Hukukçu/Serbestiyet Yazarı Yunus Emre Erdölen, KARAR TV'de Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un konuğu oldu. Yurtdışına göç eden Türkler, Amerika'da seçime doğru giderken Biden'in ilk iki yıllık yönetim performansı ve Trump'ın yeniden önlenemeyen yükselişini değerlendirdi.
KARAR TV'de Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sorularını yanıtlayan Hukukçu/Serbestiyet Yazarı Yunus Emre Erdölen, Amerika'yı Türkiye'ye benzettiğini belirterek Altılı Masa uyarısı yaptı, ''Biden seçim öncesinde 6'lı masaya çok benzer bir şekilde partideki solcularla merkezcileri bir araya getirdi. Özellikle seçim öncesinde ortak bir kabine açıklanmasında ya da belli işlerin seçim sonrasında nasıl işlediğine dair geniş bir mutabakat sağlanmadığı için koalisyon dağıldı. Risk var'' dedi.
Amerika'da en düşük maaşla çalışan bir çalışanın rahatlıkla yaşandığının altını çizen Erdölen, ''Amerika'da enflasyon yüzde 5-6 civarlarında orada da Rusya'ya yönelik yaptırımlar nedeniyle bir ekonomik sıkıntı var ama enflasyon netice itibariyle yüzde 5'lerde. Türkiye'de resmi rakamlara göre yüzde 75-80'lerde. Bu yüzden Tabii ki karşılaştırdığımızda oradaki ekonomik sıkıntı daha düşük. Sağlık sistemi açısından baktığımızda Türkiye'nin sağlık sistemi hala Amerika'dan daha iyi. Oradan buraya geliyorlar. Amerika'da askeri ücret saatlik 15 dolarsa ayda 3 bin dolarla denk geliyor. Oradaki ortalama bir maaşla siz çok rahat geçinebiliyorsunuz. Market fiyatlarında 100 dolarla 2-3 haftalık alışverişinizi yapabiliyorsunuz. Türkiye'deki 100 birim parayla ne yapabilirsiniz, ne alabilirsiniz o tamamen kötü bir durum. Hala oradaki dolar fiyatlarını Türk liraya çevirip bakın Türkiye'de 2 dolarla neler yapabilirsiniz deniliyor. Burada Türk Lirasındaki değer kaybını anlayamıyoruz. Amerika'da ortalama bir maaşla çok rahat geçinebilirsiniz'' ifadelerini kullandı. Erdölen sözlerine şöyle devam etti:
''Orada herhangi bir kafede en düşük maaşla çalışan bir insanın sosyal bir hayatı var. Hafta sonu dışarı çıkabiliyorlar, gece hayatları var. En lüks restorana bile gitseniz, haftada bir gün oraya gelen insanları görebiliyorsunuz. New York'un en lüks restoranlarında haftada bir gün yemek yiyebiliyor bu insanlar. Daha insancıl bir yaşam var ve mutlular.''
Erdölen, Trump'ın tekrar sahada olması, bu kadar yükselmesi ve 2024'te bu kadar şanslı olmasını sağlayan şartlar neler? sorusuna cevabı şöyle:
''Biden seçildi ama Biden ülkeyi yönetmek için çok detaylı bir plan yapmamıştı. Şu anda sadece tecrübesine güvenerek bir proje yapıyor. Dış politikada Ukrayna'da çok iyi gidiyor ama iç politikada sol kanatla ilişkiler, sağlık reformu, ekonomik reform konusunda çok geride kaldı. Trump fenomenini çok hafife aldı. Trump seçim sonuçlarını hiçbir zaman kabul etmedi. Ve hala ben meşru başkanım diyor. Her an bir darbeyle göreve gelebilirim diye dedikodu yayıyor. Seçim sonuçlarını kabul etmemek Amerika'da sıkıntılı çünkü bizdeki gibi bir ortak YSK'ları yok. Seçim sonucunu tasdik eden bir kurum yok. Meclis kendisi seçim sonucunu tasdik ediyor. Siyasiler karar veriyor. Bu nedenle de 2024'te en çok korkulan şey Cumhuriyetçilerin ve Trump'ın kaybetseler bile seçim sonuçlarını kabul etmemesi ve ülkenin bir kaosa sürüklenmesi. Bunu beyaz sarayda çalışanlar da söylüyor. Bu bir komplo teorisi değil.''
''Trump şu anda parti içinde ve buna Mehmet Öz gibi bizim tanıdığımız isimler de dahil hep kendi sıkı yanlışlarını önemli pozisyonları getiriyor. 2024 yılında yapılacak ara seçimlerde senato ve kongre artık tamamen Trump'ın çok sıkı hiçbir şekilde ona hayır demeyen destekçileri ile dolacak. Bu insanlar seçim sonuçlarını, seçim gecesi Biden veya demokratlar kazanırsa biz bu seçim sonucunu kabul etmiyoruz diyecekler. Kongre baskını bir başlangıçtı.''
BİDEN'İN YÖNETİM PERFORMANSI TÜRKİYE MUHALEFETİNE NE SÖYLÜYOR?
Biden'in seçim öncesinde 6'lı masaya çok benzer bir şekilde partideki solcularla merkezcileri bir araya getirdiğini anlatan Erdölen ''Alexandria Ocasio-Cortez ve John Kerry'i eski dışişleri bakanını bir araya getirip bir iklim masası kurdu. İklim politikaları oluşturdular. Ama Biden ne yapmadı? Seçimden önce somut vaat vermedi. kimseye bunu yapacağım demedi, çok detaylandırmadı. Biden göreve başladığında kabilesini açıkladığı anda seçim öncesi kurduğu koalisyon dağıldı. Seçim öncesinde solcular, eski cumhuriyetçiler, merkez demokratlar birlikte bir düzen kurdular ama bu sistemin seçim sonrasında nasıl yürüyeceğine dair bir açıklama yapmadıkları için seçim sonrasında bu sözleri tutmadı. Özellikle seçim öncesinde ortak bir kabine açıklanmasında ya da belli işlerin seçim sonrasında nasıl işlediğine dair geniş bir mutabakat sağlanmadığı zaman bu risk var. Bu yüzden ben Amerika'yı Türkiye'ye bu hususta benzetiyorum'' ifadelerini kullandı.
MEHMET ÖZ İLK TÜRK VE MÜSLÜMAN SENATÖR OLACAK
Erdölen, ''Mehmet Öz İlk Türk ve Müslüman Senatör olacak. Büyük bir olay olacak senatör bütün dış istihbarat bilgilerine vakıf oluyor ve dış politikada da çok etkili oluyor. İlk kez bu coğrafyadan giden biri orada söz sahibi olacak, bu çok büyük bir olay. Türk vatandaşlığından çıkacak seçilirse baskıya dayanamadı. Aslında çok ırkçı bir saldırıya maruz kaldı. Çünkü senato üyelerinin çifte vatandaşlığını açıklama mecburiyeti yok. Bugün biz senatoda kimlerin çifte vatandaşı olduğunu bilmiyoruz. Bugün İsrail, Almanya gibi başka ülkelerden gelenlerin çift vatandaşlıkları var ama Türk kökenli olduğu için Mehmet Öz'e bir baskı kuruldu. O da geri adım attı ve seçilirsem çıkacağım dedi'' şeklinde konuştu.
