TİHV ve İHD raporladı: 5 ayda 3 bin işkence olayı yaşandı

TİHV ve İHD raporladı: 5 ayda 3 bin işkence olayı yaşandı

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneği (İHD), 26 Haziran İşkence Görenlerle Dayanışma Günü'nde yayımladıkları raporla Türkiye'deki insan hakları ihlallerinin endişe verici boyutunu bir kez daha ortaya koydu. Rapora göre, 2025'in sadece ilk beş ayında en az 2 bin 939 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneği (İHD), 26 Haziran İşkenceyle Mücadele Günü’nde yayımladıkları raporla, Türkiye’de işkence ve kötü muamele iddialarının boyutunu resmi veriler ve uluslararası gözlemlerle ortaya koydu. Raporda gözaltı merkezlerinden cezaevlerine, gösteri alanlarından zorla kaybetmelere kadar farklı alanlarda yaşanan hak ihlallerine dikkat çekildi.

RESMİ GÖZALTI MERKEZLERİNDE İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE

Rapora göre, 2024 yılında TİHV’e başvuran 722 kişiden 697’si Türkiye’de işkenceye maruz kaldığını bildirdi. Bu başvuruların yüzde 57’si emniyet müdürlüklerinde, yüzde 10’u ise jandarma birimlerinde gerçekleşti. İHD’nin verilerine göre ise aynı yıl en az 501 kişi – aralarında çocuklar, gazeteciler ve mülteciler de olmak üzere – resmi gözaltı merkezlerinde kötü muameleye uğradı.

Birleşmiş Milletler (BM) İşkenceye Karşı Komite’nin Türkiye raporunda da bu tür merkezlerdeki işkence ve kötü muamele iddialarının sürdüğü tespit edildi.

GÖSTERİLER VE RESMİ OLMAYAN GÖZALTI ORTAMLARINDA ŞİDDET

2024 yılında barışçıl gösterilere yapılan müdahalelerde artan şiddet, işkence ve kötü muamele iddialarını beraberinde getirdi. TİHV verilerine göre, barışçıl eylemlere müdahale sonucu en az 3 bin 59 kişi kötü muamele gördü, 69 kişi yaralandı. 2025’in ilk beş ayında bu sayı 2 bin 939’a ulaştı.

İHD verilerine göre ise 2024’te en az 2 bin 651 kişi kolluk güçlerinin kötü muamelesine maruz kaldı. Türk Tabipleri Birliği’nin 2025 raporunda ise gösteri kontrol ajanlarının sağlığa zararları ve güvenlik güçlerinin orantısız müdahaleleri ayrıntılı olarak ele alındı.

HAPİSHANELERDE DURUM: KAPASİTE AŞIMI VE HAK İHLALLERİ

Adalet Bakanlığı’nın 2 Haziran 2025 tarihli verilerine göre cezaevlerinin kapasitesi 304 bin 608 kişi olmasına rağmen, tutuklu ve hükümlü sayısı 416 bin 927’ye ulaştı. Bu, yüzde 36,87 oranında kapasite aşımı anlamına geliyor. 2024 yılı boyunca cezaevlerinde en az 223 işkence ve kötü muamele vakası kayda geçti; bu olaylardan 660 mahpus doğrudan etkilendi.

Ayrıca bin 412 ağır hasta mahpusun sağlık hizmetlerine erişiminde sorunlar yaşandığı, cezaevlerinde çıplak arama, kelepçeli muayene ve hücre cezaları gibi uygulamaların yaygın olduğu raporda vurgulandı. 2024’te en az 51 mahpusun çeşitli nedenlerle yaşamını yitirdiği, bu ölümlerle ilgili etkin soruşturma yapılmadığı belirtildi.

ZORLA KAÇIRMA VE KAYBETME VAKALARI

Raporda, 1990’lardan sonra azalma eğilimi gösteren zorla kaybetme vakalarının 2016 sonrasında yeniden arttığına dikkat çekildi. BM raporları ve İHD verileri, 2019’dan itibaren kayıpların sürdüğünü ve yalnızca 2024 yılında en az 38 kişinin ajanlık dayatması, kaçırma ve tehditlere maruz kaldığını ortaya koydu.

MEVZUAT VE UYGULAMADA İŞKENCE YASAĞI: KANUNLAR VAR, UYGULAMA ZAYIF

Türkiye’de işkence ve kötü muamele yasağı mevzuatta açık biçimde yer alsa da, uygulamada ciddi zafiyetler yaşandığı ifade edildi. Raporda, özellikle 2016 sonrası yapılan mevzuat değişikliklerinin bazı durumlarda cezasızlık ortamını güçlendirdiği vurgulandı. İşkence iddialarının genellikle daha hafif suçlar kapsamında soruşturulması, soruşturma izni prosedürleri ve yargı süreçlerindeki gecikmelerin cezasızlık kültürünü beslediği belirtildi.

Uluslararası kurumların yaptığı uyarılara rağmen, mevzuat ve uygulamada ciddi bir reform yapılmadığı kaydedildi.

ULUSLARARASI RAPORLAR VE DENETİMLER: TÜRKİYE’DE İŞKENCEYE YÖNELİK ELEŞTİRİLER SÜRÜYOR

Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Komite, Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT), BM İnsan Hakları Komitesi gibi uluslararası organlar, Türkiye’deki işkence ve kötü muamele iddialarını raporlamaya devam ediyor. Ancak Türkiye’nin bu raporlara yanıt olarak kapsamlı reformlar yapmadığı ve ulusal denetim mekanizmalarının etkin olmadığı vurgulandı.

Ulusal Önleme Mekanizması görevini üstlenen Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun (TİHEK) ise bağımsızlık ve işlevsellik açısından eleştirildiği, etkili denetim görevini yerine getirmediği ifade edildi.

İŞKENCEYLE MÜCADELEDE ÖNE ÇIKAN BAŞLIKLAR

Rapor, Türkiye’de işkence ve kötü muamele iddialarının hâlâ çok sayıda alanda devam ettiğini; resmi veriler ve uluslararası gözlemlerle bu durumun nesnel biçimde ortaya konduğunu belirtiyor. Cezaevlerinin kapasite sorunları, gözaltı süreçlerindeki hak ihlalleri, gösterilere yönelik orantısız güç kullanımı ve zorla kaybetmeler gibi konular, insan hakları alanında çözüm bekleyen sorunlar arasında sıralanıyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN