Yarım asırlık mesleği sayesinde 11 çocuk büyüten Mehmet Kireç, Türkiye’nin dört bir yanı ile Sibirya’dan Karabağ’a kadar uzanan coğrafyalarda antika kilim topladı. Onun için kilim sadece bir eşya değil, bir yaşam tarzı.
Siirt’te 75 yaşındaki Mehmet Kireç, tam 50 yıldır antika kilimlerin peşinde. Tarihi Helvacılar Çarşısı’ndaki dükkânında, 170 yıllık geçmişe sahip yüzlerce el dokuması kilimi sergileyen Kireç, sadece zanaatını değil, hayatını da bu işe adadı.
KİLİMLERİN ARDINDAKİ YARIM ASIRLIK HİKÂYE
Siirt’te doğup büyüyen Mehmet Kireç, halı ticareti yapan babasıyla birlikte küçük yaşlardan itibaren Türkiye'nin farklı şehirlerini dolaştı. 25 yaşına geldiğinde ise kendi yolunu çizerek antika kilim ticaretine yöneldi. O günden bu yana, tarihi Helvacılar Çarşısı’nda açtığı dükkânda el emeği göz nuru, tarih kokan kilimleri satıyor.
Bugün 75 yaşında olan Kireç, yaşına rağmen hâlâ her sabah dükkânına ilk gelenlerden biri. Çünkü o, kilimlere sadece iş gözüyle değil, gönül gözüyle bakıyor. Her bir kilimin ardında bir hikâye olduğuna inanan Kireç, bu tutkuyla geçimini sağladı, 11 çocuğunu büyüttü ve hayatını bu işe adadı.
ANTİKA KİLİMLER DUVARLARI SÜSLÜYOR
Kireç’in dükkânında sergilenen kilimler 50 ile 170 yıl arasında değişen yaşlara sahip. Bunlar artık sadece yere serilen halılar değil; dekoratif amaçla duvarları süsleyen kültürel miras parçaları.
Kendine özgü desenleriyle dikkat çeken Karabağ kilimleri, devasa 12 metrekarelik İran kilimleri ve Anadolu’nun dört bir yanından toplanmış yüzlerce kilim, dükkânında ziyaretçileri bekliyor. Kireç, “Kilimlere karşı farklı bir sevgim var. Onlara baktıkça huzur buluyorum,” diyor.
KİLİM UĞRUNA SİBİRYA’YA KADAR GİTTİ
Mesleği sayesinde Türkiye'nin turistik merkezlerinden Marmaris, Fethiye, Bodrum, Kuşadası ve Kapadokya’ya mal dağıtan Kireç’in yolu zamanla sınırları aştı. Kilim tutkusu onu Irak, Suriye, Afganistan, Kazakistan, Özbekistan, hatta Sibirya’ya kadar götürdü.
“Mesleği öğrendikçe herkesin eski kilimlere ilgi duyduğunu gördüm. Bu merak beni yurtdışına da yöneltti,” diyen Kireç, gittiği yerlerde hem ticaret yaptı hem de unutulmaz anılar biriktirdi.
100 BİN LİRALIK KİLİMLER VAR
Kireç’in koleksiyonunda, nadir bulunan antika kilimlerin değeri kimi zaman 100 bin lirayı buluyor. “Her kilimin değeri dokusuna, yaşına ve motifine göre değişiyor,” diyen Kireç, artık internet üzerinden de satış yapıyor. Dükkânına gelen eski kilimleri satın alıyor ve onları Türkiye’nin dört bir yanındaki koleksiyonerlere gönderiyor.
BU MESLEĞİ BIRAKAN ÇOK, O HÂLÂ DEVAM EDİYOR
Bugün antika kilim işiyle uğraşanların sayısı azalsa da Mehmet Kireç hâlâ aynı heyecanla çalışıyor. “Bu işten ekmek kazandım, çocuklarımı büyüttüm. Ömrüm yettikçe bu işi yapmaya devam edeceğim,” diyor.
Mesleğini iki kardeşine öğretmiş olsa da çocukları farklı alanlara yönelmiş. Kireç, “Her kilim başka bir coğrafyanın sesi, başka bir annenin emeği. Onlara sadece ticari gözle bakamıyorum,” diyerek mesleğine olan bağlılığını dile getiriyor.
KÜLTÜREL MİRASA SAHİP ÇIKIYOR
Kireç’in dükkânı adeta bir açık hava müzesi gibi. Yüzlerce yıllık el dokuması kilimler, Anadolu’nun ve Orta Asya'nın kültürel zenginliğini gözler önüne seriyor.
Antika kilimler artık sadece nostalji değil, aynı zamanda kültürel bir yatırım aracı olarak da görülüyor. Mehmet Kireç ise bu mirasa sahip çıkmaya kararlı: “Bu kilimler, geçmişin bize bıraktığı sessiz tanıklar. Onlara gözüm gibi bakıyorum.”
