İliç felaketi… Sorumlular sorumsuz çıktı!

İliç felaketi… Sorumlular sorumsuz çıktı!

Benzeri tüm facialarda olduğu gibi, İliç felaketinde de sorumlu makamlarda bulunanlar 'kusursuz' çıkarken, 'kan parası' ile 'ihmaller zinciri' örtbas edilmek istendi. Dönemin Çevre Bakanı Kurum'un, bilirkişi raporlarında 'asli kusurlu' bulunmasına rağmen Meclis raporunda 'sorumsuz' ilan edilmesi tepki çekti.

MERVE ŞİŞMAN

TBMM İliç raporunda, Bakan Kurum’un sorumluluğunun görmezden gelinmesi kamuoyunda tepki çekti. Olayda can veren Uğur Yıldız’ın ailesi ‘örtbas raporu’na karşı hukuk mücadelesini sürdürüyor. Aileye davadan çekilmeleri için sunulan 18 milyon liralık ‘kan parası’ teklifiyle ilgili KARAR’a konuşan kuzen Ergül Gülücü’nün cevabı ise net: Biz adalet istiyoruz, kan parası değil. Parayı alsaydık Uğur’un kemikleri sızlardı. Bu rapor bir kılıf.

BİLİRKİŞİ RAPORUNA GÖRE ASLİ KUSURLU

Erzincan’ın İliç ilçesindeki Çöpler Altın Madeni’nde, 15 ay önce yaşanan çökme nedeniyle 9 işçi devasa toprak kütlesinin altında kaldı. 53 gün sonra, önce Uğur Yıldız’ın, ardından diğer 8 işçinin cansız bedenine ulaşıldı. Facianın ardından sadece çevre izinleri iptal edilen madende faaliyetler sürerken, hazırlanan bilirkişi raporunda; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın madeni denetlemediği, riskler bilindiği hâlde önlem alınmadığı, çevresel tehlikelere rağmen kapasite artırımına iki kez izin verildiği belirtilerek, Bakan Kurum 'asli kusurlu' sayıldı.

KOMİSYONDAN KURUM’A KORUMA KALKANI

TBMM İliç Araştırma Komisyonu’nun raporunda, dönemin bakanının herhangi bir sorumluluğunun olmadığı ifadesine muhalefet şerh koydu. CHP, DEM, İYİ Parti ve Yeni Yol vekilleri, “Madende ikinci kapasite artış olurunu imzalayan Bakan Kurum, bilirkişi raporunda asli kusurlu olmasına rağmen siyasi koruma altına alınarak komisyonda kasıtlı olarak dinlenmedi” diyerek rapora şerh düştü. Komisyon üyesi İYİ Partili Rıdvan Uz durumu, “Bakanlığı koruma altına almak için her şeyi yaptılar. ‘Bizden olanlar yargılanmaz’ mesajı verdiler” diye yorumladı.

karar.jpg

İLİÇ RAPORU BİR ‘ÖRTBAS’

Erzincan’ın İliç ilçesindeki Çöpler Altın Madeni’nde, siyanür ve sülfürik asit kullanılarak yapılan liç yöntemiyle altın çıkarılıyordu. 13 Şubat Salı günü saat 14.28 sularında liç yığını çöktü ve 9 işçi devasa toprak kütlesinin altında kaldı. Facia sonrası başlatılan arama kurtarma çalışmalarında uzun süre sonuç alınamadı. 53 gün sonra ise Uğur Yıldız’ın cansız bedenine ulaşıldı. Uğur Yıldız’ın kuzeni Ergül Gülücü, yaşadıkları acıyı ve hukuk mücadelesini KARAR’a anlatırken TBMM’de kurulan İliç Araştırma Komisyonu raporuna da ‘örtbas raporu’ diyerek tepki gösterdi.

