Son yıllarda apartman sakinleri arasında sıkça tartışma konusu olan ve yaşam alanlarını genişletme amacıyla yapılan cam balkon uygulamaları, Yargıtay'dan gelen emsal niteliğindeki kararla yeni bir boyut kazandı. İşte detaylar...
Balkonlar, binaların dış görünümünü doğrudan etkileyen ve genellikle ortak kullanım alanı olarak kabul edilen bölümler. Dolayısıyla, bu alanlarda yapılacak her türlü değişiklik, daire içi tadilatlardan farklı olarak özel yasal düzenlemelere tâbi.
Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre, bir apartmanın dış cephesinde yapılacak değişiklikler için tüm kat maliklerinin en az beşte dördünün yazılı onayı şarttır. Bu onay alınmadan yapılan her türlü müdahale, hukuken geçersiz sayılır ve 'kaçak yapı' olarak nitelendirilir.
EMSAL DAVA SÜRECİ VE YARGITAY'IN GEREKÇESİ
Sozcu'de yer alan habere göre, Yargıtay'ın aldığı bu çığır açan karara konu olan davada, bir apartman sakini, komşusunun balkonunu projesine aykırı biçimde camla kapattığını iddia ederek durumun düzeltilmesini talep etti.
Yerel mahkeme, cam balkonun ruhsata tabi olmadığını ve benzer uygulamaların başka dairelerde de bulunduğunu belirterek davayı reddetmişti.
Ancak Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, bu kararı bozarak önemli bir hukuksal çerçeve çizdi. Yargıtay, cam balkonla kapatılan alanın bina bütünlüğünü ve estetiğini etkileyen yapısal bir değişiklik olduğuna hükmetti.
Kararda, bu tür bir işlemin diğer kat maliklerinin beşte dördünün yazılı izni olmadan yapılamayacağı açıkça belirtildi.
MALZEME FARK ETMEKSİZİN GEÇERLİ
Balkon kapatma işleminin ruhsata tabi olmaması, bu tür bir müdahalenin yasalara aykırı olduğu gerçeğini değiştirmiyor. 'Sabit eser' niteliği taşıyan bu tür müdahaleler, kat maliklerinin rızası olmadan gerçekleştirilemez.
Bu emsal karar, özellikle apartman yaşamında sıkça karşılaşılan cam balkon anlaşmazlıklarına hukuki bir çözüm getirerek, gelecekteki benzer davalar için önemli bir referans noktası oluşturdu.