Kan grubu bugüne kadar çoğu kişi için yalnızca kan nakli söz konusu olduğunda önem taşıyordu. Ancak son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar, kan grubunun enfeksiyonlara yakalanma riskinden kalp hastalıklarına, kanserden nörolojik rahatsızlıklara kadar birçok sağlık problemiyle bağlantılı olabileceğini ortaya koydu. Uzmanlar “en iyi kan grubu” diye bir kavram olmadığını vurgularken, her grubun kendine özgü avantaj ve riskler barındırdığına dikkat çekiyor.
A KAN GRUBU: ENFEKSİYONLARA KARŞI AVANTAJ, KALP VE KANSER RİSKİ
Toplumda yaygın görülen A kan grubu, özellikle mide ve bağırsak sistemini etkileyen norovirüse karşı daha dirençli olmasıyla öne çıkıyor. Araştırmalara göre sivrisineklerin de bu kan grubunu diğerlerine kıyasla daha az tercih ettiği belirtiliyor.
Ancak avantajların yanında ciddi riskler de bulunuyor. Bilimsel çalışmalar, A kan grubuna sahip bireylerde kötü kolesterol (LDL) seviyelerinin daha yüksek olabileceğini ve bunun kalp krizi ile kalp-damar hastalıkları riskini artırabildiğini ortaya koyuyor. Ayrıca erken yaşta inme görülme olasılığının ve Covid-19 enfeksiyonunu ağır geçirme riskinin de bu grupta daha yüksek olduğu ifade ediliyor.
Araştırmalar, A kan grubunun mide ve pankreas kanseriyle daha sık ilişkilendirildiğini gösteriyor. Bunun yanı sıra bu gruptaki bireylerin kortizol seviyelerinin daha yüksek olması nedeniyle strese daha yatkın olabileceği vurgulanıyor.
B KAN GRUBU: BAZI ENFEKSİYONLARA DİRENÇ, METABOLİK RİSKLER
B kan grubuna sahip kişilerde böbrek taşı oluşma riskinin daha düşük olduğu ve keneler tarafından ısırılma ihtimalinin azaldığı belirtiliyor. Bilimsel veriler, bu kan grubunun çiçek hastalığı ve sıtma gibi bazı patojenlere karşı doğal bir koruma sağlayabileceğine işaret ediyor.
Ayrıca B kan grubunda mide ve mesane kanseri riskinin görece daha düşük olduğu, mide ülserine yol açan Helicobacter pylori bakterisinin mideye tutunmasının zorlaştığı ifade ediliyor.
Buna karşın verem ve kolera gibi bazı enfeksiyonlara daha yatkın olabilecekleri belirtiliyor. Kalp hastalığı ve pankreas kanseri riskinin artabileceği, tip 2 diyabet ve yüksek tansiyonun da bu grupta daha sık görüldüğü araştırmalarla ortaya konmuş durumda.
AB KAN GRUBU: EVRENSEL ALICI AMA DAMAR SAĞLIĞI RİSKİ YÜKSEK
AB pozitif kan grubuna sahip kişiler, tüm kan gruplarından kan alabilme özelliğiyle biliniyor. Aynı zamanda plazma açısından evrensel verici konumunda olduğu için travma ve yanık hastalarında sıkça kullanılıyor ve bu nedenle travma merkezlerinde “sıvı altın” olarak adlandırılıyor.
Ancak bilimsel veriler, AB kan grubunun bazı sağlık risklerini de beraberinde getirdiğini gösteriyor. Bu grubun iltihaplanma eğilimiyle bağlantılı olduğu ve bunun damar sağlığını olumsuz etkileyebileceği belirtiliyor. Amerikan Kalp Derneği, A, B ve özellikle AB kan grubuna sahip kişilerin, 0 grubuna kıyasla kan pıhtılaşması ve kalp krizi riskinin daha yüksek olduğunu vurguluyor.
AB kan grubunun pankreas kanseriyle de daha sık ilişkilendirildiği ifade ediliyor. Ayrıca Neurology dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, AB kan grubuna sahip bireylerde demansa yol açabilen hafıza sorunlarının görülme riskinin yüzde 82 oranında daha yüksek olduğu ortaya kondu.
O KAN GRUBU: KALP İÇİN AVANTAJ, KANAMA VE ÜLSER RİSKİ
Evrensel verici olarak bilinen O kan grubu, kalp krizi ve akciğer embolisi riskinin en düşük olduğu grup olarak öne çıkıyor. Araştırmalar, O kan grubuna sahip bireylerde inme riskinin diğer gruplara göre yaklaşık yüzde 12 daha düşük olduğunu gösteriyor. Ayrıca Covid-19’a yakalanma ya da hastalığı ağır geçirme ihtimalinin de daha az olabileceği belirtiliyor.
Ancak bu grubun da dezavantajları bulunuyor. O kan grubuna sahip kişilerde norovirüs enfeksiyonlarına yatkınlık, peptik ülser oranlarında artış ve yaralanma ya da ameliyat sonrası aşırı kanama riski dikkat çekiyor.
Bilimsel çalışmalar, O kan grubundaki kadınların hamile kalmakta daha fazla zorlanabileceğini, yumurta sayısı ve kalitesinin daha düşük olabileceğini ve gebelik tansiyonu ile doğum sonrası kanama riskinin daha yüksek olduğunu da ortaya koyuyor.
