Sabahın ilk saatlerinde mis gibi kokusuyla içimizi ısıtan, sohbetlerin vazgeçilmezi olan Türk kahvesi, sadece bir içecek değil, kültürümüzün yaşayan mirasıdır. Ancak çoğu zaman büyük bir hevesle aldığımız taze çekilmiş Türk kahvesi, birkaç hafta içinde aromasını yitirir, bayat bir tada bürünür. İşte tam da bu noktada, annelerimizin ve büyüklerimizin mutfak bilgeliğinden gelen küçük ama etkili bir tüyo devreye giriyor: Türk kahvesinin içine birkaç adet küp şeker atmak!

KÜP ŞEKER, NEM DENGELEYİCİ ETKİ YAPIYOR
Kahve uzmanlarının da dikkat çektiği bu basit ama etkili yöntem, kahvenin ömrünü uzatmak için birebir. Peki ama nasıl? Şeker, bulunduğu ortamda nemi emme özelliğine sahip. Bu özelliği sayesinde kahvenin hava ile temasından kaynaklanan nem dengesizliğini kontrol altına alıyor. Böylece kahve hem aromasını hem de tazeliğini daha uzun süre koruyabiliyor.
Aroma kaybı genellikle oksijen ve nemin etkisiyle başlar. Eğer kahvenizi ağzı sıkıca kapalı cam bir kavanozda ve serin, kuru bir ortamda muhafaza ediyorsanız, içerisine atacağınız 2-3 adet küp şeker bu süreci daha da yavaşlatabilir. Ancak dikkat! Şeker kahvenin içine karıştırılmıyor; sadece kavanozun içine bırakılıyor.

GELENEKTEN GELEN BİLGELİK: İSRAFI ÖNLE, LEZZETİ KORU
Bu yöntem aslında Anadolu’da yıllardır kullanılan sessiz bir mutfak sırrı. Eskiden kahve çok daha zor bulunur, büyük kıymet bilinirdi. Bayatlamasını önlemek için türlü yollar aranırdı. Şeker ekleme yöntemi de işte bu kıymeti bilmenin, israf etmemenin bir parçası olarak ortaya çıktı. Bugün hâlâ birçok ev hanımı bu yöntemi gizli bir formül gibi kahve kavanozlarında uyguluyor.

KAHVENİZİ NASIL SAKLIYORSUNUZ?
Elbette bu yöntem tek başına yeterli değil. Türk kahvesini uzun süre taze tutmak istiyorsanız, onu güneş almayan, kuru bir yerde, hava geçirmez cam kavanozda saklamalısınız. Plastik kaplar, kahvenin aromasını emebilir; metal kutular ise oksitlenmeye yol açabilir. Bu yüzden cam kavanoz tercih etmek, tazelik için ilk adım.
