Selçuk Özdağ, Erdoğan'a ve AK Parti'ye oy verenlere seslendi

Gelecek Partili Selçuk Özdağ, AK Parti'ye oy verenlere seslenerek, “Kazanımlarınızı kaybedeceksiniz’ diyorlar. Kazanımlarımız sadece başörtüsü mü? Kazanımımız duruyor orada zaten. Kimse başı açık, başı kapalı diye kavga etmiyor artık, onlar geri de kaldı… Kazanımlarımız eğer bir başörtüsüyse, kayıplarımız; rüşvetler değil mi, ahlaksızlık değil mi, irtikap değil mi, iltimas değil mi, torpil değil mi? Hani liyakatti, hani adaletti, hani haram yemeyecektik?” dedi.

Gelecek Patisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, dün akşam; Saadet Partisi Muğla İl Başkanlığı’nın düzenlediği iftar programında konuştu. Özdağ, burada yaptığı konuşmada; şunları söyledi:

“Bir ittifak dönemindeyiz, iş birliği dönemindeyiz. Türkiye’de 21 yıllık iktidar var. Bu 21 yıllık iktidarın, son 5 senesi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir. Göreceli de olsa veya eskilerin ifadesi ile izafi de olsa Türkiye’de daha önce bu şaşı, kör, topal, çolak olan engelli vatandaşlarımdan özür dilerim; o sistemde bile bir şeyler yapıldı. Beğenmedikleri sistemde…

'HER ŞEY, BİR KİŞİNİN TAHAKKÜMÜNDE...'

Ama Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini dayattılar Türkiye’ye. Ne dediler? ‘Daha fazla zengin olacağız, cari açığımız azalacak, ihracatımız ithalatımızın önüne geçecek ve Türkiye zengin olacak, paranız kıymetli ve pasaportunuz değerli olacak’ dediler. Oldu mu? Olmadı. O kör, şaşı, topal, çolak olan parlamenter sistem bile bu sistemden iyiydi. Neden? O sistemde yine Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün söylemiş olduğu gibi, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ dediği, Meclis vardı. Kuvvetler ayrılığı ilkesi vardı. Yasama, yürütme ve yargı vardı. Birbirlerini denetliyorlardı. Ama şimdi, artık bir adamda mündemiç hale geldi. Mustafa Kemal’in ifadesi ile ‘mündemiç’ kelimesini kullanıyorum. Her şey, bir kişinin tahakkümünde…

"TÜRKİYE BİR KİŞİDEN BÜYÜKTÜR"

Bir altılı masa inşa ettik. Millet İttifakı olarak çıktık, Cumhurbaşkanı adayımızı belirledik. Önce bize; ‘Yapamazlar, başarmaları mümkün değil, dağılırlar’ dediler. Eğer sizlere konuşmayı değil de susmayı emretseydiler, evet başaramazdık. İnsanoğlu konuştukça anlaşır. Müzakere eder, tartışır ve sonuçta da anlaşır. Yoluna devam eder. Biz tartıştık, müzakereler yaptık ve birlikte bu ucube sistemi, bu kötü sistemi değiştirmek istiyoruz. Türkiye bir kişiden büyüktür. Türkiye bir partiden de büyüktür. Türkiye her zaman bir kişiden büyük olacaktır.

“BİR DAHA SEÇİLİRLERSE DEMOKRASİ RAFA KALKMIŞ OLACAK”

Bizler altılı masa olarak beraberce Cumhurbaşkanı adayımızı belirledik, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu. Yola çıktık, meydanlardayız. Eğer bir daha seçim kazanırlarsa, ben orada üç dönem milletvekilliği yaptım. Genel Başkan Yardımcılığı yaptım. Sayın Ahmet Davutoğlu’na parti içi darbe yapılırken, ceketimi aldım çıktım. Bir Anadolu çocuğu, bir köylü çocuğuyum ben. Çıkmazdım kalırdım orada. Manisa’da kimse bana bir şey söyleyemezdi. Yine en çalışkan vekil olurdum. Şimdi eğer bir daha seçilirlerse Türkiye’de artık demokrasi rafa kaldırılmış olacak. Çok seslilik olmayacak. Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller olmayacak.

Bir de bize ithamda bulunuyorlar, ‘Kazanımlarınızı kaybedeceksiniz’ diyorlar. Bu yemeği Saadet Partisi verdi. Ben de milliyetçi muhafazakâr gelenekten geliyorum. Eşim de Muğla’da Diyanet İşlerine bağlı Kur-an Kursu hocasıydı. ‘Kazanımlarımızı kaybedecekmişiz.’ Yani kazanımlarımız sadece başörtüsü mü? Bizim kazanımımız duruyor orada zaten. Kimse başı açık, kapalı diye kavga etmiyor artık, onlar geri de kaldı.

Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun kanun teklifini verdiği zaman kabul etmediler. Anayasa değiştirelim dediler, işi sulandırmak istediler. Ben burada muhafazakâr arkadaşlara seslenmek istiyorum. İslami gelenekten gelenlere seslenmek istiyorum.

Kazanımlarımız eğer bir başörtüsüyse, kayıplarımız; rüşvetler değil mi, ahlaksızlık değil mi, irtikap değil mi, iltimas değil mi, torpil değil mi? 1 liralık malı 5 liraya vermek değil mi? Hani liyakatti, hani adaletti, hani dürüstlüktü, kul hakkına tenezzül etmeyecektik, hani haram yemeyecektik? Onlar bizim kayıplarımız değil mi? Neden Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy verenler bunları düşünmüyorlar? Bizim kayıplarımız daha büyük.

“MİLLET İTTİFAKI’NI DENEYİN VE ONLARI İKTİDAR YAPIN”

Eğer sizler bugünkü hayat pahalılığından memnunsanız, çocuklarınızı rahat uyutabiliyorsanız, kiralarınızı rahat verebiliyorsanız, ev alabiliyorsanız, rahatlıkla tatil yapabiliyorsanız. Bakın Muğla’dasınız… Bodrum’a gidip tatil yapabiliyorsanız, Marmaris’e gidip bir otelde tatil yapabiliyorsanız, paranız, pasaportunuz kıymetliyse verin onlara oylarınızı, bir kez daha seçilsinler ve siyasete nokta koyalım. Ama değilse paranız kıymetsizse, bunlar verdikleri sözleri yerine getirmedilerse ne olur yeniyi deneyin. Millet İttifakı’nı deneyin ve onları iktidar yapın.”

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
3 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN