Türkiye’yi derinden etkileyen ekonomik kriz, üreticiden tüketiciye, tarladan sofraya herkesin hayatını sarsmaya devam ediyor. Osmaniye'nin Sumbas ilçesine bağlı Reşadiye Köyü'nde 45 dönümlük tarlasında soğan üreten bir çiftçi, ürünlerini satamayınca çareyi kapılarını halka açmakta buldu. Soğanları bedava toplayabileceğini duyan vatandaşlar sabah saatlerinden itibaren tarlaya akın etti.
'YİĞİT MAHÇUP OLMUŞ KURU SOĞANA'
Bir vatandaş yaşanan tabloyu şöyle anlattı:
“Şu an tarlada kalmış, soğan toplamaya geldik. Sahibi satamamış herhalde. Allah razı olsun, herkes faydalandı. Sabahtan beri biri geliyor biri gidiyor. Mahzuni Şerif ‘Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana’ dediği gibi millet muhtaç oldu. Soğan para etmeyince tarla sahibi satamamış, vatandaş da muhtaç olmuş kuru soğana... Allah razı olsun, geçmişlerin ruhuna gitsin.”
Bir başka vatandaş da tarladaki manzaraya dikkat çekerek şunları söyledi:
“Haber verdiler geldik, topluyoruz. Çiftçi satamamış. Çiftçi Çukurova’da perişan. Emeğinin karşılığını alamıyor. Her şey ortada, neyin ne olduğu belli. Şurada 500 kişi var. İhtiyaç sahibi insanlar bunlar. Yoksul vatandaş, mecburen geliyor, toplamak zorunda.”
NE YAPAYIM? BOĞAZ EKMEK İSTİYOR
69 yaşındaki hasta bir vatandaş ellerinin titrediğini, doktora gittiğini ama şifa bulamadığını anlatırken şöyle konuştu:
“Soğan toplamaya geldim. 69 yaşındayım. Hastayım, elimde titreme var. Doktora gittim, üç kere gittim, hiç faydası olmuyor. Ne yapayım? Boğaz ekmek istiyor, çocuk var, ev geçindirmek zorundayız.”
Yakın köyden geldiğini söyleyen başka bir kişi ise şunları söyledi:
“Çiftçi satamamış, öyle kalmış. Biz de yakın köyden geldik, topluyoruz. Böyle rezillik işte. Bir sürü insan, her taraf adam kaynıyor.”
ÇİFTÇİ KAN AĞLIYOR

Tarlasını halka açan çiftçi sessizliğini korurken, vatandaşlar onun adına konuştu. Bir hayvan besicisi olan başka bir vatandaş yaşanan sıkıntıyı şu sözlerle dile getirdi:
“Çiftçi soğanı bırak, çiftçi kan ağlıyor. Mısır öyle, buğday öyle, kuraklık da gitti. Ben hayvan besliyorum, bir torba yem 500-600 lira. Sütü satıyorsun beleş. Yediği yemi karşılamıyor. Ne yapacak çiftçi? Kan ağlıyor. Allah yardım etsin. Ne yapalım, pazarda pahalı. Bari buradan yiyeceğimizi çıkaralım dedik.”
Tarladaki soğanları toplayan başka bir vatandaş ise şöyle seslendi:
“Adamcağız satamamış, yazık günah. O kadar emek vermiş. Allah’ım uzun ömür versin ona. Biz de faydalandık ama adamcağızın emeği böyle işte, tarlada kalmış, yazık.”
Son sözü emekli bir vatandaş söyledi. Ayda aldığı maaşın hiçbir şeye yetmediğini anlatırken, derin bir iç çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Tarlada bedava, çarşıya gittiğinde 10 lira. Emekliyim, 14 bin 500 lira maaş alıyorum, yetmiyor. Ama ne yapayım? Boynumuz kıldan ince. Emekli kuru soğana muhtaç, patatese muhtaç. 10 kuruşa muhtacız. Ne yapalım?”
