Bu bitkiyi görenler maydanoz sanıyorlar ancak sonucu kötü oluyor. Tek yaprağı bile zehir olan bu bitkinin masum görüntüsüne aldanmayın!
Baldıran otu, doğada sıkça maydanoz veya rezene ile karıştırılan, ancak son derece zehirli bir bitkidir. Uzmanlar, özellikle doğadan ot toplayan vatandaşları uyarıyor: Bu bitkinin tadına dahi bakmak ölümle sonuçlanabilir! Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Bilgisi Eğitimi Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Fergan Karaer, baldıran otunun zehirleyici etkileri ve yaygın yanlış tanımlanması konusunda ciddi uyarılarda bulundu.
GÖRÜNÜŞÜ MAYDANOZA BENZİYOR, AMA HER YAPRAĞI ZEHİR DOLU
Samsun'da düzenlenen 8. Yöresel Ot Yemekleri Festivali kapsamında düzenlenen doğa gezisinde konuşan Dr. Fergan Karaer, baldıran otunun dış görünüşü nedeniyle kolayca maydanozla karıştırıldığını belirtti. Ancak bu bitkinin yalnızca birkaç yaprağının bile insan hayatını tehlikeye atabilecek derecede zehirli olduğunu söyledi.
BİRİ ŞİFA, DİĞERİ ZEHİR: BİTKİLERİ AYIRT ETMEK HAYAT KURTARIR
Dr. Karaer, doğada birçok bitkinin birbirine benzediğini, ancak etkilerinin birbirinden tamamen farklı olduğunu ifade etti. Bu nedenle, özellikle şifa amacıyla toplanan bitkilerde yapılan yanlış teşhislerin ölümcül sonuçlara yol açabileceğini vurguladı.
BALDIRAN OTU NASIL TANINIR?
Baldıran otunu tanımanın en belirgin yollarından biri, gövdesindeki morumsu beneklerdir. Fakat en ayırt edici özellik, bitkinin çiçek yapısında gizlidir. Karaer, bu bitkinin çiçeklerine bakılarak teşhis edilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, halk arasında “Baldıran otu yiyesice!” gibi bedduaların bu bitkinin tarihi tehlikesine dikkat çektiğini söyledi.
DİĞER ZEHİRLİ BİTKİLER DE RİSK OLUŞTURUYOR
Baldıran otunun yanı sıra sütleğen, diken ucu ve su teresi gibi bitkilerin de dikkatli tüketilmesi gerektiği bildirildi. Özellikle su teresinin, büyüdüğü ortamdan ağır metal emerek dolaylı zehirlenmelere yol açabileceği ifade edildi.
MOBİL UYGULAMALARA DEĞİL, UZMANA GÜVENİN
Dr. Karaer, mobil uygulamaların bitki tanıma konusunda sıkça kullanıldığını ancak bu uygulamaların her zaman güvenilir sonuçlar vermediğini hatırlattı. Bitkilerle ilgili doğru bilgiye ulaşmak için uzman görüşü alınması veya bilimsel kaynaklara başvurulması gerektiğini vurguladı.