Türkiye ve ABD ilişkilerinde kritik bir dönemeçte gerçekleşen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın altı yıl sonra Beyaz Saray'a yaptığı ilk ziyaret olan görüşme, yoğun bir gündemle tamamlandı.
Beyaz Saray'da kritik zirve: Erdoğan’ın şu anda yapacağı iş Rusya’dan petrol ve doğal gaz almamak
Masada Türkiye’nin F-35 programına dönüşü, S-400 alımı nedeniyle uygulanan CAATSA yaptırımlarının kaldırılması talebi, Boeing anlaşması, Suriye'deki son durum ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi başlıklar yer aldı.
Görüşmenin yankıları sürerken, ABD Başkanı Trump'a yakınlığıyla bilinen ve aynı zamanda Suriye Özel Temsilciliği görevini yürüten ABD'nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, DW Türkçe'ye özel açıklamalarda bulundu.
"GERÇEKTEN HARİKA BİR TOPLANTIYDI"
Büyükelçi Barrack, görüşmeden çıkan en önemli sonucun, her iki tarafta "profesyonel ve hedefe bağlı ekiplerin çalışmasıyla pek çok konuda tutarlı ve güvenilir bir ilişkinin inşa edilmesi" olduğunu ifade etti. Zirvede S-400, F-35, F-16, Halkbank ve nükleer mutabakat zaptı gibi zorlu konuların yanı sıra Boeing anlaşmasının da konuşulduğunu teyit eden Barrack, görüşmenin atmosferini şu sözlerle özetledi:
"Bana kalırsa herkes (liderlerin) birbiriyle ne kadar işbirliği içinde olduğuna çok çok şaşıracak. Gerçekten harika bir toplantıydı. Her iki tarafla da gurur duyuyorum."
Barrack, görüşmenin somut bir çıktısı olarak iki ülke arasında Boeing anlaşmasının tamamlandığını açıkladı ve bu adımı "iki ülke arasında savunma ve ticaret ilişkilerini güçlendirecek önemli bir adım" olarak nitelendirdi.
SURİYE KONUSUNDA ÇÖZÜM ORTAYA ÇIKIYOR
Suriye'deki duruma ilişkin de bilgi veren Barrack, tarafların birbirini anlaşmalara uymamakla suçladığı mevcut durumun ötesine geçmeye çalıştıklarını belirtti. "Bana kalırsa ötesine geçiyoruz da" diyen Barrack, "Bence bütün taraflar, Kürtler'in, Dürziler'in, Aleviler'in bireyselliğine saygı gösterildiği birleşik bir Suriye'nin önemli olduğunu düşünüyor. Bu kuzeydoğuda daha karmaşık çünkü orada yerleşmiş bir durum var. Ama burada da bir çözüm ortaya çıkıyor. Görüşmeler olumlu" ifadelerini kullandı.
"'MEŞRUİYET' İFADESİ SİYASİ DEĞİL, 'SAYGI' ANLAMINDAYDI"
Büyükelçi Barrack, geçtiğimiz günlerde New York'ta katıldığı bir panelde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili kullandığı ve tartışmalara neden olan "meşruiyet" ifadesine de ilk kez açıklık getirdi. O panelde, Başkan Trump'ın Erdoğan'a "ihtiyacı olanı, yani meşruiyeti verelim" dediğini aktaran Barrack, bu ifadenin siyasi bir bağlam taşımadığını, tamamen "saygı" anlamına geldiğini vurguladı.
Barrack, şunları söyledi:
"Genel olarak bizim en büyük müttefiklerimizden biri olan bir Türkiye var. NATO'nun amacı Avrupa'yı Rusya'dan korumak. Onlar (Türkiye) ittifak içinde en büyük ikinci asker ve ekipman sağlayıcısı. Avrupa Birliği ise onları (üye olarak) almıyor. Bu çok sinir bozucu değil mi? Bu saygısızlık."
Başkan Trump'ın Türkiye'nin ABD ve NATO için yaptıklarına hayranlık duyduğunu belirten Büyükelçi, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu nedenle meşruiyet kavramından kasıt saygı. ABD Başkanı'nın saygı göstererek onu davet edip 'sorunlarınız nelerdir anlatın' demesi. 'Türk halkına nasıl yardımcı olabilirim? Bu karmaşık bölgede saygı temelinde nasıl birlikte istikrar oluşturabiliriz?' Meşruiyet derken herhangi bir siyasi anlamı değil saygıyı kastettim."
