Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, İstanbul'da beklenen olası depremin zamanı ve büyüklüğü ile ilgili mevcut tahminlerin revize edilmesi gerektiğini dile getirdi. Prof. Dr. Bektaş, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda, eski tahminlerin temel aldığı varsayımların, güncel bilimsel veriler ışığında farklılık gösterebileceğini belirtti.
Prof. Dr. Bektaş 3.2 sonrası uyardı: KAF İstanbul’dan çok Bursa’yı tehdit ediyor
GÜNCEL ÇALIŞMALAR DEPREM ENERJİ BÜTÇESİNİ DÜŞÜRÜYOR
Prof. Dr. Bektaş, İstanbul deprem beklentisinin zamanının ve büyüklüğünün yeniden değerlendirilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Daha önceki tahminlerin, Marmara Fayı'nın 'tam kilitli olduğunu ve büyük deprem enerjisi biriktirdiğini' varsaydığını ifade etti.
Prof. Dr. Osman Bektaş
Ancak Prof. Dr. Bektaş, günümüzde elde edilen teknolojik verilerin bu varsayımı değiştirebileceğine işaret etti:
"Oysa günümüzdeki GPS, İnSAR ve denizaltı akustik çalışmaları, fayın kısmen de olsa creep yaparak (sürünerek) deprem enerji bütçesini oldukça düşürdüğünü (maksimum M6,6) gösterebilir."
TARİHSEL VERİLERE DAYALI TAHMİNLER
Prof. Dr. Bektaş, mevcut deprem beklentilerinin temel aldığı verileri açıklarken, bu verilerin tarihsel sonuçlara dayandığını belirtti.
Büyüklük Tahmini: Doğu Marmara'daki 1766 yılında meydana gelen depremin büyüklüğünün (M7,2-7,4), yıkım tahminine dayandığını (Ambraseys, 2002) dile getirdi.
Zaman Tahmini: 30 yıl içerisindeki deprem beklentisinin ise tarihsel depremlerin istatistiki bir sonucu olduğunu (Tom Parson, 2004) kaydetti.
Prof. Dr. Bektaş, bu her iki çalışmanın da ana Marmara Fayı'nın tam kilitli olduğunu ve büyük deprem enerjisi biriktirdiğini varsaydığını yineledi. Ancak, güncel teknolojik gözlemlerin (GPS, İnSAR ve denizaltı akustik çalışmaları) fayın kısmen "creep" yapma durumunu göstererek potansiyel deprem büyüklüğünü düşürebileceği sonucunu öne sürdü.

