İnsanlık tarihinden bu yana, her milletin kendisine özgü inanç, fikir sanat, adet, gelenek ve göreneklerinin manevi değerlerinin günümüze kadar süregelmesi, milletleri birbirinden ayırt etmektedir.
Her milletin kendisine ait ilkeleri vardır. Bu ilkeler müzik, edebiyat, görsel sanatlar, mimari gibi unsurlardan oluşuyor ve bu unsurlar, insanlar tarafından günümüze kadar taşınmıştır. Kültür eğitim öğretim kurumlarında küçük yaşlarda insanlara öğretilerek, nesilden nesle aktarılması ve bunun ancak dil ile mümkün olabileceği belirtiliyor.
Toplumların, milletlerin yaşam biçimlerini belirleyerek, insanlar ile doğru orantılı olduğu söyleniyor. İnsanların genel olarak bu toplumsal kavramının içinde saklı olduğu çıkarımına varılıyor. İnsanlar içinde doğduğu toplumun değerleri ile bütünleşerek, yaşamının sonuna kadar bu değerler ile yaşarlar. Toplumsal değerlerin, her zaman insanlara yol gösterdiği ışık tuttuğu söylenmektedir. İnsanların sosyal varlığının, gelecek kuşaklara aktarılması ancak dil ve eğitim öğretim ile mümkün olabileceği belirtilmektedir.
KÜLTÜR VE NESİL
İnsanların, medeniyetlerin değişim gelişimi kültür ile sağlanmaktadır. Toplumların sosyal yaşantısını sağlayan değerlerin yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması, dil ve eğitim ile olduğu öngörülüyor. Aynı çağda yaşayan nesil içinde bulundukları kültürel değerler geçmişin bir yansıması olduğu söyleniyor. İçinde bulunduğu zamana göre değişim dönüşümler yaşasa da, her daim varlığını koruduğu söylenmektedir.
Geçmiş ile günümüz karşılaştırıldığı zaman, çoğu halkların kültürel değerleri gelenek göreneklerinden yozlaşarak başka kültürlerin etkisinde olduğu söyleniyor. Genellikle nüfusun azlığından dolayı ya da dağınık yaşam tarzlarından dolayı yerleşik olan milletlerin içinde, manevi değerlerini yitirdikleri söylenmektedir. Aynı zamanda eğitim seviyesinin düşük olması, yönetimlerin kötü olması da insanları kültürel miraslarından yozlaştırdığı belirtilmektedir.
KÜLTÜRÜN GELECEK NESİLLERE AKTARILMASI
Zamanın ilerlemesi, teknolojinin gelişmesi ile beraber, kültürel öğelerin gelecek kuşaklara taşınması, insanların alışkanlıklarına göre, yaşam biçimlerine göre değişime uğradığı görülüyor. Yönetim biçimleri, siyasi politikalar, eğitim seviyesinin düşük olması, kültürü olumsuz etkilemektedir ve kültürel erozyona yol açıp gelecek nesillere aktarılması gürleşmektedir. Dolayısıyla kültür kavramının tamamen öğretilen bir kavram olduğu söyleniyor. Toplumların ya da milletlerin bel kemiği olan kültür ilk başlarda aile tarafından, sonrasında eğitim öğretim kurumları tarafından yaşatılması gerektiği vurgulanmaktadır.
Bununda toplumsal bütünlüğü sağlayıp, genel kültürlerin devam ettirilmesini sağlamakta olduğu belirtiliyor. Tarihi akış içinde insanlara yön veren ışık tutan aynı zamanda kültürlerin birbirinden etkilenerek varlıklarını sürdürülmeleri genel kültürün geniş kapsamlı olduğunu göstermektedir. Örneğin; genel kültür sorularında karşımıza çıkan iki rakamının Romence yazılımı kültür etkileşimi hakkında bizlere bilgi vermektedir.
