Prof. Dr. Tuncay Taymaz: 6.2'lik İstanbul depremi tehdit değildi! Asıl tehlike bu faylarda

Prof. Dr. Tuncay Taymaz: 6.2'lik İstanbul depremi tehdit değildi! Asıl tehlike bu faylarda

Prof. Dr. Tuncay Taymaz, İstanbul açıklarında meydana gelen 6.2'lik depremin, beklenen büyük yıkıcı depremle doğrudan bağlantılı olmadığını belirtti. Büyükçekmece açıklarındaki bölgenin 5,8 büyüklüğünde bir deprem üretebileceğini ancak bunun büyük bir tehdit oluşturmadığını söyleyen Taymaz, Yeşilköy-Bakırköy açıklarındaki faya dikkat çekti. "Biz bunlara 'sessiz zon' yani 'uyuyan fay' diyoruz. Bu faylar tetiklenirse işte o zaman uzun süredir beklenen büyük Marmara depremi gerçekleşebilir" dedi.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre merkez üssü Silivri açıkları olan ve Marmara Denizi’nde meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremle ilgili bilim insanlarından dikkat çekici açıklamalar gelmeye devam ediyor. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Tuncay Taymaz, bu depremin Marmara’daki aktif fay sistemine dair önemli ipuçları taşıdığını ancak beklenen büyük yıkıcı depremle doğrudan ilişkili olmadığını vurguladı.

"23 NİSAN DEPREMİ, KIRILMAMIŞ BİR FAY PARÇASINI TETİKLEDİ"

Prof. Dr. Taymaz’a göre 23 Nisan’daki sarsıntı, Marmara Denizi'nin Orta Marmara sırt kesiminde, 2019 yılında yaşanan 5,8 büyüklüğündeki depremin devamında yer alan 20-25 kilometrelik bir fay segmentini kırdı. “Bu deprem yaklaşık 10 kilometre derinlikte oluştu ve yüzeye ulaşmasa da deniz tabanına çok yakın bir bölgede 90 santimetrelik yer değiştirmeye neden oldu” diyen Taymaz, bu segmentin önceden kırılmamış ve enerji biriktirmiş olduğunu ifade etti.

ZEMİN UYARISI: ÇÜRÜK ZEMİNLER BÜYÜK TEHLİKE

Depremin İstanbul’un birçok bölgesinde yoğun hissedilmesinin en önemli nedenlerinden biri olarak zayıf zemin yapısına işaret eden Taymaz, “Bu büyüklükteki bir depremde bu denli şiddetli sarsıntının hissedilmesi, özellikle İstanbul'un kuzeyinde yer alan birçok yerleşim yerinde çürük zeminlerin ve uygunsuz yapılaşmanın hâlâ ciddi bir sorun olduğunu gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.

Prof. Dr. Tuncay TaymazProf. Dr. Tuncay Taymaz

"BU DEPREM BİR TATBİKAT NİTELİĞİNDEYDİ"

23 Nisan’da meydana gelen depremin hava koşulları açısından da uygun bir döneme denk gelmesi nedeniyle, vatandaşlar ve kurumlar için adeta bir tatbikat niteliğinde olduğunu söyleyen Taymaz, “Bu tür orta büyüklükteki depremler, afet yönetimi açısından hem merkezi yönetim hem yerel yönetimler hem de bireyler için bir test ortamı sunuyor. ‘Hazır mıyız?’, ‘Binalarımız güvenli mi?’ sorularını tekrar sormamıza neden oluyor” dedi.

“BÜYÜK DEPREMLE AYNI DÜZEYDE TEHDİT DEĞİL, AMA UYARICI”

Taymaz, 23 Nisan’daki depremin Marmara’da beklenen büyük depremi tetikleme riskine dair şu değerlendirmede bulundu:

“Deprem, Kumburgaz sırtı olarak bilinen bir bölgeye kadar ilerledi, ancak enerji orayı kırmaya yetmedi. Bu bölgede hâlâ 10-15 kilometrelik kırılmamış bir fay segmenti var ve bu segment 5,8 büyüklüğünde yeni bir deprem üretebilir. Fakat bu, büyük yıkıcı Marmara depremiyle aynı kategoride değerlendirilmemeli.”

