Trafikte her an karşılaşılabilecek risklere karşı kasko ve trafik sigortası yaptırmak kadar, aracın mevcut kondisyonunu belgelemek de büyük önem taşıyor. Özellikle kaza sonrası hasar tespiti yapılırken, aracın geçmişteki bakımlı halini kanıtlayabilmek, hak kaybına uğramanın önüne geçiyor. Her altı ayda bir aracın güncel fotoğraflarının çekilmesi yasal bir delil niteliği taşıyabiliyor.
Ayak kokusu kabusunun gizli sorumlusu! Çorabınızdaki tehlikeye dikkat
SİGORTA SÜREÇLERİNDE FOTOĞRAFIN GÜCÜ
Bir kaza meydana geldiğinde sigorta eksperleri, araçtaki hasarın ne kadarının yeni, ne kadarının eski olduğunu belirlemekle yükümlüdür. Eğer aracınızın kaza öncesine ait detaylı ve tarihli fotoğrafları elinizde yoksa, eksperin eski olduğunu iddia ettiği hasarlar tazminat kapsamı dışında bırakılabilir. Bu durum, araç sahibinin cebinden ek ödeme yapmasına ya da aracın değer kaybı tazminatının eksik hesaplanmasına yol açar. Düzenli çekilen fotoğraflar, aracın kazadan hemen önce kusursuz olduğunu ispatlayan en güçlü argüman haline gelir.

DOĞRU FOTOĞRAFLAMA NASIL YAPILMALI
Bu yöntemin işe yaraması için çekimlerin belirli standartlarda yapılması gerekiyor. Aracınızı yıkattıktan sonra, güneş ışığının dik gelmediği bir saatte dört köşeden geniş açı, ardından her panelin (kapılar, kaput, tavan, tamponlar) yakın çekim fotoğraflarını almalısınız. Özellikle jantlar, aydınlatma grubu ve camların durumu net şekilde kaydedilmelidir. Fotoğrafların dijital ortamda oluşturulma tarihi bilgisini barındırması, sigorta şirketine sunulacak kanıtın güvenilirliğini artırır.

BEŞ DAKİKALIK TEDBİR BÜYÜK KAZANÇ
Yılda sadece iki kez ayıracağınız toplam on dakikalık süre, kaza sonrası haftalarca sürebilecek bürokratik engelleri aşmanızı sağlar. Bu basit arşivleme yöntemi, sadece kaza anında değil, aracınızı satarken de alıcıya aracın geçmişine dair güven veren bir şeffaflık sunar.


