Şırnak’ın İdil ve Güçlükonak ilçeleri arasında yer alan ve uzun yıllar terör olayları nedeniyle ziyaret edilemeyen Cehennem Deresi, bugün doğal güzellikleri ve keşfedilmemiş doğasıyla turistlerin uğrak noktası oldu. İlkbaharda rengarenk çiçeklerle bezenen vadisi, Dicle Nehri’nin serin suları ve kanyonun ihtişamı, burayı görenleri kendine hayran bırakıyor.
Türkiye’nin dört bir yanından gelen doğaseverler, Şırnak’ın gizli kalmış güzelliklerinden biri olan Cehennem Deresi’nde unutulmaz bir doğa yolculuğuna çıkıyor. Yıllarca güvenlik gerekçesiyle kapalı kalan bölge, sağlanan huzur ve barış ortamıyla artık doğa yürüyüşlerinden pikniklere, fotoğrafçılıktan balık tutmaya kadar pek çok aktiviteye ev sahipliği yapıyor.
DOĞASEVERLERİN YENİ ROTASI: CEHENNEM DERESİ
İdil ve Güçlükonak ilçeleri arasında, Finik Kalesi’nin eteklerinde uzanan Cehennem Deresi, özellikle ilkbaharda canlanan doğasıyla ziyaretçilerini büyülüyor. Vadinin derinliklerinde yükselen kayalıklar, serin sulardan beslenen yeşil alanlar ve mağaralar, bölgeyi adeta bir açık hava müzesine çeviriyor. Dicle Nehri’nin çevresinde oluşan doğal plajlar ise serinlemek isteyenlerin uğrak noktası oluyor.
“BURASI SANILANDAN ÇOK DAHA GÜZEL”
Cizre’de öğretmenlik yapan Bayhan Kaplan, hafta sonlarını değerlendirmek için sık sık Cehennem Deresi’ne geldiğini belirterek, “Bu çevrede gidebileceğimiz en güzel yerlerden biri burası. Nehir kenarında doğayla iç içe olmak insana huzur veriyor. Burası sadece doğal güzelliğiyle değil, manevi anlamıyla da çok özel bir yer. Şırnak’ın sanıldığından çok daha güzel olduğunu düşünüyorum; burası mutlaka görülmeli” dedi.
GEÇMİŞİN GÖLGESİNDEN ÇIKAN BİR CENNET
Bir zamanlar güvenlik sorunları nedeniyle adını sadece haberlerden duyanların bile yaklaşamadığı Cehennem Deresi, bugün ailelerin, doğa yürüyüşçülerinin ve macera tutkunlarının yeni gözdesi. Bölgedeki mağaralar, dik yamaçlar, kanyon geçitleri ve doğal su kaynakları, keşfetmek isteyenler için tam anlamıyla bir doğa harikası sunuyor.
“ŞÜKÜR O GÜNLER GERİDE KALDI”
Ankara’dan oğlunu ziyaret için Şırnak’a gelen Mustafa Yaşar ise ilk kez gördüğü Cehennem Deresi’ne hayran kaldığını söyleyerek, “Eskiden bu bölgeye adım atmak bile mümkün değildi. Şükür ki o zor günler geride kaldı. Şimdi herkes kardeşçe, huzur içinde bu güzelliklerin tadını çıkarabiliyor. Doğal güzellikleriyle gerçekten görülmeye değer bir yer” ifadelerini kullandı.
FİNİK KALESİ VE DİCLE NEHRİ İLE TARİHİN İÇİNDE YÜRÜYÜŞ
Cehennem Deresi sadece doğal güzellikleriyle değil, tarihi dokusuyla da dikkat çekiyor. Finik Kalesi’nin gölgesinde uzanan bu vadide yürüyüş yapmak, ziyaretçilere adeta bir zaman yolculuğu yaşatıyor. Nehrin kıyısındaki taş yapılar, binlerce yıllık geçmişin sessiz tanıkları gibi yükseliyor.
DOĞAYLA BÜTÜNLEŞEN AKTİVİTELER
Bölgeye gelen ziyaretçiler, doğa yürüyüşlerinin yanı sıra piknik yapıyor, balık tutuyor, kanyonun serin sularında yüzme imkanı buluyor. Fotoğraf tutkunları için de Cehennem Deresi, eşsiz manzaralarıyla adeta bir açık hava stüdyosu sunuyor. Özellikle gün batımında vadide oluşan ışık oyunları, ziyaretçilere büyüleyici kareler yakalama fırsatı veriyor.
YENİ BİR TURİZM DESTİNASYONU OLMA YOLUNDA
Bölgedeki güvenlik ve ulaşım imkanlarının iyileşmesiyle birlikte Cehennem Deresi’nin turizm potansiyeli de her geçen gün artıyor. Yerel yetkililer, bölgenin tanıtımı ve korunması için çeşitli çalışmalar yaparken, doğaseverler de bu eşsiz güzelliklerin bozulmadan korunmasını istiyor.
Cehennem Deresi, ismiyle korkutsa da sunduğu doğal güzelliklerle ziyaretçilerine cenneti vaat ediyor. Şırnak’ın bu saklı rotası, her mevsim doğaseverlerin keşfetmek için yolunu tutacağı bir cennet köşesi olma yolunda ilerliyor.
