İnternet ortamı, sınırsız bilgi ve eğlence sunmanın yanı sıra, dijital manipülasyon risklerini de beraberinde getiriyor.
Özellikle teknolojiye daha uzak olan yaşlılar ve dijital göçmenler için bu riskler daha belirgin hale geliyor.
Günümüzde yapay zeka araçlarıyla üretilen ve gerçeğinden ayırt edilmesi zor olan görseller, duygusal bağ kurma ihtiyacını ve masumiyet arzusunu istismar ederek hızla yayılıyor.
İnsan şeklindeki sebzeler, mucizevi doğa olayları veya aşırı duygusal hikayeler eşliğinde sunulan bu sahte içerikler, yaşlıların sahte içerikler konusunda bilinçlenmesini zorunlu kılıyor.
YAPAY ZEKAYLA HAZIRLANMIŞ GÖRÜNTÜ TUZAĞI
Teyit'ten Ali Osman Arabacı'nın haberine göre, yapay zeka görsellerinin yaşlılar üzerinde bu denli etkili olmasının ardında birden fazla sosyolojik ve psikolojik sebep yatıyor.
Birincisi, duygusal hassasiyet: Yaşlı kuşaklar, dini, ailevi ve doğa temalı içeriklere karşı güçlü bir duygusal bağ hissediyor.
"Allah'ın mucizesi" gibi söylemlerle birleşen bu görseller, sorgulama mekanizmasını devre dışı bırakıyor ve görseller sorgulanmadan kabul ediliyor.
İkincisi, "Görüyorsam gerçektir" mantığı: Geleneksel alışkanlıklar gereği, görsel olarak kanıtlanan bir bilginin doğru olduğuna inanma eğilimi, yapay zeka görsellerinin ikna ediciliği karşısında kırılıyor.
Üçüncüsü, masumiyet arayışı: Dijital karmaşanın dışında, saf ve güzel anları arzulama hissi, trambolinde zıplayan tavşanlar gibi abartılı ve yapay görsellerin paylaşılma motivasyonunu artırıyor.

DİJİTAL KURTLAR SOFRASI
İnternet ekosistemi, kullanıcıların veri, beğeni ve duyguları üzerinden işleyen devasa bir 'kurtlar sofrası' olarak nitelendirilebilir.
Bu ortamda, sıradan bir görsel dahi duygusal bir hikayeyle birleştirilerek (örneğin kimsenin beğenmediği için şikayet eden horoz yapan birinin hikayesi) yüksek etkileşim toplayabiliyor.
Yaşlıları bu tuzağa iten önemli bir faktör de topluluk onayı. Aile gruplarında veya arkadaş çevrelerinde aynı içeriğin defalarca paylaşılması, "Herkes paylaşıyorsa doğrudur" yanılsamasını pekiştiriyor ve sahte içeriklerin yayılım hızını katlıyor.
Ayrıca, teknolojiye yabancılık durumu, yaşça büyük kişilerin yapay zeka ile üretilmiş görsellerdeki mantık hatalarını ve hayatın olağan akışına uymayan ayrıntıları fark etmelerini güçleştiriyor.
ÇOK GÜZELSE, İKİ KERE DÜŞÜNÜN
Yapay zeka görsellerine karşı ilk ve en önemli savunma hattı, kritik düşünme becerisini devreye sokmak.
Bir görsel, çok güzel, çok şaşırtıcı veya mucizevi görünüyorsa, ardında yapay zeka teknolojisinin olabileceği ihtimali akılda tutulmalı.
Bu, "Çok güzelse, iki kere düşün" altın kuralı.

GÖRÜNTÜLERİN DOĞRULUĞUNU SORGULAYIN
Herhangi bir içeriği paylaşmadan önce kaynak doğrulaması yapmak büyük önem taşıyor.
Görselin geldiği sayfanın veya kişinin güvenilir bir haber kaynağı olup olmadığını, yoksa anonim bir sosyal medya hesabı mı olduğunu kontrol etmek gerekiyor.
Güvenilirliği kanıtlanmamış kaynaklardan gelen görseller anında şüpheyle karşılanmalı.
Ayrıca, görselin kendisinde, özellikle insan figürlerinde parmak, yüz, yazılar veya gölge hataları gibi yapay zekanın sıklıkla yaptığı ayrıntı bozukluklarına dikkat kesilmeli.
Bu hatalar, yapay zeka sahteciliğinin en belirgin izleri.
GENÇLERE DANIŞMAKTAN ÇEKİNMEYİN
Yaşlılar, görsel doğrulama konusunda tersine görsel arama araçlarını (Google Görseller, Yandex Görseller gibi) kullanmayı öğrenmeli.
Fotoğrafı bu araçlara yükleyerek görselin internetteki orijinal kaynağını ve hangi bağlamda kullanıldığını bulmak, sahte görsel tespiti için en etkili yollardan biri.
Teknolojiye aşina olmayanlar için ise genç akrabalardan yardım istemek en pratik çözüm.
"Şunu bana bir bakar mısın, gerçek mi?" sorusu, anlık bir koruma kalkanı görevi görür.
Ayrıca, görselin kişide uyandırdığı duygusal yoğunluk da bir ipucu olabilir.
Eğer görsel aşırı duygulandırıyor, ağlatıyor veya şaşırtıyorsa, bu durumun manipülasyon amacına hizmet edebileceği ihtimali düşünülmeli.