‘SUÇLULAR HÂLÂ GÖREVDE’

Gülücü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un sorumluluğunu görmezden gelen rapora ilişkin “Komisyondan çıkan rapor, gerçek suçluları korumak için hazırlanmış bir kılıf. Nasıl olur da Bakan Murat Kurum iki kez kapasite artırımına onay verirken sorumluluk üstlenmez, yargılanmaz? Bu facianın sorumlusu bakanlık görevini sürdürüyor. Ama gün gelecek, o da hukukun karşısında hesap verecek. Biz bu davanın peşini bırakmayacağız” diye konuştu.

Facianın üzerinden 15 ay geçmesine rağmen ailelerin acısı dinmezken Gülücü, bazı ailelerin şirketle anlaşarak davadan çekildiğini, ancak Yıldız ailesinin bu teklifleri reddettiğini aktardı: “Bize 18 milyon TL teklif ettiler. Ama biz Uğur’un canını parayla ölçmeyiz. Bu parayı alsaydık, Uğur’un kemikleri mezarda sızlardı. Biz adalet istiyoruz, kan parası değil.” Bir sonraki duruşması 30 Haziran’da Erzincan Adliyesi’nde görülecek olan dava sürecinde, şirketin güçlü bir avukat kadrosuyla mahkemeye geldiğini de belirten Gülücü “Davadan çekilmediğimiz için mahkemeye avukat ordusuyla geliyorlar ama yılmayacağız” dedi.

MUHALEFET’TEN ŞERH RAPORU

TBMM İliç Araştırma Komisyonu’na muhalefet tarafından sunulan şerh raporuna göre, faciaya giden süreçte kamu kurumları, özellikle de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı görevini yerine getirmedi. Raporda, madenin denetlenmediği, risklerin bilindiği halde önlem alınmadığı, çevresel tehlikelere rağmen kapasite artırma izni verildiği vurgulandı. Bakanlık bürokratlarının denetim süreçlerini sadece formaliteye indirgediği ve özellikle siyanürlü liç yöntemi gibi çevreye yüksek risk taşıyan uygulamalara karşı yeterli önlem almadığı belirtiliyor.

Muhalefet, dönemin Bakanı Murat Kurum’un bilirkişi raporlarında asli kusurlu bulunmasına rağmen TBMM Komisyonu’na çağrılmamasını, siyasi koruma olarak değerlendiriyor. Facianın ardından sadece çevre izinleri iptal edilen madene, üretim faaliyetlerini sürdürme imkânı tanınması da kamu denetiminin yetersizliğini gözler önüne serdi. Aynı süreçte işçilerin işten çıkarılmasına da Bakanlık sessiz kaldı. Ayrıca, kazadan doğrudan etkilenen yerel halkın ve işçi ailelerinin görüşlerine başvurulmaması, kamu sürecinin dışlayıcı ve şirket yanlısı bir yapıya büründüğünü gösterdi.

Muhalefet, Türkiye’de madencilik alanındaki mevzuat değişikliklerinin özel sektör lehine yapıldığını, çevresel denetimin ise giderek zayıflatıldığını belirtiyor. Rapora göre benzer faciaların önüne geçilebilmesi için; siyanürlü liç yöntemi yasaklanmalı, madencilik faaliyetleri bağımsız ve etkili biçimde denetlenmeli, ÇED süreçleri şeffaflaştırılmalı ve madenciliğin halk sağlığı üzerindeki etkileri düzenli olarak izlenmeli.

‘BAKANLIĞI KORUMA ALTINA ALDILAR’

KARAR’a konuşan İYİ Parti Çanakkale Milletvekili ve İliç Araştırma Komisyonu üyesi Rıdvan Uz ‘Bakanlığı koruma altına almak için her şeyi yaptılar’ mesajı verdi. Bakan Kurum’un birinci derecede sorumlu olduğuna dikkat çeken Uz “İliç komisyonunda çoğunluğu sağlayan bir yapı vardı. Bu yüzden parti olarak ayrı bir rapor sunduk. Komisyonda bakanlığı koruma altına almaya çalıştılar. Parmak çoğunluğunu elde ettikleri için bunun sayesinde ‘bizdense yargılanmaz, bizdense kollarız’ mantığını ortaya çıkardılar. 4B ÇED’ine imza atan bakan birinci derecede sorumludur” diye konuştu.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN