Pasifik Okyanusu'nun ortasında yer alan Paskalya Adası (Rapa Nui), yüzlerce yıldır gizemini koruyan devasa taş heykellere ev sahipliği yapıyor. 500 ila 1000 yıl önce adanın yerli halkı tarafından volkanik kayalardan yontulan bu figürler, halk arasında "taş kafalar" olarak ünlenmişti. Ancak modern arkeolojinin son keşifleri, bu algıyı tamamen değiştirdi. Moai heykelleri, düşünüldüğü gibi yalnızca kafa değil, bütünüyle oyulmuş dev insan figürleri olarak tarihe geçiyor. Nihayetdergi tarafından yapılan paylaşım ile birlikte heykeller de daha çok merak edilmeye başladı.
YILLARCA GİZLENEN GÖVDELER ORTAYA ÇIKTI
Yapılan kapsamlı kazı çalışmaları, yüzeyde görünen kısmın buz dağının sadece görünen yüzü olduğunu kanıtladı. Yüzyıllar boyunca süregelen toprak erozyonu ve doğal olaylar, heykellerin büyük gövdelerini ve alt kısımlarını yavaşça toprağın altına gömmüştü. Arkeologlar, toprak altından çıkardıkları bu kısımlarda şaşırtıcı detaylarla ortaya çıktı.

Gömülü kalan gövdelerde, heykellerin vücutlarına yapışık şekilde oyulmuş kollar ve eller dikkat çekiyor. Ayrıca, gün yüzüne çıkan gövdelerde bugüne kadar bilinmeyen bazı süsleme detayları ve petrogliflerin (kaya çizimlerinin) de bulunduğu belirlendi. Bu detaylar, heykellerin kültürel ve dini anlamları hakkında yeni ipuçları sunuyor.
HEYKELLER NASIL TAŞINDI?
Moai heykellerinin yontulduğu taş ocağı ile bulundukları son noktalar arasındaki mesafe, bilim dünyası için hala büyük bir soru işaretidir. Yüzlerce ton ağırlığındaki bu devasa figürlerin, 500 ila 1000 yıl önce adada yaşayan yerli halk tarafından nasıl taşındığı sorusu gizemini koruyor.

Araştırmacılar, son yıllarda popülerleşen bir teori üzerinde duruyor: "Yürütülme" yöntemi. Bu teoriye göre, heykeller devrilmeden, iplikler ve insan gücü kullanılarak dik konumda sallanma hareketiyle yerlerine getirildi. Yapılan deneysel çalışmalar, bu yöntemin uygulanabilir olduğunu gösterse de, kesin kanıtlar için çalışmalar devam ediyor.
