Türkiye'de son dönemde artan pestisit kullanımı, vatandaşların güvenli gıdaya ulaşma konusunda ciddi endişeler yaşamasına neden oluyor. Özellikle tarım ilaçlarının yoğun kullanımı, tüketicileri kendi alternatif çözümlerini üretmeye itiyor.
GREENPEACE RAPORU ALARM VERDİ
Nisan ayında Greenpeace tarafından İstanbul'da gerçekleştirilen bir analiz, durumu daha da gözler önüne serdi.
Analiz sonucunda, incelenen meyve ve sebzelerin üçte birinde 'hormonal sistem bozucu, nörolojik gelişim bozucu, kanserojen veya üreme sağlığı açısından tehdit oluşturan' en az bir pestisit kalıntısına rastlandığı tespit edildi.
Bu durum, gıda güvenliği konusundaki kaygıları derinleştirdi.
ORGANİK GIDA HERKES İÇİN ERİŞİLEBİLİR DEĞİL
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, pestisitlere maruz kalmamak için akla gelen ilk seçeneklerden biri organik gıda satın almak olsa da, son yıllarda yükselen gıda fiyatları nedeniyle bu seçenek herkes için ulaşılabilir olmaktan çıktı.
Organik ürünlerin yüksek maliyeti, birçok hanenin bütçesini zorluyor ve bu alanda alternatif arayışlarını hızlandırıyor.
KENDİ ÜRÜNÜNÜ YETİŞTİRME TALEBİ YÜKSELİYOR
Bir diğer alternatif ise evde veya bahçede kendi meyve ve sebzeleri üretmek. Ancak büyük şehirlerde yaşayan birçok kişinin böyle bir imkanı bulunmuyor.
Bu noktada, apartman dairelerinde evde sebze ve meyve yetiştirme olanakları merak konusu haline geliyor.
UZMANLARDAN PRATİK ÖNERİLER
Kew Kraliyet Botanik Bahçeleri'nden mutfak bahçeciliği uzmanı Helena Dove ve Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği'nden ziraat mühendisi Duygu Saatli, apartman dairelerinde dahi başarılı bir şekilde ürün yetiştirilebileceğine dair önemli bilgiler paylaştı.
BÜYÜKANNELERİN İLHAM VEREN MİRASI
Duygu Saatli, artan pestisit kullanımı nedeniyle insanların kendi ürünlerini yetiştirmeye olan ilgisinin arttığını vurguladı.
Evde ürün yetiştirmeyi düşünenleri, "Balkonunda, bahçesinde, penceresinin önünde yetiştiricilik yapan büyükannelerinizi hatırlayın ve bu işin düşünüldüğü kadar zor olmadığını anlayın" sözleriyle cesaretlendirdi.
EVDE YETİŞTİRİLEN ÜRÜNLERİN AVANTAJLARI
Helena Dove, evde gıda yetiştirmenin en büyük avantajının, ürünün nerede ve nasıl yetiştirildiğini tam olarak bilmek olduğunu belirtti.
Ayrıca, evde yetiştirilen ürünlerin çok taze bir şekilde tüketilebilmesinin hem tat hem de besin değeri açısından büyük fayda sağladığını ifade etti.
Helena Dove, pazarda kolayca bulunamayan özel varyeteleri yetiştirebilme imkanının da önemli bir avantaj olduğunu dile getirdi.
Örneğin, şeflerin yemeklerde sıkça kullandığı pazının piyasada bulunmayan renkli çeşitlerinin evde yetiştirilebildiğini ekledi.
HANGİ ÜRÜNLER TERCİH EDİLMELİ?
Helena Dove, evde tüm meyve ve sebze ihtiyacını karşılamanın mümkün olmadığını belirterek, ne yetiştirileceğine karar verirken en sevilen ürünlerden yola çıkılmasını tavsiye etti.
Özellikle pazar ve marketlerde bulunması zor olan ürünlerin tercih edilmesinin iyi bir fikir olduğunu vurguladı.
PESTİSİT RİSKİ YÜKSEK ÜRÜNLERE DİKKAT
Duygu Saatli ise evde yetiştiriciliğe yeni başlayacaklara, 'özellikle yoğun pestisit kullanımına maruz kalan ve her an elinizin altında olmasının size avantaj sağlayacağı yeşillikler ile başlayabilirsiniz' tavsiyesini verdi.
Saatli, limon, çilek, domates ve biberler gibi birçok ürünün yüksek miktarda tarım ilacı kullanılarak yetiştirildiğini üzülerek belirtti ve seçimlerin bu durum göz önünde bulundurularak yapılmasını önerdi.
APARTMAN DAİRELERİNDE NELER YETİŞTİRİLEBİLİR?
Evlerde saksılarda kolaylıkla yetiştirilebilecek birçok meyve ve sebze bulunuyor. Hangi mevsimlerde, hangi ışık ve koşullarda yetiştirilebilecekleri hakkında detaylı bilgiye internet aramalarıyla veya yerel yetiştiricilik eğitimlerinden ulaşılabilir.
Balkon veya pencere önünde saksıda yetiştirilebilecek bazı bitkiler:
* Tere otu
* Bezelye / bezelye filizi
* Fesleğen, maydanoz, nane, kişniş, frenk soğanı gibi otlar
* Marul, ıspanak ve pazı
* Çilek
* Limon ve misket limonu
* Biber
* Yeşil soğan
* Domates
* Mantar (torba içinde evin herhangi bir yerinde)
* Lahana
* Kırmızı pancar
* Turp, havuç, patates ve soğan gibi kök sebzeler
Yetiştireceğiniz bitkiye karar vermeden önce hangi bitkinin ne kadar ışık, alan ve emeğe ihtiyaç duyduğunu öğrenmek istiyorsanız, Kew Gardens'dan Helena Dove'un hazırladığı bu tabloya göz atabilirsiniz.

