Marmara Bölgesi'nde yaşayan milyonlarca vatandaşın merakla takip ettiği Yalova deprem riski konusu, yer bilimci (jeolog) Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'un açıklamalarıyla yeni bir boyut kazandı.
Bölge halkı arasında yayılan ve Çınarcık fay hattı üzerinde büyük bir enerji biriktiğine dair söylentiler, son dönemde tedirginliği artırıyordu.
Ancak yapılan jeolojik analizler ve tarihsel veriler, son dakika deprem haberleri ile yatıp kalkan vatandaşlar için farklı bir tablo ortaya koyuyor.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, korkulanın aksine bölgedeki riskin düşük olduğunu bilimsel verilerle açıkladı.
Moriwaki'den Balıkesir depremleri sonrası Bursa riski açıklaması!
HALK ARASINDA GEREKSİZ PANİK HAVASI
Yalova ve Çınarcık bölgesinde yaşayan vatandaşlar, sürekli olarak büyük bir deprem olacağı korkusuyla diken üstünde duruyor.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, bu alarm halinin ve paniğin yersiz olduğunu vurguluyor.
1999 depreminden sonra bölgedeki faya stres yüklendiği doğru olsa da, bu durumun doğrudan ve yakın zamanda bir deprem üreteceği anlamına gelmediğini belirtiyor.
BARDAK METAORU VE STRES YÜKLEMESİ
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, konunun daha iyi anlaşılması için 'bardak' metaforunu kullanıyor.
Bir bardağın içi boşsa, ona bir miktar su eklemek bardağı taşırmaz.
Deprem, suyun taşması yani bardağın kapasitesinin dolmasıyla meydana gelir.
Eğer bardak önceden boşaltılmışsa, 1999 depreminden sonra gelen stres yüklemesi bardağı taşırmaya, yani bir deprem yaratmaya yetmez.
Prof. Dr. Ahmet Ercan'dan şok sözler: Tamamı yasaklanmalı!
1894 DEPREMİ ENERJİYİ TÜKETTİ
Bölgenin sismik geçmişine bakıldığında, 1894 yılında meydana gelen büyük depremin kritik bir rol oynadığı görülüyor.
Yalova Çınarcık'tan batıya doğru giden çatal kol ile güneybatıya uzanan Esenköy Bozburun fayı, bu tarihte kırılarak enerjisini boşalttı.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, bu tarihsel kırılmanın bölgedeki stresi 60 kilometrelik bir hat boyunca sıfırladığını ifade ediyor.
MAKASLAMA GÜCÜ VE KIRILMA MEKANİZMASI
Depremin oluşabilmesi için stresin maksimum seviyeye ulaşması gerekiyor.
Bu da sıkıştırma gücü ile makaslama gücü arasındaki dengenin, makaslama gücü lehine bozulmasıyla mümkün oluyor.
Ancak bölgede 1766'dan beri gelen stresin tamamı, 1894 depremiyle zaten harcandı.
Bu nedenle, 1999 sonrasında yüklenen stres, fayın kırılma eşiğine gelmesi için yeterli görünmüyor.
Kandilli'nin erken uyarı sistemi, depremi 8.4 saniye önce haber veriyor!
1999 SONRASI RİSK ANALİZİ
1999 yılında meydana gelen Gölcük merkezli deprem, Yalova'dan Sapanca'ya kadar olan hattı kırarak buradaki stresi de boşalttı.
İstanbul bloğu ile Anadolu-Bursa bloğu arasındaki gerilim, bu büyük depremlerle önemli ölçüde azaldı.
Dolayısıyla, Yalova'nın hemen güneyindeki fay hatlarında kırılacak düzeyde bir stres birikimi bulunmuyor.
ADALAR FAYI TEHLİKE ARZ ETMİYOR
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Adalar fayının ölü bir fay olduğunu ve burada stresin bittiğini savunuyor.
Çınarcık çukurunun güney kıyısında yer alan faylar; 1509, 1719, 1766, 1894 ve son olarak 1999 depremleriyle enerjilerini periyodik olarak boşalttı.
Bilimsel veriler, Yalova ve çevresi için dillendirilen büyük deprem riskinin söz konusu olmadığını gösteriyor.

