ESMAGÜL KOÇAK
Sosyal medya, öğretmenlerin "artık yeter" dediği bir platforma dönüştü. Özellikle il dışı atama bekleyen binlerce eğitimcinin umutları tükenme noktasında. "Öğretmen TR" sayfasında paylaşılan ve kısa sürede viral olan o yorum ise adeta bir çığlık: “İl dışı bu muydu tam olarak? Bir şeyler yapılmazsa herkes kendi okulundan emekli olur yavaştan.” Bu sözler, öğretmenlerin yaşadığı derin hayal kırıklığını ve sistemin tıkanmışlığını gözler önüne seriyor. Peki, öğretmenler neden bu kadar tepkili? İşte sosyal medyayı sallayan o isyanın perde arkası ve talepler...
SOSYAL MEDYA ALEV ALEV: ÖĞRETMENLERİN ORTAK SESİ
X başta olmak üzere sosyal medya platformları, öğretmenlerin il dışı atama çilesini haykırdığı bir arenaya dönmüş durumda. "Öğretmen TR"nin gündeme getirdiği yorum, binlerce öğretmenin yüreğine tercüman oldu. Yorumlarda, "10 yıldır aynı okuldayım, il dışı hayal oldu," veya "Bu sistemle kimse yerinden kıpırdayamaz, emekliliği beklemekten başka çare yok," gibi ifadeler, durumun vahametini ortaya koyuyor. Öğretmenler, yıllardır aynı dört duvar arasında sıkışıp kalmaktan ve kariyerlerinde ilerleyememekten şikayetçi.

ATAMA LABİRENTİNDE KAYBOLAN UMUTLAR: SORUNLAR NELER?
Öğretmenlerin sosyal medyada dile getirdiği ve "artık bıçak kemiğe dayandı" dedirten sorunlar şunlar:
Devede Kulak Kontenjanlar: Açılan kontenjanların talebi karşılamaktan fersah fersah uzak olduğu, bazı illere sembolik rakamlar verildiği ya da hiç kontenjan açılmadığı en büyük şikayet.
Bitmeyen Bürokrasi: Atama süreçlerinin yavaşlığı, karmaşıklığı ve şeffaf olmaması öğretmenlerin sabrını zorluyor.
Mesleki Tükenmişlik Sendromu: Yıllarca aynı okulda çakılı kalmak, öğretmenlerde motivasyon kaybına, mesleki tatminsizliğe ve tükenmişliğe yol açıyor. Bu durumun eğitim kalitesini de olumsuz etkilediği vurgulanıyor.
"Adalet Nerede?" Sorusu: Atamalarda liyakat yerine farklı kriterlerin devreye girdiği iddiaları, özellikle proje okullarına yapılan "keyfî" ve "siyasî" olarak nitelendirilen atamalar, öğretmenlerin sisteme olan güvenini sarsıyor.
ÖĞRETMENLERDEN NET TALEPLER: "ARTIK DUYUN BİZİ!"
Sosyal medyadaki bu dijital ayaklanmada öğretmenlerin talepleri de net:
Acil Kontenjan Artışı: Yer değiştirme hayali kuran binlerce öğretmenin talebini karşılayacak düzeyde kontenjan açılması.
Şeffaf ve Öngörülebilir Süreçler: Kimsenin aklında soru işareti bırakmayacak, adil bir atama takvimi.
Hızlı ve Etkili İşlem: Bürokratik engellerin kaldırılarak süreçlerin hızlandırılması.
Liyakat ve Hizmet Önceliği: Atamalarda tek kriterin liyakat, hizmet süresi gibi objektif veriler olması.

BAKANLIK SESSİZ, SENDİKALAR TEPKİLİ
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) cephesinden il dışı atama eleştirilerine henüz tatmin edici bir açıklama gelmiş değil. Bakan Yusuf Tekin'in proje okullarıyla ilgili “Mağduriyet yaşanmaması için takvimi erken başlattık” sözleri ise öğretmenler tarafından "sorunları anlamaktan uzak" olarak değerlendiriliyor. Eğitim sendikaları ise öğretmenlerin yanında. Eğitim-İş gibi sendikalar, “Hukuksuz atamalar ve baskılar kabul edilemez” diyerek tepkilerini net bir şekilde ortaya koyuyor.
SOSYAL MEDYANIN GÜCÜ: BİR ÇIĞLIK NASIL BÜYÜR?
Öğretmenler, sosyal medyayı adeta bir "dertleşme ve mücadele" platformu olarak kullanıyor. "Öğretmen TR" gibi sayfalar ve X'te başlatılan hashtag kampanyaları (tıpkı geçmişteki “#haddinibilekşisözlük” gibi) kamuoyu oluşturmada ve seslerini duyurmada kritik bir rol oynuyor.
YA ÇÖZÜM YA TÜKENİŞ: ÖĞRETMENLER NE İSTİYOR?
"Öğretmen TR" sayfasındaki o sitem dolu yorum, aslında binlerce öğretmenin ortak duygusunu özetliyor. “Herkes kendi okulundan emekli olur yavaştan” korkusu, sadece bir meslek grubunun değil, eğitimin geleceğine dair de bir uyarı niteliğinde. Eğer MEB, öğretmenlerin bu haklı taleplerine kulak tıkayıp somut ve kalıcı çözümler üretmezse, sosyal medyadaki bu "dijital mitinglerin" ve hayal kırıklıklarının artarak devam etmesi kaçınılmaz. Öğretmenler, "yerimizde saymak değil, mesleğimizde ilerlemek istiyoruz" diyor. Gözler şimdi Milli Eğitim Bakanlığı'nın atacağı adımlarda.
