8 yaşında başladıkları eskrim yolculuğu, onları yalnızca milli takıma değil, aynı zamanda birlikte yürüttükleri bir girişime de taşıdı. Sporun içinden gelen iki genç, Türkiye’de eksikliğini gördükleri eskrim malzemeleri üretimini yerli mühendislikle gerçekleştirdi. Şimdi hem iç piyasaya hem de yurt dışına satış yapan gençlerin hedefleri ise 20 farklı ülkeye ihracat gerçekleştirmek.
SPORLA BAŞLAYAN DOSTLUK
Balıkesirli Turhan Berke Külcü ve İstanbullu Yiğit Ali Dörtbudak, çocuk yaşta eskrim müsabakalarında karşı karşıya geldiklerinde henüz birlikte iş yapacaklarını bilmiyordu. Ancak zamanla bu rekabet, milli takımda dostluğa dönüştü. Üniversite eğitimi için aynı şehirde yaşamaya başladıklarında, spor sevgileri onları ortak bir hedefte birleştirdi.

İthal ürünlerin hem pahalı olması hem de sporcuları zor durumda bırakması, gençleri harekete geçirdi. 2021 yılında kendi şirketlerini kuran ikili, mühendislik bilgilerini kullanarak ilk yerli eskrim ekipmanlarını üretmeye başladı. Ürünler, tamamen Türkiye'deki olanaklarla geliştirildi.
İHRACATA KOSGEB DESTEĞİYLE HIZ VERDİLER
2024 yılında KOSGEB’in girişimci destek programından faydalanarak ihracat kapasitesini artıran gençler, şimdiye kadar Almanya, İtalya, Fransa, İsviçre, Mısır, Kuveyt ve BAE gibi ülkelere satış gerçekleştirdi. Uluslararası müsabakalarda açtıkları stantlarla müşteri ağlarını da genişletiyorlar.

Eskrim ürünlerinin büyük kısmını yerli üretimle temin edebilen girişimciler, aynı zamanda iki yeni ürünü de tamamen kendi Ar-Ge çalışmalarıyla geliştirdi. Bu ürünler, Özyeğin Üniversitesi laboratuvarlarında tasarlandı ve başarıyla ticarileştirildi.
YÜZDE 100 YERLİ MAKARA SİSTEMİ ÜRETTİLER
Eskrimde kullanılan makara sistemini yerli hale getirmeleri ise en büyük başarılarından biri oldu. İtalya ve Almanya’dan ithal edilen bu ürün için yıllık 100 bin dolarlık bir maliyet söz konusuyken, artık tamamen Türkiye’de üretiliyor. Bu sistem, özgün yay teknolojisiyle dikkat çekiyor.

Ürettikleri ekipmanlarla yalnızca ihracata değil, Türkiye’deki spor kulüplerine de önemli bir destek sunan ikili, ürün maliyetlerini yüzde 70’e kadar düşürdü. Böylece hem yeni kulüplerin açılmasını hem de eskrim sporunun yaygınlaşmasını teşvik ediyorlar. Hali hazırda sekizden fazla ülkeye ihracat yapan girişimciler, bu sayıyı kısa sürede 20’ye çıkarmayı hedefliyor. Uzun vadede ise Türkiye menşeli bir eskrim markasının dünyada tanınmasını ve tercih edilmesini sağlamayı amaçlıyorlar.
