Gül denince akla gelen ilk şehirlerden biri olan Isparta’da, gül sezonuyla dikkat çekiyor. Dünya gül yağı ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayan şehirde, sabahın erken saatlerinde başlayan toplama mesaisi yeniden başladı. Kentin dört bir yanında açan pembe güller, hem bölge ekonomisine hem de ihracata katkı sağlıyor.
YOLCULUĞU BİR BASTONUN İÇİNDE BAŞLADI
Isparta’nın gülle tanışması, 19. yüzyıla kadar uzanıyor. Rivayete göre, Müftüzade Gülcü İsmail Efendi, 1888 yılında Bulgaristan’ın Kızanlık kentinden bastonunun içine sakladığı gül tohumlarını getirerek bu serüveni başlattı. Bugün bu küçük başlangıç, binlerce dönüm arazide hayat buluyor.

SABAHIN İLK IŞIKLARINDA HASAT BAŞLIYOR
Hasat süreci, gülün en yüksek yağ oranına ulaştığı sabah saatlerinde başlıyor. Üreticiler, güneşin gül yapraklarındaki yağ keselerini parçalamaması için gün doğumuyla birlikte bahçelere giriyor. Toplanan güller, vakit kaybetmeden alım merkezlerine ulaştırılıyor.
Alım merkezlerine getirilen güller burada sıcak su kazanlarında işleniyor. İlk kaynatma sonrası çıkan yağlı su, başka kazanlara aktarılıyor. İkinci damıtma işlemiyle birlikte saf gül yağı elde ediliyor. Bu değerli yağ, sabun, kolonya, parfüm ve kozmetik sektöründe kullanılıyor ve büyük oranda yurt dışına ihraç ediliyor.
DONDAN ETKİLENDİ, KAYIP YAŞANDI
GÜLBİRLİK Genel Müdürü İbrahim Işıdan, bu yıl hasat dönemine buruk başladıklarını ifade etti. Ülke genelinde yaşanan zirai don olaylarının Isparta’daki gülleri de etkilediğini belirten Işıdan, “Özellikle ilk çıkan tomurcuklarda yüzde 35 civarında kayıp oluştu. Hava şartları normale dönerse hasadımız haziran sonuna kadar verimli şekilde devam edebilir.” dedi.

ŞEHRİN EKONOMİSİNİ SIRTLIYOR
Gül, Isparta için adeta bir yaşam kaynağıdır. Tarımdan sanayiye, turizmden ihracata kadar geniş bir yelpazede katkı sunan bu değerli bitki, her yıl binlerce kişiye istihdam sağlıyor. Yurt içi ve dışında Isparta gülü markalaşırken özellikle gül yağı, dünya piyasalarında yoğun talep görüyor.
