Tokalaşma, modern dünyanın en yaygın ritüellerinden biri olsa da, kökenleri savaşların ve anlaşmaların belirleyici olduğu antik çağlara dayanıyor. İki kişinin el sıkışması, başlangıçta bir nezaket kuralından çok, karşılıklı güvenin teyit edilmesi anlamına geliyordu. Sağ elin uzatılmasıyla verilen mesaj "Elim boş, sana karşı bir tehdit taşımıyorum." Anlamı taşıyordu. Tarih boyunca savaş meydanlarından diplomatik salonlara kadar taşınan bu hareket, günümüzde bile ilk izlenimin en güçlü belirleyicisi olmaya devam ediyor.
SİLAH YOK, GÜVEN VAR
Tokalaşmanın sağ elle yapılmasının temel nedeni, o dönemde çoğu kişinin baskın eli olan sağ elin, aynı zamanda kılıç ya da hançer tutulan el olmasıydı. Bir kişinin karşısındakine sağ elini uzatması, "Silah taşıyabileceğim elimi sana barış ve boş bir niyetle uzatıyorum" anlamına geliyordu. Bu hareket, düşmanlık beslenmediğinin ve barış niyetinin olduğunun açık bir kanıtıydı. Bu jest, yüzyıllar boyunca en temel güven kodlarından biri olarak kabul gördü.

ANTİK UZLAŞMA RİTÜELLERİ VE TOKALAŞMA
El sıkışma eylemi, farklı medeniyetlerde yemin ve bağlılık sembolü olarak kullanıldı ve özel isimlerle anıldı.
YUNAN GELENEĞİ (DEXIOSIS): Eski Yunan'da "dexiosis" adı verilen bu el sıkışma hareketi, bir yeminin ya da anlaşmanın geçerliliğini simgeliyordu. Bu, yalnızca bir tanışma değil, aynı zamanda karşılıklı saygı ve uzlaşmanın taahhüdüydü.
ROMA GELENEĞİ (DEXTRARUM IUNCTIO): Roma İmparatorluğu'nda ise "dextrarum iunctio" olarak adlandırılan bu gelenek, sadece dostluğu ve bağlılığı değil, aynı zamanda yasal sözleşmelerin ve özellikle evliliklerin resmiyetini temsil eden güçlü bir ritüeldi.

ZAMANLA EVRİLDİ
Tarihsel süreçte tokalaşmanın bir diğer önemli detayı ise eldiven kullanımıdır. Nezaket ve görgü kurallarının önemli olduğu dönemlerde, birine eldivenle el uzatmak saygısızlık olarak kabul edilebilirdi. Eldiveni çıkarıp çıplak elle tokalaşmak, tamamen silahsız ve korumasız bir şekilde, en üst düzeyde samimiyet ve içtenlik göstergesi olarak yorumlanırdı. Bugün bile bazı resmi törenlerde veya önemli iş görüşmelerinde eldivenin çıkarılması, bu kadim "çıplak güven" mesajının izlerini taşır.
