Kılıçdaroğlu’ndan PKK elebaşlarına cevap: Kandil'i Saray konuşturuyor

ERDOĞAN SAHTE VİDEO İÇİN ‘KIVRAK ZEKANIN ÜRÜNÜ’ DEDİ

Türkiye ikinci tur sandığına giderken iktidarın seçim propagandasına sahte broşürler, muhalefeti terörle ilişkilendirmeye çalışan suçlamalar damga vurdu. ‘Terörle ile işbirliği’ iddiasına dayanak gösterilen, PKK elebaşının görüntülerinin yer aldığı sahte videoya ilişkin Cumhurbaşkanı “Ama montaj...” dedi. Erdoğan’ın “Gençlerimizin kıvrak zekasının ürünü” çıkışı da tartışmaları büyüttü.

'TERÖRİSTLERLE GİDİP GÖRÜŞTÜKLERİNİ BİLMİYOR MUYUM'

CHP montaj kayıtlara suç duyurusunda bulunurken Kılıçdaroğlu da sert yanıt verdi. CHP lideri “Cumhuriyet tarihinde bu kadar lekeli bir kampanya görmedik. Bir cumhurbaşkanı nasıl sahtekârlık yapabilir” vurgusu yaptı. Kılıçdaroğlu “Terörist videoları sarayın işine yarar. Onları konuşturan da saray. Gidip görüştüklerini biliyorum. Bunların çevirdiği bütün dolaplardan haberimiz var” dedi.

ÇANKAYA PROTOKOLÜYLE DESTEK

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, ikinci turda Kılıçdaroğlu’na destek vereceklerini açıkladı. İki liderin, Zafer Partisi’nin Çankaya’daki genel merkez binasında gerçekleşen görüşmesi sonrası 7 maddelik mutabakat protokolü duyuruldu. Metinde ‘Tüm sığınmacılar ve kaçaklar en geç bir yıl içinde gönderilecek’ ifadesi yer aldı. Bütün terör örgütleriyle etkin bir mücadele sürdürüleceği kaydedildi. Kayyum uygulamasına dönük ‘Terörle bağlantısı hukuki kanıtlarla sabit olan mahalli idare yöneticileri yerine devlet görevlileri ataması uygulamasına yargı kararı çerçevesinde devam edilecektir’ denildi.

KANDİL’İN ANAHTARI SARAY’IN CEBİNDE

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın montaj video açıklamasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu “Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan bir kişi nasıl sahtekârlık yapılabilir. Bu kadar iftira, düzeysizlik Cumhuriyet tarihinde hiç olmadı” dedi ve ekledi: Kandil’in anahtarı, telefonları senin cebinde. Teröristlerin yaptığı açıklama kimin işine yarar, sarayın işine yarar, onları kim konuşturuyor? Saray konuşturuyor.

Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk TV’de gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Miting alanlarında kendisini montaj videolarıyla hedef alan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tepki gösteren Kılıçdaroğlu “Kandil’i Saray konuşturuyor” dedi. Deprem bölgesine de değinen Kılıçdaroğlu “Hala enkazı kaldırılmayan olduğu yerleri gördüm. Yapılacak çok iş var. Seçim sürecinde orası unutulur gibi oldu. Pek çok sorun var. Oylar bir kişiye gitmez, hedefe gider; beklenti kişiye özgü değil. O zaman insanları robot olarak düşünürsünüz. Daha önce size destek verenler sizin köleleriniz değil. Siyaseten bir kişi durduğu yeri bilmeli. Bu ahlaki bir şeydir. Sahte maskeler düştü.

"İYİ EKONOMİ İÇİN KILIÇDAROĞLU"

Birinci turda sonuç alacağımızı düşünüyorduk ama iki taraf da beklenen sonucu alamadı. Şimdi 2 lider var ve tek bir oy pusulası ve seçime gideceğiz. Bu bir referandum. Siz anayasanın ilk 4 maddesini değiştirmek, kadın haklarının kısıtlanmasını, sığınmacılar Türkiye’de kalsın, yenileri de gelsin istiyorsanız Erdoğan’a vereceksiniz. 2 yıl içinde kendi ülkelerine göndereceğim diyorsanız Kılıçdaroğlu’na vereceksiniz. Dolar 30 liraya çıksın, fakir kitle olarak daha da büyüsün istiyorsanız Erdoğan’a vereceksiniz, daha sağlıklı ekonomi politikası istiyorsanız Kılıçdaroğlu’na vereceksiniz. Hiçbir dezavantaj yok.

"CUMHURBAŞKANI MONTAJ YAPAMAZ"

Bir seçim kampanyasının iktidar tarafından bu kadar kirli, kötü, bu kadar yalana dayalı bir kampanya olduğunu hiç düşünmedik. Vicdanı olan tüm vatandaşlarıma soruyorum. Ya nasıl olur da beni Kandil’de, ben gideceğim de ortak video düzenleyeceğiz. Hayatımın bütün evresinde teröre karşı çıkan birisi için bu kadar ahlaksız, bu kadar düzeysiz bir şey nasıl yapılabilir. Sahte video üreten kişiye ne denir, sahtekar denir. Devletin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan bir kişi nasıl sahtekarlık yapabilir? Kandil’in anahtarı senin cebinde, beni neden suçluyorsun? Bir montajı nasıl gösterirsin. Bir insanda ahlak erdem olmaz mı? Cumhurbaşkanı montaj yapamaz, montaja sığınamaz.

