2025 raporunun temel teması “iyilik, paylaşma ve başkalarına karşı şefkat” olarak belirlendi. Araştırma, sadece ekonomik göstergelerle mutluluğu ölçmek yerine, insanların başkalarıyla kurduğu sosyal bağlar, paylaşılan yemekler ve yardımlaşmanın bireysel yaşam memnuniyetini ne kadar artırdığını ortaya koyuyor. Özellikle birlikte yemek yemenin refah üzerinde güçlü bir etkisi olduğu ve yalnız yaşayanların daha düşük mutluluk düzeyleri bildirdiği belirtiliyor.
PAYLAŞIM YAŞAM MEMNUYETİNİ ARTIRIYOR
Dünya mutluluk sıralamasında zirve değişmedi Rapora göre dünyanın en mutlu ülkesi Finlandiya, sekizinci yıl üst üste bu unvanı koruyor. Mutluluk puanı ortalama 7.7 civarında ölçülen Finlandiya’yı, Danimarka, İzlanda, İsveç ve Hollanda takip ediyor. Bu ülkelerin mutluluk skorlarına sosyal destek, sağlık, özgürlük ve güven düzeylerinin yüksek olması katkı sağlıyor. İyilik ve paylaşım İyilik ve paylaşma, bireylerin yaşam memnuniyetini anlamlı biçimde artırıyor; bu yardımlaşma sadece alanı değil veren kişiyi de olumlu etkiliyor.
MUTLULUK SADECE EKONOMİK REFAH DEĞİL
Ortak yemekler ve güçlü aile ve arkadaş bağları, tüm bölgelerde mutlulukla güçlü ilişki gösteriyor. Yalnız yaşayanların oranı arttıkça mutluluk skorlarında düşüş eğilimi izleniyor. Rapor, ayrıca genç yetişkinlerde sosyal destek eksikliğinin arttığını ve bunun mutluluk üzerindeki olumsuz etkilerini vurguluyor.
2025 raporu gösteriyor ki mutluluk sadece ekonomik refahla ölçülemiyor; insanlar arası bağlar, karşılıklı güven ve toplumsal iyilik pratikleri, yaşam memnuniyetini belirleyen kritik unsurlar olarak ortaya çıkıyor. Bu bulgular, politika yapıcılar ve sivil toplum için mutluluğu artırmaya yönelik yeni stratejiler geliştirme çağrısı niteliğinde.