EVDE YETİŞTİRİCİLİK İÇİN ÖNEMLİ İPUÇLARI
Ziraat mühendisi Duygu Saatli, evde ürün yetiştirirken dikkat edilmesi gereken önemli noktaları sıraladı:
IŞIK VE YER SEÇİMİ
Çoğu bitki günde 6-8 saat güneş ışığına ihtiyaç duyar. Bu nedenle, yetiştirilecek yere karar vermeden önce evinizdeki hangi noktaların ne kadar ışık aldığını not almak, doğru seçimi yapmanızı kolaylaştıracaktır.
Saatli, az miktarda güneş ışığı alan veya yarı gölge bir alana sahip olanlar için de umutsuzluğa kapılmamaları gerektiğini belirtti.
Marul, ıspanak, maydanoz, fesleğen, kereviz, roka, nane, pancar gibi bitkilerin bu tür koşullarda rahatlıkla yetiştirilebileceğini ifade etti.
Işıktan daha fazla faydalanmak için tekerlekli saksılar, LED ışıklar ve aynalardan yararlanılabileceğini de ekledi.
TOPRAK SEÇİMİ VE BESLEMESİ
Duygu Saatli, toprağı beslemenin önemini 'yeterli besine sahip olmayan toprakta bitki yetiştiremezsiniz' sözleriyle vurguladı.
Saksı tarımı için su tutma kapasitesi yüksek, iyi drene olan ve kaliteli toprak kullanılmasının önemine dikkat çekti.
Saksı ve bitki yataklarının altından başlayarak çakıl, kum ve toprak sıralamasıyla düzenlenerek drenaj sağlanabileceğini belirtti.
SAKSI SEÇİMİ VE DRENAJ
Bazı yeşillikler dışında çoğu meyve ve sebzenin köklerini salmak için geniş bir alana ihtiyaç duyduğunu ve saksı boyunun yetiştirilecek ürüne göre belirlenmesi gerektiğini ifade eden Duygu Saatli, köklerin çürümesini engellemek için saksıların mutlaka drenaj deliklerine sahip olması gerektiğini vurguladı.
HAVA ŞARTLARINA DİKKAT
Apartman dairelerinin içinde hava sıcaklığı daha istikrarlı olsa da, balkon veya teraslarda yetiştiricilik yapanların fırtına, dolu, sıcak hava dalgası ve don gibi ekstrem hava olaylarına karşı önlem alması gerekiyor.
Duygu Saatli, iklim değişikliğiyle birlikte bu tür olayların daha sık görüldüğünü hatırlatırken alınabilecek önlemleri sıraladı:
* Don tehlikesine karşı saksıları içeri taşımak veya toprağı saman ve yaprakla örtmek.
* Aşırı sıcaklara karşı balkonda kumaş gererek gölgelik alanlar oluşturmak, sulamayı sabah erken veya güneş battıktan sonra yapmak.
* Fırtınaya karşı saksıların devrilmesini önleyecek hazırlık yapmak, bitkileri çubuklara bağlamak ve üzerlerine koli geçirmek.
* Doluya karşı saksıları korunaklı yerlere taşımak ve üzerlerine koli geçirmek.
* Aşırı yağmura karşı saksıların drenaj deliklerini kontrol etmek ve üzerlerini geçici olarak örtmek.
ALAN KISITLAMASINDA ÇÖZÜMLER
Bazı bitkiler daha fazla alana ihtiyaç duysa da, Duygu Saatli küçük alana sahip olanlar için de pek çok seçenek olduğunu belirtti.
Çeri domates ve bodur biber gibi çok yayılmayan sebzelerin tercih edilebileceğini, maydanoz, marul, roka gibi uzamayan sebzelerin duvarda veya merdiven şeklinde raflarda yetiştirilebileceğini ifade etti.
KENTSEL KİRLİLİĞİN ETKİSİ
Büyük kentlerdeki hava kirliliği, evde yetiştirilecek meyve ve sebzelerin güvenliğini nasıl etkileyebilir?
Helena Dove, tarımda kirliliğin genellikle toprak kaynaklı olduğunu, ancak evde yetiştiricilik yapanların temiz toprak satın aldıkları için bu riskin düşük olduğunu belirtti.
Hava kirliliği konusunda ise, "Bazı kirleticiler havadan da alınabiliyor ama büyük şehirlerde yaşayan insanlar bu kirleticileri zaten soluyorlar" yorumunu yaptı.
Duygu Saatli ise, sanayi bölgelerine yakın veya yoğun trafikli alanlarda kurşun, ağır metal ve kadmiyum gibi maddelerin bitki yaprakları ve meyvelerinde birikebileceğini söyledi.
Bu tür bölgelerde direkt maruziyet varsa yetiştiricilik yapılmamasını önerirken, aksi takdirde tolere edilebilir düzeylerde olacağını belirtti.
EVDE YETİŞTİRMEK DAHA MI UCUZ?
Helena Dove, meyve ve sebzeleri evde yetiştirmenin önemli bir tasarruf sağlamadığını ve pencere önlerinde yetiştirilebilecek miktarın bir kişi için yeterli olmayacağını dile getirdi.
"Kendi ürününüzü yetiştirmek gübre, saksı, su gibi maliyetleri hesaba katınca nadiren daha ucuzdur" dedi.
Bu nedenle, evde yetiştirilecek ürünleri seçerken en sevilen, pazarda en zor bulunan veya en çok pestisit kullanılan ürünlere öncelik verilmesi tavsiye edildi.
