Sürekli öksürük veya boğaz temizleme isteği gibi durumlar, genellikle önemsiz görülen ancak ciddi bir sağlık problemine, sessiz reflüye işaret edebilir. Bu rahatsızlık, uzun vadede gırtlak, yemek borusu ve tiroid kanseri gibi ölümcül hastalıklarla ilişkilendiriliyor. Erken teşhis ve doğru tedavi, bu riskleri minimize etmede hayati önem taşır.
SESSİZ REFLÜ NEDİR?
Gizli reflü olarak da bilinen bu durum, mide asidinin yemek borusundan yukarı doğru çıkarak boğaz ve ses tellerinde tahrişe yol açmasıdır. Adındaki 'sessiz' ifadesi, klasik reflüde sıkça görülen mide yanmasının bu türde her zaman hissedilmemesinden kaynaklanır. Bu nedenle, belirtileri fark etmek daha zor olabilir.
YAYGIN BELİRTİLER NELER?
Sessiz reflünün pek çok farklı belirtisi bulunmakta olup, bu belirtiler genellikle başka rahatsızlıklarla karıştırılabilir. Yemek sonrası geçmeyen öksürük, sürekli boğazı temizleme ihtiyacı ve boğazda bir yumru hissi en sık rastlanan işaretlerdendir.
Ayrıca ses kısıklığı, aşırı geğirme, boğazda mukus birikimi hissi ve özellikle geceleri ortaya çıkan öksürük nöbetleri de sessiz reflünün varlığını düşündürebilir. Bu belirtilerden bir veya birkaçını uzun süredir yaşıyorsanız, bir uzmana danışmanız faydalı olacaktır.
KANSER RİSKİ VE REFLÜ İLİŞKİSİ
Ntv'de yer alan habere göre, yapılan araştırmalar, uzun süreli ve tedavi edilmemiş reflünün bazı kanser türleriyle bağlantılı olabileceğini ortaya koyuyor. Özellikle gırtlak kanseri hastalarının önemli bir bölümünde, yaklaşık yüzde 28'inde, geçmişte reflü öyküsü bulunuyor.
Mide asidi, boğaz dokularında hücresel değişikliklere yol açarak tümör oluşumunu tetikleyebiliyor. Bu nedenle, reflü belirtilerini ciddiye almak, uzun vadede oluşabilecek riskleri azaltmada kritik bir rol oynuyor.
ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Eğer 3 haftadan daha uzun süredir boğazda rahatsızlık, öksürük veya sesinizde değişiklikler yaşıyorsanız, bir hekime başvurmanız büyük önem taşır. Uzmanlar, boğaz ve ses tellerini kamera ile inceleyerek iltihap olup olmadığını kolayca tespit edebilirler.
Tedavi sürecinde ve günlük yaşamda alınabilecek bazı önlemler de mevcuttur. Yatmadan en az 2-3 saat önce yemek yemeyi bırakmak, yemekleri acele etmeden ve iyice çiğneyerek tüketmek önemlidir.
Turunçgiller, domates, sirke, baharatlı yiyecekler gibi asitli gıdalardan kaçınmak, gazlı içecek ve alkol tüketimini azaltmak, kahve alımını sınırlamak ve stresi yönetmeye çalışmak da semptomların hafiflemesine yardımcı olabilir.
BELİRTİLERİ KESİNLİKLE GÖZ ARDI ETMEYİN
Yemek sonrası öksürük, boğaz temizleme isteği ya da ses kısıklığı gibi belirtilerle karşılaşıyorsanız, bunları kesinlikle hafife almayın. Sessiz reflü, uzun vadede yaşam kalitenizi olumsuz etkileyebilecek ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek bir durumdur.
Erken teşhis ve uygun tedavi, hem mevcut rahatsızlıkları kontrol altına alır hem de gelecekte ortaya çıkabilecek daha büyük sağlık risklerinin önüne geçebilir. Unutmayın, sağlığınız için atacağınız her küçük adım büyük farklar yaratır.