"BU KADAR İFTİRA HİÇ OLMADI"

Biz hiçbir zaman seçim kampanyasını bu kadar kara ve lekeli olduğunu hiç düşünmedik. Aklımın ucundan bile geçmedi. Şu aklınıza gelir miydi. Efendim sen teröristlerle berabersin. Dün akşam TRT’de ne söyledi? Kandil’de ortak bir şeyler yapmışız. Görüntüler mi çıkmış, öyle bir şey söyledi. Sözde kampanya yapmışız. Bu kadar ahlaksız, düzeysiz bir iş nasıl yapılabilir. Allah’a sığınıyorum. Keşke karşıma gelse de ‘yemin et’ derim, ‘Allah’a inanıyorsun yemin et’ derim. Niye iftira atıyorsun? Kandil’in anahtarı senin cebinde. Telefonlar senin cebinde. Bir montajı kalkıp da nasıl gösterirsin. Böyle bir rezalete nasıl izin verirsin. Biz bunu hiç hesaplamadık. Terörist videoları kime yarar? Benim işime mi yarar, sarayın işine mi yarar? Düşündüğünüz zaman sarayın işine yarar, onları kim konuşturuyor? Saray konuşturuyor. Ben boşuna mı diyorum, Kandil’in anahtarı Erdoğan’ın cebindedir diye. Bütün dolaplarını biliyoruz bunların.”

ÖZDAĞ ‘KILIÇDAROĞLU’ DEDİ

ATA İttifakı adayı Sinan Oğan’ın çok konuşulan ikinci tur kararının ardından Zafer Partisi lideri Özdağ da Kılıçdaroğlu ile görüştü.

7 maddelik protokol metnine imza atan liderler kararı basın toplantısında açıkladı. Özdağ, sığınmacılar konusunda Kılıçdaroğlu’nun daha net politikaları olduğuna vurgu yaparak ikinci tur için “Zafer Partisi olarak Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı verdik” dedi.

ATA İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olarak seçime giren Sinan Oğan’ın Cumhur İttifakı’na desteğini açıklamasının ardından gözler ‘Sinan Beyin kararı kendi tercihidir’ diyen Ümit Özdağ cephesindeydi. Özdağ ile Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu yoğun geçen görüşmelerinin ardından dün ortak açıklama ile kararı duyurdu. Özdağ, Cumhur İttifakı ile gerçekleştirdiği toplantıya ilişkin “AK Parti Genel Başkanvekili Numan Bey bizi ziyaret etti. Bizden destek istediler. Sığınmacılar konusunda ne yapmayı düşünüyorsunuz diye sorduk. Anlattıkları şey sığınmacıların vatanlarına dönemsini içermiyordu” diyerek Kılıçdaroğlu ile bu konuda ortak bir zeminde buluştuklarını kaydetti.

"KILIÇDAROĞLU ÇOK NET"

Özdağ, ikinci turda Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini ise şu sözlerle ifade etti: “Kemal Bey çok net bir şekilde sığınmacıların vatanlarına dönmesi gerektiğini ve bu politikayı izleyeceğini söyledi. Bu politikanın detaylarını konuştuk. Ve Zafer Partisi’nin önermiş olduğu bir sene içerisinde uluslararası hukuka uygun dönen Suriyelilerin Suriye’de güvenliğini sağlayacak ama Türk ekonomisinin üzerindeki büyük yükü de kaldıracak, uyuşturucu çetelerini sokaklarımızdan çözecek bir model üzerinde kendisi ile fikir birliğine vardık. Bundan dolayı da Zafer Partisi olarak Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı verdik. Tüm seçmenlere çağrım şu: Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verin.”

"BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ"

Kılıçdaroğlu ise şunları söyledi: “Bir metin hazırlandı. Türkiye’nin geleceği açısından, huzurlu bir ülke olması açısından, Türkiye’nin güçlendirilmiş parlamenter sisteme kavuşması açısından her bir partiye sorumluluklar düşüyor. Güzel sonuçlar elde edildi. Slogan da fena değil, birleşe birleşe kazanacağız. Umarım Türkiye çok daha güzel bir atmosferde seçim sonrası tekrar buluşacağız.”

KAYYUM ATAMASI YARGI KARARINA BIRAKILACAK

Özdağ ile Kılıçdaroğlu’un açıklamalarının ardından imzalanan ortak protokol metni ün detayları paylaşıldı. Metinde yer alan 7 madde şöyle:

1. Anayasamızın ilk 4 maddesi ve 66. madde de yer alan Türk Vatandaşlığı konusundaki tanımı ve içeriği korunacaktır.
2. 1924 yılında kurulan milli-üniter-laik devletten asla taviz verilmeyecektir.
3. Başta Suriyeliler olmak üzere tüm sığınmacılar ve kaçaklar en geç 1 yıl içerisinde ülkelerine geri gönderilecektir.
4. Devletin varlığı ve bütünlüğünü hedef alan başta FETÖ, PKK, IŞİD olmak üzere bütün terör örgütleri ile etkin ve kararlı mücadele edilecektir. Terörle mücadele çerçevesinde, terörle bağlantısı hukuki kanıtlarla sabit olan mahalli idare yöneticileri yerine devlet görevlileri ataması uygulamasına yargı kararı çerçevesinde devam edilecektir. Terörle müzakere değil, mücadele edilecektir. Türkiye’nin milli ve üniter devlet yapısını hedef alan hiçbir siyasi ve hukuki düzenlemeye izin verilmeyecektir.
5. Devletin bütün birimlerinde yapılacak görevlendirmelerde sadakat değil, liyakatin esas alınması sağlanacaktır.
6. Bütün yolsuzluklar ile hukuk çerçevesinde çok etkin bir şekilde mücadele edilecektir.
7. Devletin vatandaşına karşı şeffaf olunması ve açık davranması konularında tam mutabakata varılmıştır.