“SESSİZ ZONLAR HAREKETE GEÇERSE, O ZAMAN BÜYÜK DEPREM GÜNDEME GELEBİLİR”

Taymaz, İstanbul açıklarında yer alan Yeşilköy-Bakırköy hattından başlayıp Çınarcık’a kadar uzanan ve şu anda "kilitli" olduğu düşünülen fay zonlarına da dikkat çekti. “Bu segmentlere sessiz zon, yani uyuyan faylar diyoruz. Eğer bu kollar tetiklenirse, uzun süredir beklenen büyük Marmara depremi o zaman gerçekleşebilir” uyarısında bulundu.

"DEPREMLER ZİNCİRLEME DEĞİL, PARÇA PARÇA GERÇEKLEŞİRSE DAHA AZ YIKIM OLUR"

Taymaz, 23 Nisan depremindeki olumlu yanın, depremin zincirleme şekilde değil, parça parça gerçekleşiyor olması olduğunu belirtti. “Bu, sismik enerjinin bir bölümünün boşaldığını gösteriyor. Fakat bu durum rehavet yaratmamalı. Sadece büyük depremin gününü biraz öne çekmiş olabiliriz; kesin tarih vermek mümkün değil” dedi.

ZEMİN RİSK HARİTASI: EN RİSKLİ ALANLAR NERELER?

İstanbul’da meydana gelebilecek büyük bir depremde en fazla zararın görüleceği alanlara da dikkat çeken Taymaz, zayıf zeminlerin başı çektiğini söyledi. Riskli bölgeler arasında nehir yatakları, deniz kenarları, alüvyon dolgu alanları, bataklık zeminler ve heyelan riski taşıyan bölgeler yer alıyor. Bu bölgelerdeki yapılaşmaların özellikle gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.

DEPREME DİRENÇLİ YAPILAR İÇİN SİSMİK İZOLATÖR VURGUSU

Modern mühendislik çözümlerine de değinen Prof. Dr. Taymaz, sismik izolatörlerin deprem güvenliğinde kritik bir rol oynadığını belirtti. Özellikle kamu binalarında, hastanelerde, viyadüklerde ve altyapı projelerinde yaygınlaşan bu teknolojilerin maliyet açısından ulaşılabilir olduğunu vurguladı: “Bu sistemler inşaat maliyetini sadece yüzde 10-15 artırıyor. Ancak yaratacağı fayda, olası yıkımların önüne geçmek açısından çok büyük.”

“EV ALIRKEN DOMATES GİBİ SEÇİCİ OLMALIYIZ”

Taymaz, yalnızca kamu otoritelerinin değil, bireylerin de sorumluluk alması gerektiğini belirterek, “Bizim de domates alırken gösterdiğimiz seçiciliği ev ya da arsa alırken göstermemiz gerekiyor. Zemin etüdü, yapı denetimi, mühendislik raporları artık göz ardı edilebilecek konular değil” dedi.

“BEKLENTİM, BÜYÜK DEPREMİN ZİNCİRLEME DEĞİL TEK TEK OLMASI”

Son olarak Marmara’nın gelecekteki deprem senaryosuna ilişkin görüşlerini de paylaşan Taymaz, kısa vadede Orta Marmara’da büyük bir deprem beklemediğini ifade etti. Ancak batıya, Tekirdağ açıklarına doğru kırılmamış fay parçalarının bulunduğunu hatırlattı:

“1912’de Saroz Körfezi’nde 7,2 büyüklüğünde bir deprem oldu. O bölgedeki bazı fay segmentleri hâlâ kırılmadı. Bu parçaların her biri 6,8-7 büyüklüğünde deprem üretebilir. Umarım bunlar Kahramanmaraş depremleri gibi zincirleme şekilde değil, tek tek kırılır.”

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN