Türkiye’nin tarım ürünlerinde milyarlarca dolarlık ekonomik kayba neden olan Akdeniz meyve sineğine karşı devrim niteliğinde bir çözüm geliştirildi. Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Burhan Arıkan ve araştırma ekibi, tamamen biyolojik ve doğayla uyumlu bir ilaç geliştirdi. Kimyasal içermeyen bu yenilikçi ürün, tarımda kullanılan mevcut yöntemlere güçlü bir alternatif sunuyor.
TÜRKİYE EKONOMİSİNE DEV YÜK
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri doğrultusunda, Akdeniz meyve sineği nedeniyle ülke tarımı yıllık yaklaşık 3 milyar dolar zarara uğruyor. Bu sinek, ihraç edilen meyve ve sebzelerde kalıntı oluşturduğu için ürünlerin geri çevrilmesine neden oluyor. Mevcut mücadele yöntemleri ise sineğin yalnızca ergin formuna etki ederken yumurta ve larva aşamaları korunmaya devam ediyor. Bu durum sorunun tarlada kontrol altına alınmasını da zor bir hale getiriyor.

KİMYASAL YOK, KALINTI YOK, DOĞAYA DOST YENİ FORMÜL
Prof. Dr. Burhan Arıkan liderliğinde yürütülen KOSGEB destekli projeyle geliştirilen ilaç, tarım alanlarında kimyasal kalıntı bırakmayan ve doğada kolayca bozunabilen özel bir yapıya sahiptir. Bu sayede hem çevre korunuyor hem de tüketicinin sağlığı tehdit edilmiyor. Arıkan, bu formülün yalnızca Akdeniz meyve sineğiyle değil, kırmızı palmiye böceği gibi başka zararlılarla da etkili mücadele sunduğunu belirtiyor.

TEK DOZDA MAKSİMUM ETKİ
Yeni geliştirilen biyolojik ilaç, yalnızca tek kullanımda sineğin tüm yaşam evrelerine (yumurta, larva ve ergin) karşı etkili sonuçlar verdi. Elma, incir, dut, biber, fasulye ve buğday gibi farklı tarım ürünleri üzerinde yapılan testlerde, üründen yüksek oranda başarı elde edildi. Arıkan, mevcut kimyasal ilaçların haftalık tekrarlanan uygulamalarına karşın sorunların yeniden nüksettiğini, ancak yeni ilacın uzun vadeli çözüm sunduğunu vurguladı.

TÜKETİCİ SAĞLIĞI VE İHRACAT İÇİN KİLİT GELİŞME
Geliştirilen biyolojik ürün, kimyasal ilaçların aksine bitki dokusunda birikme yapmıyor. Bu, ihracat sürecinde ürünlerin kalıntı testlerinden geçme ihtimalini artırırken, tüketici sağlığını da garanti altına alıyor. Ürün, sadece tarım sektörünü değil, ülke ekonomisini de güçlendirecek potansiyele sahiptir.
