Türk sanat müziğinin en büyük yorumcularından, sesiyle gönüllere taht kurmuş, Devlet Sanatçısı Muazzez Abacı, 13 Kasım’da vefat etti. Abacı’nın vefatıyla Türk müziğinin en güçlü seslerinden biri sustu. Sanatçı, ne yazık ki 78. yaş gününü kutladığı gün hayata gözlerini yumdu. Abacı’nın kızı Saba Abacı, annesinin vefatının ardından acısını “Şimdi sahnenin ışıkları sonsuza dek söndü. Bana miras bıraktığı tek şey sesi değil, o sarsılmaz haysiyetli duruşu” sözleriyle dile getirdi. Vefat haberinin ardından sosyal medya platformları yasa boğuldu. Hayranları, Abacı’ya veda ederken en çok “Vurgun yemiş gibiyim, sanki biraz yorgunum...” dizelerine atıfta bulundu.
TÜRKİYE’NİN EN ÇOK ARANAN SESİYDİ
1947 yılında Ankara’da doğan Muazzez Abacı, Klasik Türk Müziği (TSM) eğitimini TSM’nin büyük üstatlarından Alaeddin Yavaşça ve Rüçhan Çamay gibi isimlerden aldı. Müzik kariyerine 1970’li yıllarda Ankara Radyosu’nda adım attı ve kısa sürede ülkenin en çok aranan seslerinden biri oldu. Kariyeri boyunca 20’den fazla stüdyo albümü yayımlayan Abacı, 1998 yılında Devlet Sanatçısı unvanı ile onurlandırıldı. TSM’nin zirvesini temsil eden sanatçı, Maksim, Çakıl gibi prestijli gazinolarda sahne aldı; ünü Avrupa ve Amerika’ya kadar ulaştı.
TEK BAŞINA ORKESTRAYDI
Muazzez Abacı sadece bir şarkıcı değildi; sesini makamın, hüznün ve coşkunun mimarı gibi kullandı. Sanat müziği icrasındaki o derin, kadife göğüs sesiyle yorumladığı her şarkıyla dinleyicilerini daima baştan sona ihtişamlı bir duygu yolculuğuna çıkardı. Özellikle geniş vokal aralığı ve makamlar arasındaki kusursuz, sarsılmaz geçişleri sanatçının yorumunu taklit edilemez kıldı.
ALAEDDİN YAVAŞÇA’NIN TAKDİRİNİ KAZANDI
Abacı’nın sanat müziği icrasındaki kusursuzluğu hocası Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça gibi duayenlerin de takdirini kazandı. Müzik otoriteleri, Abacı’nın yorumculuğunu değerlendirirken, onun sesinin “Allah vergisi bir enstrüman olmasının yanında, makam disiplinine mutlak bağlılığın da sonucu” olduğunu sıklıkla vurguladı.
GENÇLERE MAKAM DİSİPLİNİNİN ÖNEMİNİ ANLATTI
Abacı, gençlere yönelik yaptığı birçok çağrıda, otoritelerin bu yorumlarına karşılık gelen kendi sanatsal felsefesini de sıkça dile getirdi. Sanatçı, “Sanmayın ki sadece ses yetiyor” diyerek gençleri uyarır; sanat müziğinin esasının “makam disiplini” olduğunu vurgulardı.
Abacı’nın sesiyle özdeşleşen ve bir kuşağın duygu haritasını çizen şarkılar arasında ‘Vurgun’, ‘İntizar’, ‘Seni Yazdım’ ve ‘Gözümde Özleyiş, Kulağımda Ses’ gibi birçok eser yer aldı. Sanatçı, 1998’de aldığı Devlet Sanatçısı unvanı ve sayısız Altın Plak ödülü ile kalitesini tescilledi.
TRT EKRANLARINDAN GAZİNO SAHNELERİNE
Abacı, kariyerinin en parlak dönemini TRT’nin altın çağında yaşadı. Ankara Radyosu’ndan adım attıktan sonra, 1970’ler ve 80’lerde TRT’nin yılbaşı ve özel kutlama programlarının baş tacı oldu. Sanatçı sadece ses yeteneğiyle değil, sahnedeki vakur, güçlü duruşu ile de seyirciyi etkisi altına aldı. Kostümlerinde kullandığı parlak, bol tüylü (marabou) ve payetli detaylar ikonik imajının parçasıydı. O, Bülent Ersoy, Emel Sayın ve Gönül Yazar gibi isimlerle birlikte ‘Türk Gazino Divası Ekolü’nün en önemli temsilcilerindendi.
Sanatçının cenazesi 17 Kasım Pazartesi günü İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılacak törenin ardından defnedilecek.
‘BİR DEV SES, BİR EKOL, ASLAN YÜREKLİ BİR KADIN’
Abacı’nın vefat haberinin ardından müzik dünyasından baş sağlığı mesajları sosyal medyada art arda geldi:
BÜLENT ERSOY: Bir devir daha kapandı. Canım arkadaşım, bu gece benim içimi yaktın. Yandım, yandım, yandım.
EMEL SAYIN: Can arkadaşım.. Hepimizin kıymetlisi... Öyle üzgünüm ki Seni unutmak mümkün değil. Çok özleyeceğiz.
AJDA PEKKAN: Sanatıyla, zarafetiyle ve yorumuyla kuşaklara ilham veren bu büyük değerimizin hatırası daima yaşayacaktır. Gözyaşları içinde, Sevgili Muazzez Abacı’ya Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine ve tüm sanat camiasına sabır ve başsağlığı diliyorum.
NİLÜFER: Türk Sanat Müziği’nde bir dev ses, bir ekol, aslan yürekli bir kadın. Çok severdim, çok. Kaybettik hem de yaş gününde. Mekânı cennet olsun .
KAMURAN AKKOR: Türk müziğinin büyük ismi, birlikte pek çok kez aynı sahneyi paylaştığım kıymetli sanatçı arkadaşım Muazzez Abacı’yı kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyim. Sanatı, zarafeti ve güçlü sesiyle gönüllerimize taht kuran Muazzez Abacı’yı daima saygı, sevgi ve özlemle anacağım.
EBRU GÜNDEŞ: Bir efsane geçti hayatımızdan... Dev sesi hep kulaklarımızda, gülüşü hep içimizde olacak... Yeriniz dolmaz büyük Abacı... Unutmayacağız!
