Unutulmaya yüz tutan zanaatlar arasında yer alan bakırcılık, son yıllarda sağlıklı yaşama olan ilginin artmasıyla yeniden gündeme geldi. Kahramanmaraş'tan Antalya'ya taşıdığı baba mesleğini 1994 yılından bu yana sürdüren Mustafa Kasapkara, bakırın sadece estetik bir miras değil, aynı zamanda mutfaklarımız için vazgeçilmez bir sağlık kaynağı olduğunu belirtti. Usta Kasapkara, bakırdan üretilen tencere, cezve ve kapların lezzeti artırırken, doğru kullanımla birlikte insan sağlığına şifa verdiğininde altını çizdi.
BAKIR NEDEN VAZGEÇİLMEZ OLMALI?
Bakır ustası Mustafa Kasapkara, bakırın doğal ve kimyasal içermeyen yapısına dikkat çekerek modern mutfak gereçlerine karşı üstünlüğünü savunuyor. Kasapkara, bakır ürünlerin yiyeceklerin tadını zenginleştirdiğini ve hatta iyileştirici özellikler taşıdığını vurgulayarak "Bakırdan üretilmiş bir ürünün içine ne koyarsanız tadı değişir, şifa verir. Öyle ki, bakır bir kapta yoğurt mayalasanız daha lezzetli olur, su koysanız tadı zenginleşir." dedi. Kasapkara, bazı doktorların bile hastalara bakır kap kullanmasını tavsiye ettiğini ifade etti.

KULLANMASINI BİLİNCE BAKIRIN ÖMRÜ UZUYOR
Bakır mutfak eşyalarının sağlığa faydalarının sürmesi için doğru kullanım şartlarına uyulması gerekmektedir. Usta Kasapkara, özellikle kalayın ömrünü uzatacak kritik tavsiyelerde bulundu. Bakır ürünleri kullanırken yapılan en büyük hataların başında bulaşık makinesi kullanımı ve sert cisimlerle yıkama geliyor. Bakır kullanırken dikkat edilmesi gerekenler şu şekildedir:
- Bakır mutfak gereçleri bulaşık makinesine atılmamalıdır.
- Yıkama sırasında sert cisimler kullanılmamalıdır.
- Yemek yapımında ahşap kaşık tercih edilmelidir.
- Yemekler mutlaka kısık ateşte pişirilmelidir, çünkü bakır ısıyı çok hızlı ve güçlü çeker.
Bu basit kurallara uyulduğunda, bir bakır eşyanın kalayının ömrü 8 aydan 1 yıla kadar uzayabiliyor. Yanlış kullanımda ise kalay 2 ay gibi kısa bir sürede bozulabiliyor.

“ÇIRAK BULMAK ZOR”
7 yaşında çıraklıkla başladı baba mesleğini Antalya'da devam ettiren Mustafa Kasapkara, bu zanaati iki oğluna da başarıyla aktardığını belirterek genel olarak zanaata ilginin azaldığını vurguladı. "Gençler emeksiz para kazanmak istiyor," diyen usta, çırak bulmanın zorluğundan yakınıyor ve devlet desteğiyle bu kültürel mirasın yaşatılması gerektiğini belirtiyor.
Geleneksel bakır ürünlere olan talep ise, özellikle eski eşyalarını yeniletmek isteyen vatandaşlar sayesinde canlı kalıyor. Kalaylanarak yeniden mutfaklara kazandırılan eski bakırlar büyük ilgi görürken, işçiliğe göre bir kahve cezvesinin 150-200 TL, bir yumurta sahanının ise 250-300 TL civarında fiyat etiketine sahip olduğu belirtiliyor.
