CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Türkiye tarımının içinde bulunduğu derin krize ve çiftçilerin yaşadığı devasa sorunlara dikkat çekerek çarpıcı açıklamalarda bulundu. Artan borç yükü altında ezilen çiftçilerin, yanlış destekleme politikaları ve düşen üretim rakamlarıyla mücadele ettiğini vurgulayan Gürer, özellikle temel gıda maddesi olan buğdayda "kırmızı alarm" verildiğini belirterek, acil ve köklü çözüm önerilerini kamuoyuyla paylaştı.
"TARIMDA MAKAS DEĞİŞİKLİĞİYLE KAYIPLAR BAŞLADI, AKP DÖNEMİ BOL LAF, YETERSİZ İCRAAT!"
Gürer, tarım sektöründeki temel sorunların, geçmişte "24 Ocak kararları" olarak bilinen süreç sonrası tarımda yaşanan "makas değişikliği" ile başladığını iddia etti. Bu dönemde taban fiyat ve çiftçiye yönelik doğrudan destekleme uygulamalarından kademeli olarak vazgeçilmesinin, üreticiler için büyük maddi ve manevi kayıplara yol açtığını belirtti. Gürer, eleştirilerini daha da ileri taşıyarak, "AKP dönemi ise bol laf, yetersiz icraat dönemi oldu," sözleriyle mevcut tarım politikalarını sert bir dille eleştirdi.
ALIM FİYATLARI VE TMO ÇIKMAZI: ÇİFTÇİ TÜCCARIN İNSAFINA TERK EDİLİYOR!
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) açıkladığı alım fiyatlarının taban fiyat anlamına gelmediğini ve uygulanan randevulu sistemin çiftçiyi mağdur ettiğini vurgulayan Ömer Fethi Gürer, yaşanan trajikomik durumu şöyle özetledi: "Toprak Mahsulleri Ofisi fiyat açıklıyor. Açıkladığı fiyatın altında tüccar alıma giriyor. Toprak Mahsulleri Ofisi randevulu sistemle çalışıyor. Çiftçiye ‘Ben ne zaman dersem hasadını o zaman getir’ diyor... Çiftçi ne yapıyor? Tarlaya gelen tüccara ürününü satıyor. Tarlaya gelen tüccar da diyor ki, ‘Ben Toprak Mahsulleri Ofisi’nin fiyatının altında bir fiyat veririm.’ Çiftçi de bankalara olan borcundan dolayı zorunlu olarak ürününü değerine satamıyor. Bir yıl önce ürettiği ürünü bir yılın sonunda kredilerini kapatabilmek için tüccarın eline mahkûm fiyatla satmak zorunda kalıyor."

RAKAMLARLA TARIMIN ACI GERÇEĞİ: BORÇ 1 TRİLYON TL'YE DAYANDI, BUĞDAY ÜRETİMİ ÇÖKÜŞTE!
Gürer, Türkiye'deki tarım sektörünün içinde bulunduğu vahim durumu rakamlarla da gözler önüne serdi:
Devasa Borç Yükü: Çiftçilerin bankalara olan toplam kredi borçlarının 970 milyar lirayı bulduğunu ve bu durumun sürdürülemez olduğunu belirtti.
Azalan Çiftçi Sayısı: Üretim yapan çiftçi sayısının endişe verici bir şekilde 2 milyon 300 bine kadar düştüğünü ifade eden Gürer, "Üretim içindeki çiftçiler, hak ettikleri biçimde bir kazanç sağlayamadıkları için ülkemizde çiftçi refahı geriliyor," dedi.
Buğdayda İthalat Bağımlılığı ve Üretim Düşüşü: Türkiye'nin buğdayda ithalatçı bir ülke konumuna geldiğini söyleyen Gürer, "Geçtiğimiz yıllarda %97’lik kendine yeterlilik oranımız varken, bu oran %95’lere doğru düştü. 2023 yılında 22 milyon tona çıkan buğday üretimimiz, ne yazık ki iki yılda 2 milyon ton azalarak bu yıl 19 milyon 600 bin tona düşmesi bekleniyor. Kıraç arazilerdeki kuraklık etkisi de cabası. Bu, ülkemizin buğday açığının daha da artacağı anlamına geliyor," şeklinde konuştu.
ACİL ÇÖZÜM ÇAĞRISI: TABAN FİYAT VE SÜBVANSİYONLU DESTEKLER ŞART!
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarımdaki bu kanayan yaraların durdurulması için acil ve somut adımlar atılması gerektiğinin altını çizdi: "Buğday alım fiyatları mutlaka çiftçinin beklentilerini karşılamalıdır. Çiftçinin beklentisini karşılamayan fiyatlar yüzünden geçtiğimiz yıllarda çiftçi üretimden hızla uzaklaşmaya başladı. Yetkililer, bu konuda çiftçilerin beklentilerine uygun fiyatlar belirlemeli. Derhal yeniden taban fiyata dönülmeli ve çiftçiye gübrede, tohumda ve yemde sübvanse edilmiş destekler sağlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki, tarım stratejik bir alandır ve ürün üretilmediği takdirde ülkemizde gelecekte çok daha büyük sorunlar yaşanır."
Ömer Fethi Gürer'in bu kapsamlı değerlendirmeleri ve uyarıları, Türkiye tarımında yaşanan sorunların ne denli derinleştiğini ve ülkenin gıda güvenliği açısından acil önlemler alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Çiftçinin emeğinin karşılığını alması ve üretimin teşvik edilmesi, geleceğimiz için hayati önem taşıyor.
