İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, kente su sağlayan barajlardaki doluluk oranı 23 Kasım itibarıyla yüzde 19,81’e kadar düştü. Şehir genelinde toplam 868,7 milyon metreküp su biriktirme kapasitesine sahip barajlarda, şu anda yalnızca 171,1 milyon metreküp su bulunuyor. Bu oran, son 10 yılın aynı dönemindeki en düşük seviye olarak kayıtlara geçti.
BARAJLARDAKİ DOLULUK ORANLARI
Baraj bazında su dolulukları ise şöyle ölçüldü:
- Ömerli: %24,66
- Darlık: %16,98
- Elmalı: %2,8
- Terkos: %25,05
- Alibey: %2,42
- Büyükçekmece: %16,39
- Sazlıdere: %9,99
- Istrancalar: %0,79
- Kazandere: %0,21
- Papuçdere: %0,74
Barajlar arasında en kritik durum Kazandere’de görülüyor. Geçen yıl aynı dönemde yüzde 8,05 doluluk oranına sahip olan baraj, bugün itibarıyla yalnızca yüzde 1,7 seviyesinde. Pabuçdere Barajı da yüzde 3,61 doluluk oranıyla tehlikeli sınırda yer alıyor.
BARAJ DOLULUK ORANI ALARM VERİYOR
İSKİ istatistikleri, son 10 yılın Kasım ayı doluluk oranlarını da ortaya koyuyor:
2016’da %34,98, 2017’de %55,41, 2018’de %49,35, 2019’da %36,59, 2020’de %26,3, 2021’de %41,52, 2022’de %35,19, 2023’te %23,78, 2024’te %27,75 olarak kaydedilen baraj doluluk oranı, 2025’te yüzde 19,81’e gerileyerek alarm veriyor.
UZMAN UYARISI: SU TASARRUFU ŞART
İstanbul Teknik Üniversitesi İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, Türkiye’nin son yıllarda Marmara Bölgesi dahil kurak dönemlerden geçtiğini belirterek, “Kuraklık barajların dolmasını engelliyor, sıcak havalar da mevcut su kaynaklarının hızla tükenmesine yol açıyor” dedi.
Toros, ekimde yağışların biraz toparladığını ancak kasım ayında tekrar yüksek basınç sistemlerinin etkisiyle sıcak günler yaşandığını vurguladı. İstanbul barajlarının şehir nüfusuna yetecek düzeyde suya sahip olmadığını söyleyen Toros, “Geçmiş veriler ışığında son yılların en kurak ikinci yılıyla karşı karşıyayız. Barajlarımız tam kapasite dolsa bile İstanbul’un yıllık su ihtiyacını karşılamıyor. Yeşilçay ve Melen gibi uzak kaynaklar yetişiyor ama onlar da uzun ve zahmetli bir yol gerektiriyor. Yapabileceğimiz en iyi çözüm tasarruf. Su kullanımı konusunda bilinçli davranmak ve doğal yönlendirici sistemleri uygulamak şart.” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Hüseyin Toros
