Adıyaman'da arıcılık sektörü, verimli bir sezonun ardından kış hazırlıklarına başladı. Yaylalardan indirilen yaklaşık 92 bin kovandaki arılar, kışı geçirecekleri korunaklı alanlara taşınırken, Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Yaşar Yiğit sektördeki son durumu ve tüketiciyi bekleyen tehlikeleri değerlendirdi. Yiğit, iklim şartlarının elverişsiz olmasına rağmen bu yıl yaklaşık 650 ton organik Adıyaman balı elde edildiğini açıkladı. Ancak rekoltedeki başarıya rağmen, kaynağı belirsiz balların piyasada yarattığı tehlikenin altını kalın çizgilerle çizerek, vatandaşları dikkatli olmaya davet etti.
YAYLA KALİTESİ TÜRKİYE ORTALAMASININ ÜZERİNDE
Adıyaman'da bu yıl binin üzerinde arıcının bulunduğu sistemde, toplam 92 bin kovana ulaşıldı. Başkan Yiğit, esen rüzgarların etkisiyle geçen yıllara göre bir miktar düşüş yaşansa da, kovan başına ortalama 5 ila 7 kilogram arasında verim alındığını ve toplamda 650 ton civarında bal üretildiğini belirtti.

Adıyaman balının kalitesini ise flora zenginliği belirliyor. Yiğit, Adıyaman yaylalarındaki geniş çiçek çeşitliliği sayesinde balların farklılaştığını ve yapılan analizlerde Türkiye'de enzim değeri en yüksek ballar arasında yer aldığını söyledi. Prolin değerinin bin 368 ile bin 517 arasında değiştiğini ifade eden Yiğit, bu yüksek değerlerin tüketicilere kaliteli ürün ulaştığının net bir kanıtı olduğunu vurguladı. Balın büyük ölçüde geven bitkisi başta olmak üzere kekik, dağ çayı ve sumak dahil 300'ün üzerinde çiçekten nektar alınarak üretildiğini ekledi.
SAHTE BAL ZEHRE DÖNÜŞÜR
Mehmet Yaşar Yiğit, piyasadaki sahte bal tehlikesine karşı tüketicilere en hayati uyarıyı yaptı. Sahte balın tabağa koyma veya sıcak suda eritme gibi basit yöntemlerle anlaşılamayacağını, bunun yalnızca laboratuvar ortamında mümkün olduğunu dile getirdi. Bu nedenle tüketicilerin güvenilir bir alım yapması için tek bir yöntem önerdi:

DOĞRUDAN ÜRETİCİDEN ALIM YAPIN: Yiğit, aracılardan alınan balların menşei, üretim şartları ve kalitesi hakkında bilgi edinilemeyeceğini, ancak üreticiden alındığında tüm bu bilgilerin şeffafça öğrenilebileceğini kaydetti.
KAYITLI ÜRETİCİ TEYİDİ: Şüphe durumunda tüketicilerin İl Tarım Müdürlükleri ve Arıcı Birlikleri ile iletişime geçerek üreticinin kayıtlı olup olmadığını kolaylıkla teyit edebileceğini hatırlattı.
Yiğit, "Eğer bu bozulmadan sofralara sunulursa şifadır ama hilekarlık yapılırsa, glikozla beslenmeler yapılırsa bu bal şifa kaynağı olmaktan çıkar ve zehre dönüşür" diyerek sahte balların taşıdığı büyük riski bir kez daha gözler önüne serdi. Birlik olarak arıcılığın kalkınması için malzeme ve ekipman desteği sağladıklarını da ekledi.
