Kocaeli Üniversitesi'nden Jeoloji Mühendisi Dr. Özge Can Ataş, iklim değişikliği ve kuraklığın Türkiye'deki su kaynakları üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Ataş, özellikle kar yağışlarının azalmasıyla birlikte yeraltı ve yüzey sularının miktarında ciddi bir düşüş yaşandığını belirtti.
Ataş, Türkiye'deki yağışın büyük kısmının buharlaştığını, yeraltını besleyen su miktarının ise giderek azaldığını ifade etti. “Sıcaklıklar arttıkça buharlaşma da artıyor. Bu da su kaynakları üzerinde ciddi baskı yaratıyor. Türkiye artık kurak bir döneme girdi ve önlem alınmazsa sorun derinleşecek,” dedi.

NÜFUS ARTIYOR, SU KAYNAKLARI BASKI ALTINDA
Türkiye’nin mevcut su potansiyelinin zaten sınırda olduğunu söyleyen Ataş, artan nüfus, tarım ve sanayinin su talebini daha da artıracağını kaydetti. “2050’de nüfusun 100 milyona ulaşması bekleniyor. Su tüketimi buna paralel artacak, ama kaynaklar buna yetmeyecek,” uyarısında bulundu.
YERALTI BARAJLARI ÇÖZÜM OLABİLİR Mİ?
İklim değişikliğiyle birlikte barajlardaki buharlaşma da arttı. Bu sorunun önüne geçmek için yeraltı barajlarına yönelindiğini belirten Ataş, Türkiye genelinde 100’ün üzerinde yeraltı barajı inşa edildiğini söyledi. Bu sistemler, tarım ve içme suyu için yer altına depolama imkânı sunuyor. Ayrıca, göl ve baraj yüzeyine yerleştirilen gölge toplarının da buharlaşmayı azaltmada etkili olduğunu ifade etti.

KONYA OVASI’NDAKİ OBRUKLAR DURDURULAMIYOR
Ataş, özellikle Konya Havzası’nda artan obruk oluşumlarının en büyük nedeninin yeraltı sularının aşırı ve kontrolsüz kullanımı olduğunu belirtti. “90 bine yakın kuyudan su çekiliyor. Bu, yeraltındaki eriyebilir kayaçların yapısını bozarak çökmesine ve obrukların oluşmasına neden oluyor. Bu obruklar geri döndürülemez durumda. Ancak daha fazla zarar görmemek için acil önlemler şart,” dedi.
KOCAELİ’DE SU PLANI HAZIR
Kocaeli özelinde ise su yönetiminin daha kontrollü yürütüldüğünü belirten Ataş, Yuvacık Barajı ve Sapanca Gölü arasında oluşturulan sistemin geçmiş kuraklıklarda işe yaradığını aktardı. Kocaeli'de acil durumlar için 100’e yakın yeraltı sondajı bulunduğunu, yeni baraj projeleriyle de geleceğe yönelik adımlar atıldığını söyledi. “2040 yılına kadar su sorunu beklenmiyor ama mevcut kaynakları korumamız şart,” dedi.
Ataş son olarak, Türkiye'de yaygın olarak kullanılan vahşi sulama yönteminin hem toprak hem de su kaynakları için büyük tehdit oluşturduğunu ve bu alışkanlığın mutlaka değişmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
