Seramik sanatı, binlerce yıllık geçmişiyle medeniyetlerin kültürel imzalarını taşır. Çin’in meşhur Ru Seramiği ise, zarif formu ve özellikle eşsiz "gök mavisi" tonuyla porselen dünyasının zirvesinde kabul edilir. Bu benzersiz rengin sırrı ise, nehir yataklarından toplanan sıradan akik taşları ve özel bir sırlama tekniğinde yatıyor.
AKİK TAŞI KÖMÜR FIRININA SÜRÜLÜYOR
Ru seramiğinin temeli, nehir yatağından özenle seçilerek toplanan akik taşlarıyla atılır. Bu sert taşlar, önce kömürle ısıtılan fırınlara yerleştirilir ve tam 1200 derece gibi çok yüksek bir sıcaklıkta ısıtılarak yapıları kırılgan hale getirilir. Ardından soğumaya bırakılan taşlar, geleneksel bir taş havanda, ayaklı tokmaklarla dövülür. İşlem, taşlar incecik, bembeyaz bir toz haline gelene kadar sabırla devam eder.

SIRRIN GİZEMİ AKİK TOZU VE ODUN KÜLÜ KARIŞIMINDA
Seramiğin karakteristik rengini ve parlaklığını veren özel sır (glaze), bu noktada hazırlanır. Beyaz akik tozu, feldispat, odun külü ve sarı kil gibi doğal minerallerle karıştırılır. Özellikle odun külü ve akik tozunun birleşimi, fırında pişerken o meşhur gök mavisi tonunu ortaya çıkaran kimyasal reaksiyonun anahtarıdır.
İKİNCİ AŞAMA FIRINLAMA
Hazırlanan bu sırlı karışım, yıllanmış kil ile çalışan usta zanaatkârlar tarafından geleneksel çarklarda zarif çay fincanları ve kaseler gibi formlara dönüştürülür. İlk fırınlama işleminden sonra, porselenler özel sır sıvısına daldırılır. Pişerken birbirlerine yapışmalarını önlemek amacıyla parçaların altına minik destekler yerleştirilir. Son aşamada ise, eserler odun ateşli fırına tekrar yerleştirilir ve günlerce yüksek sıcaklıkta pişirilerek mükemmelliğe ulaşır.

Tüm bu meşakkatli sürecin sonunda, benzersiz gök mavisi rengi ve ince çatlak desenleriyle ünlü, Çin sanatının ve zarafetinin simgesi olan meşhur Ru Seramiği ortaya çıkar. Bu parçalar, sadece birer kullanım eşyası olmaktan çok öte tarihsel ve sanatsal değeri paha biçilemez kültür miraslarıdır.
