İstanbul’da deprem tartışmalarına bir açıklama daha! Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, yeni video yayınladı. İstanbul depremini harfiyen açıkladı... Büyük deprem yaklaştı mı? İşte Üşümezsoy'un açıklamaları…
Marmara Denizi'ndeki deprem riski tartışmaları sürerken, Jeoloji Profesörü Dr. Şener Üşümezsoy, kendi YouTube kanalında yayınladığı analizle dikkatleri üzerine çekti. Üşümezsoy, 2019 Silivri depremi (videoda 6.2 büyüklüğünde ve 23 Nisan 2025 tarihli aktiviteyle ilişkilendirilen) ve sonrasındaki artçıların, İstanbul için ana risk kaynağı olarak gösterilen Silivri-Kumburgaz fay hattının önemli ölçüde kırıldığını ve birikmiş stresini boşalttığını savundu. Bu durumun, söz konusu fay hattından yakın gelecekte 7 ve üzeri büyüklükte bir deprem beklentisini büyük ölçüde ortadan kaldırdığını iddia etti.
"HARİTAMIZ DOĞRULANDI, ARMİJO MODELİ ÇÖKTÜ"
Prof. Dr. Üşümezsoy, 2005 yılında yayınladığı "Vatandaş İçin Deprem" kitabında yer alan ve Marmara'daki riskli fayları gösteren kendi modelini hatırlattı. Kırmızı çizgiyle işaretlediği Silivri-Kumburgaz hattının (yaklaşık 25 km) Marmara'daki "yegane risk taşıyan fay" olduğunu belirten Üşümezsoy, 2019'daki 5.7'lik ve sonrasında yaşanan 6.2'lik depremler ile artçıların bu fayın tamamını kırdığını öne sürdü.
Üşümezsoy, "Bu haritada yegane risk olarak gösterilen kırmızıyla çizilen fay, Silivri-Kumburgaz hattındaki fay hattıdır. Yaklaşık 25 kilometre kadar uzunlukta olan bu fay hattı, 6.2'lik deprem ve artçılarıyla kırılarak stresini boşaltmıştır." dedi. Bu analizin, Fransız bilim insanı Rolando Armijo'nun modeli ve bu modele dayanan diğer bazı (Kandilli Rasathanesi'ni ima ederek) deprem senaryolarını çürüttüğünü savundu: "Armijo'nun söylediği ve onu çarpıtarak ileri sürdükleri model, böylelikle çöpe atılmıştır. Kandilli'nin de temel aldığı harita... Armijo'nun savunduğu modeldir ve bu anlamda Kandilli'nin dayandığı model çökmüştür."
ARTÇI DAĞILIMI TEZİ GÜÇLENDİRİYOR MU?
Üşümezsoy, 6.2'lik depremin ardından meydana gelen artçıların dağılımını gösteren haritaları da analizine dahil etti. Artçıların, kırılan Silivri-Kumburgaz fayının hem batısına hem de doğusuna (Büyükçekmece çukuruna kadar) yayıldığını belirten Üşümezsoy, "Artçıların dizilimine baktığımızda... fayın boydan boya Silivri'den Büyükçekmece çukuruna kadar dizilmiş bir patern vermektedir. Bu da bize fayın tümünün 6.2'lik deprem süreciyle kırıldığı ve bunun üzerinde yetersiz kırılma noktasındaki stres yamalarının artçılar şeklinde... kırılmasını tamamladığını göstermektedir," şeklinde konuştu.
ADALAR FAYI VE DİĞER FAYLAR "ÖLÜ" MÜ?
Analizinde Marmara'daki diğer faylara da değinen Üşümezsoy, özellikle Adalar Fayı'nın risk taşımadığını tekrarladı. Haritasındaki mavi çizgilerle gösterdiği fayların "ölü, gerilme döneminin yapıları" olduğunu belirten Üşümezsoy, Adalar Fayı'nın da bu "ölü" fayların devamı olduğunu ve aktif olmadığını savundu. Ayrıca, Armijo modelinde Orta Marmara sırtını kestiği iddia edilen yanal atımlı bir fayın da kendi batimetrik çalışmalarında mevcut olmadığını belirtti.
"KUZEY MARMARA'DA BU YÜZYIL KIRILACAK FAY YOK"
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, tüm bu analizler ışığında, 2000 yılından beri savunduğu tezi tekrarlayarak şu sonuca vardı: "Bu durumda Marmara'da, Kuzey Marmara'da bu yüzyılımızda kırılacak bir fay söz konusu değildir." Bu çarpıcı iddia, İstanbul depremi konusundaki bilimsel tartışmaları ve farklı görüşleri bir kez daha gündeme taşıdı.