İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ece Güner istifa etti

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ece Güner istifa etti

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ece Güner, sosyal medya hesabı üzerinden istifa ettiğini duyurdu. Güner, açıklamasında "Yapabileceğim tek şey saygı duymak ve istifa etmektir. Yıllardır 'tek adam sistemine' karşı mücadele ediyorum" ifadelerine yer verdi. Bugün ayrıca Ahmet Zeki Üçok da görevden alınmıştı.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ece Güner, partisinden istifa ettiğini duyurdu. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Güner, İYİ Parti'nin Genel İdare Kurulu toplantısında, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yerel seçimlerde iş birliği teklifinin reddedilmesini doğru bulmadığını söyledi.

ÜÇOK DA GÖREVDEN ALINMIŞTI

Özel’in iş birliğini savunan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Zeki Üçok da öğle saatlerinde görevden alınmıştı.

Üçok geçtiğimiz günlerde İYİ Parti Genel İdare Kurulu'na seçim işbirliğine ilişkin rapor sunmuştu. Bu rapora göre, seçimde ittifak yapılmaması halinde, İYİ Parti bir ilçede, CHP dört il ve 131 ilçede, AK Parti-MHP ittifakı 67 il 762 ilçede, HEDEP de 10 il 80 ilçede belediye başkanlığı kazanıyor.

'YAPABİLECEĞİM TEK ŞEY SAYGI DUYMAK VE İSTİFA ETMEK'

Güner, "Bildiğiniz gibi, en azından İstanbul ve Ankara'da iş-birliği için mücadele ettim ve GİK toplantısında bu yönde güçlü şekilde söz almış, cesaretle mücadele etmiş, az sayıda kişiden biriyim. Çıkan kararı savunamayacağımı düşünerek, yapabileceğim tek şey saygı duymak ve istifa etmektir. Yıllardır 'tek adam sistemine' karşı mücadele ediyorum. Bağımsız bir hukukçu olarak ilkelerim doğrultusunda ülkem için mücadeleme devam edeceğim" ifadelerini kullandı.

"Bugün benim için çok zor bir gün" diyen Güner'in açıklamasının tamamı şöyle oldu:

İSTANBUL SADECE İSTANBUL DEĞİLDİR

Sebebini anlatmadan önce biraz İstanbul'dan bahsetmek istiyorum. İstanbul'un kaybedilmesi bir memleket meselesi, bir Cumhuriyet meselesi, bir demokrasi meselesidir. İstanbul kaybedilirse: güç zehirlenmesi tavan yapmış, hiçbir engel kalmamış, kopkoyu bir 'tek adam sistemi' yerleşir. Cumhuriyet değerlerinden daha da uzaklaşırız. Ülkemizi Orta Doğululaştırma projesi daha da güçlenir. Milletimiz daha da yoksullaşır ancak artık bu durumu değiştirme morali ve gücü kalmaz: Milletimiz siyasetten kopar, hatta siyasetten nefret eder hale gelir. İşte o gün demokrasi tam olarak ölür. İstanbul sadece İstanbul değildir: İstanbul Türkiye'nin kalbidir, Türkiye'nin her köşesinden insanımızın buluştuğu, Türkiye'nin özetidir. Abarttığımı düşünüyorsanız kendinize sadece şu soruyu sormanız yeterlidir: Neden Sayın Erdoğan'ın tek hedefi, tek hayali İstanbul'u tekrar kazanmaktır? Neden 28 Mayıs'ta koskoca Türkiye'yi kazanmışken, ilk konuşmasında "İstanbul'u tekrar kazanmalıyız" demiştir? Mart 2019'da Sn. İmamoğlu 'ilk' seçimi sadece 14 bin oy farkla kazanmıştı: Oyların yüzde 0,l'i civarı bir farkla.. Binde biri... Bu seçimde 1 oyun bile önemi olacaktır! İktidar tüm gücüyle İstanbul'u kazanmaya odaklanacaktır: Tüm 'orantısız' gücüyle. Oyları bölersek; AK Parti'nin adayı kazanacaktır. Bu somut bir gerçektir. Bu yüzden; vicdani kanaatim şöyledir; kazanabilecek tek aday (ve başarılı bir büyükşehir belediye başkanı) olduğu için, hepimiz -tek 1 oy bile fire vermeden- Sayın Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'u tekrar kazanmasını desteklemeliyiz.

