CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, Türkiye’nin farklı bölgelerinde tespit edilen ve düşürülen insansız hava araçlarına (İHA) ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yaşanan gelişmelerin Türkiye’nin hava savunma sistemleri açısından önemli soru işaretleri doğurduğunu belirten Salıcı, “Bu gelişmeler, savunma mimarimizin sınırlarının, reaksiyon sürelerinin ve karar alma eşiklerinin test edildiği izlenimini vermektedir” dedi.
Salıcı, Türkiye hava sahasında görülen İHA’larla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamasında, son bir hafta içinde üç ayrı İHA olayının yaşandığını ifade eden Salıcı, Karadeniz yönünden gelen ilk İHA’nın ROKETSAN tesislerinin bulunduğu Ankara’nın Elmadağ ilçesi yakınlarında düştüğünü belirtti. İkinci İHA’nın, Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı ve kritik sanayi tesislerine yakın bir noktada İzmit’te, üçüncü İHA’nın ise Bandırma 6. Ana Jet Üs Komutanlığı ile 9. Ana Jet Üs Komutanlığı çevresinde, Balıkesir’de etkisiz hale getirildiğini aktardı.
“İHA’LARIN ETKİNLİĞİ HARP SAHALARINDA GÖRÜLÜYOR”
Silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) harp sahasındaki etkinliğinin son yıllarda arttığını vurgulayan Salıcı, Azerbaycan-Ermenistan arasındaki 2. Dağlık Karabağ Savaşı, Rusya-Ukrayna savaşı ve İran-İsrail arasında yaşanan 12 günlük çatışmaları örnek gösterdi. Türkiye’nin, “Çelik Kubbe” konsepti kapsamında alçak irtifa tehditlerine karşı İHTAR, ŞAHİN, GÖKBERK ve KORKUT gibi radar tabanlı tespit, elektronik karıştırma ve fiziksel imha sistemlerini envanterine dahil ettiğini hatırlattı.
Bu sistemlerin temel amacının mini ve mikro İHA tehditlerini en erken aşamada, düşük maliyetle ve otomatik şekilde etkisiz hale getirmek olduğunu ifade eden Salıcı, yaşanan olayların bu kabiliyetlerin etkinliğinin sorgulanmasına yol açtığını dile getirdi.
"CİDDİ SORU İŞARETLERİ VAR”
İHA’ların ülke derinliklerine kadar sızmasının, alçak irtifa hava savunma katmanında sayısal yeterlilik, konuşlandırma ve entegrasyon gibi başlıklarda sorunlar olabileceğini ortaya koyduğunu belirten Salıcı, “Bu durum, hava savunma mimarimizin etkinliği konusunda ciddi soru işaretleri doğurmuştur” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin, BAYKAR tarafından geliştirilen Bayraktar TB2, TB3, Akıncı ve Kızılelma ile TUSAŞ üretimi ANKA ve AKSUNGUR gibi platformlarla SİHA alanında önemli bir marka haline geldiğini vurgulayan Salıcı, savunma ve bertaraf kapasitesinin de en az taarruz gücü kadar hayati olduğunu ifade etti.
