir'deki delta zeminlerini yıktığını hatırlatarak zemin faktörünün önemine dikkat çekti.
BÖLGESEL DURUM VE GEÇMİŞ DEPREMLERLE BAĞLANTISI
Prof. Dr. Üşümezsoy, Ege'nin saatin tersi yönündeki bu dönme hareketinin ve Girit Çukurluğu üzerine doğru ilerlemesinin bölgede karmaşık bir fay sistemi oluşturduğunu ifade etti. "Bu haritada da Girit'in hemen kuzeyinde Girit Çukuru ve Karpathos, doğusundaki Karpathos Çukuru ve Kos'tan Gökova'ya doğru giden çöküntü alanlarının birlikte resmini görmekteyiz," diyen Üşümezsoy, 1957'de Kos'ta, 2017'de Bodrum'da olan depremlerin bu sistemin kuzeyini, bu son depremin ise güneybatı kesimini, yani Girit'in kuzey yamacındaki fay hattını temsil ettiğini söyledi. Ayrıca, 1957'de Santorini, Amorgos, Levitha çizgisinde kırılan 7.7'lik büyük depremin o bölgede stresi boşalttığını ancak Karpathos ve Girit Çukuru'nda kuzeye ve batıya bakan normal fay sistemlerinde gerilme deprem potansiyelini artırdığını belirtti.
FAY ÇÖZÜMÜ VE TEKTONİK ANLAMI
Depremin fay çözümüne de değinen Prof. Dr. Üşümezsoy, Levitha Çukuru'nun doğu kenarındaki kuzey-kuzeydoğu, güney-güneybatı doğrultulu bir yanal atımlı fay çözümü verdiğini ifade etti. Bunu, Karpathos Çukuru'nun kuzeyden saatin tersi yönüne doğru Ege kıyılarına dönmesiyle oluşan bir "transfer zonu" olarak tanımladı. "Bu transfer zonunun batıya doğru bükülen kesiminde ise Girit açılma bölgesi yer almaktadır ve bu bölge içinde yanal atımlı bir fayın oluşturduğu bir depremselliktir," dedi.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'un bu detaylı analizi, Ege Denizi'ndeki sismik hareketliliğin karmaşıklığını ve devam eden riskleri bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle İstanbul depremi konusundaki başarılı tahminiyle güven tazeleyen Üşümezsoy'un uyarıları, bölgedeki vatandaşlar ve yetkililer için önemli bir rehber niteliği taşıyor.