TEK ADAM SİSTEMİNE KARŞI MÜCADELE ETTİM

Bu bir parti meselesi değil; bu bir memleket meselesidir. Bu bir Cumhuriyet meselesidir. Şimdi neden bugün benim için zor bir gün ona geleyim... Yıllardır ülkemin iyiliği için, demokrasi için, Cumhuriyet değerleri ve Atatürk ilkeleri için mücadele veren bir hukukçuyum. Referandumun baskıcı (OHAL) döneminde cesaretle bu "tek adam sistemine" karşı mücadele ettim, onlarca programda konuştum, 4 kitap yazdım. Her zaman ilkelerim doğrultusunda hareket ettim. Mayıs 2023 seçimlerinde Sn. Meral Akşener'in teveccühü ile hayatımda ilk defa bir siyasi partiye (İYİ Partiye) üye oldum ve İstanbul'dan MV adayı gösterildim. 4. sıradan adaydım ve seçilemedim. (milletvekili değilim). Milletvekili seçilemeyince, Sn. Meral Akşener beni Genel Başkan Yardımcısı olarak atadı. Ben de atandığım 4 Temmuz 2023'ten beri elimden geldikçe kendisine ve partimize faydalı çalışmalar yapmaya çalıştım. İYİ Parti'de gerçekten harika insanlarla tanıştım; Toplumsal Politikalar Başkanı olarak, engelliler grubumuzda, derin yoksulluk grubumuzda, şehit ailelerimiz ve gazilerimiz grubumuzda, iyi niyetle, inançla çalışan harika insanlar tanıdım. Ülkemizin birçok gerçeğine ilişkin kalpg özüm daha da fazla açıldı.4 Temmuz öncesine göre sanırım daha da duyarlı bir insan oldum. Dostlarım; hepinizi seviyorum ve sizden öğrendiklerimi asla unutmayacağım.

DOĞRU BİR KARAR DEĞİL

Sayın Meral Akşener'e bana bu fırsatı verdiği için müteşekkirim. Başta Sayın Meral Akşener olmak üzere, sık sık mesai yaptığım değerli Divan üyeleri arkadaşlarım ve birlikte mesai yaptığım bazı milletvekili arkadaşlarım, İYİ Parti'nin tüm çalışanları (sabah güler yüzle bana kapıyı açan güvenlik görevlilerinden, özel kalem ekiplerine, asistan ve güvenlik ekiplerine) ve İYİ Parti'nin tüm gönüllülerine; hepinize çok teşekkür ediyorum beni daima bir "ailede" gibi hissettirdiniz. Üzüntüm insani boyuttadır: Bu yüzden, samimiyetle umarım ki dost kalırız. Hakkınızı lütfen helal edin, ben de tabii ki helal ediyorum. Asla benden Sayın Meral Akşener veya İYİ Parti hakkında 1 tek olumsuz kelime duymayacaksınız. Ancak affımı rica ediyorum. Siyasete unvan için girmedim; Türkiye'yi ve Türk milletini bu korkunç yoksullaşma ve otoriterleşmeden kurtarmak için girdim. Ve şahsi görüşüm 4 Aralık tarihli GİK kararının bu amaç yönünde doğru bir karar olmadığıdır. Bildiğiniz gibi, en azından İstanbul ve Ankara'da iş-birliği için mücadele ettim ve GİK toplantısında bu yönde güçlü şekilde söz almış, cesaretle mücadele etmiş, az sayıda kişiden biriyim. Çıkan kararı savunamayacağımı düşünerek, yapabileceğim tek şey saygı duymak ve istifa etmektir. Yıllardır "tek adam sistemine" karşı mücadele ediyorum. Bağımsız bir hukukçu olarak ilkelerim doğrultusunda ülkem için mücadeleme devam edeceğim.

NELER OLMUŞTU?

İstanbul’da CHP ile yerel seçim işbirliğini savunan, İYİ Parti İstanbul Büyükşehir Belediyesi Grup Başkanvekili İbrahim Özkan, görevinden genel başkanın talebiyle istifa etmişti. İbrahim Özkan, İYİ Parti'li üyeler tarafından yeniden aynı göreve seçildi. İl Başkanlığı da Grup Başkanvekili ve oy veren tüm üyelerini kesin ihraç talebiyle disipline sevk etti.

Öte yandan Şeyh Said paylaşımı nedeniyle İstanbul milletvekili Salim Ensarioğlu da disipline sevk edilmişti.

Partide CHP’nin yerel seçimde ittifak kurma talebinin reddedilmesinin ardından birbiri ardına istifalar gelmiş, bunlardan ikisi İYİ Parti Eski Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz ve Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Bahadır Erdem olmuştu. İYİ Parti İstanbul Milletvekili ve Kurucular Kurulu Üyesi Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu da “Kuruluş amaç ve ilkelerimizden bir süredir uzaklaşmış olmanın üzüntüsü içerisindeyim” diyerek istifasını sunmuştu. Böylece İYİ Parti’nin 44 olan Meclis’teki sandalye sayısı 40’a düşmüştü.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (14)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
14 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN