Kenya, ABD'nin Afrika'ya yönelik korona uyarısını 'gülünç' olarak nitelendirdi

Kenya, ABD'nin Afrika'ya yönelik korona uyarısını 'gülünç' olarak nitelendirdi

Koronavirüs salgını Avrupa ve Amerika’yı kasıp kavururken, Afrika’da hayat neredeyse normal seyrinde devam ediyor. Kenyalılar, ABD’nin korona nedeniyle Afrika için seyahat uyarısı yapmasını ‘gülünç’ olarak nitelendiriyor.

SELMAN CÖMERT | KARAR.COM

Geçen hafta Kenya merkezli popüler bir haber sitesi, ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri’nin (CDC) Kenya’ya seyahat kısıtlamasıyla ilgili aldığı kararı alaycı bir başlıkla duyurdu: "270 bin ölümün olduğu ve 13 milyon enfekte hastanın bulunduğu Amerika, vatandaşlarını yüksek COVID-19 riski nedeniyle Kenya’ya seyahat etmemeleri konusunda uyardı."

The Washington Post’ta yayınlanan habere göre, Kenyalılar için Amerikalıların Afrika’da koronavirüse yakalanma korkusu oldukça gülünç. Bazısı en az gelişmiş sağlık sistemine sahip 54 Afrika ülkesinin her birinde kaydedilen koronavirüs kaynaklı ölü sayısı, ABD’deki ölü sayısından daha az.

AFRİKA’DA VAKALAR BELİRLENEBİLİYOR MU?

Nispeten sınırlı teste rağmen, küresel sağlık uzmanlarının umutsuz tahminleri, koronavirüsün Afrika’da fazla etkili olmamasıyla alt üst oldu. Salgının son derece etkili olduğu ülkelerde görülen kalabalık hastane manzaraları ve ölümlerdeki ani artış, çok az Afrika ülkesinde ortaya çıktı. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan anketlerde, çoğu Afrika ülkesinde ölüm oranındaki artışın göz ardı edilebilir olduğu ortaya çıkarken, COVID-19 kaynaklı ölümlerin sayılmama şüphesini azalttı.

Ancak Afrika ülkelerindeki koronavirüs verileri yetersiz bulunuyor. Yine de halk sağlığı uzmanları, daha fazla araştırma ortaya çıkarken bile, Afrika’daki vaka sayısının neden düşük kaldığına dair açıklamanın çetrefilli olacağına dikkat çekiyor.

Afrika’daki vaka sayısının düşük olmasıyla ilgili kesin bir cevap olmadığını söyleyen DSÖ’nün bölgedeki acil müdahale programı yöneticisi Ngoy Nsenga, "Genç nüfuslar, daha sıcak iklimler, daha az kapalı mekan, daha az seyahat, daha az obezite ve diyabet, diğer hastalıklardan kazanılan bağışıklık ve hatta diğer koronavirüsler; hepsinin rol oynadığını düşünüyoruz. Ancak ortak faktörleri paylaşan Brezilya gibi yerlerden Afrika’yı ayıran şey bizim insani müdahalelerimizdir" dedi.

Salgının ilk zamanlarında neredeyse tüm Afrika ülkeleri sınırlarını kapatmıştı. Aynı zamanda, ülkelerin birçoğu bölgesel karantinaya başlamış ve sosyal faaliyetlere kısıtlamalar getirmişti. Ancak bu kısıtlamalar ülkelere büyük bir ekonomik zarar vermişti ve vakalarda kontrolsüz artış görmeyen Afrika hükümetleri, birçok kısıtlamayı kaldırdı.

SAHRA ALTI AFRİKA’NIN YALNIZCA YÜZDE 3'Ü 65 YAŞ VE ÜSTÜ

Afrika’da her ne kadar sosyal hayat normale dönmüş gibi görünse de, sağlık yetkilileri tehdidin bitmediği konusunda uyarıyor. Tatil dönemine girildiğini hatırlatan CDC Afrika direktörü John Nkengason, "... insanlar, aileleriyle görüşmek için büyük şehirlerden köylere, uzak bölgelere doğru büyük bir hareketlenme eğiliminde olacaklardır. Bu, pandemiyi tetikleyebilir" dedi. Afrika’nın Temmuz’da günde 14 binle zirve yapan vaka sayısı, şu an günde 10-12 bin civarında. Ancak vaka sayıları gün geçtikçe Temmuz günlerindeki durumuna yaklaşıyor.

Senegal’deki Pasteur Enstitüsü solunum virüsü teşhis laboratuvarı sorumlusu Ndongo Dia, Senegal’in salgının en kötü sonuçlarını nasıl savuşturduklarından emin değil. Senegal; sınırlarını kapatma, Amerikalılar sonuçlar için günlerce beklerken, sonuçlarını dört saatte açıkladıkları testler yapma ve virüsün yayılma hızı yavaşlayana kadar karantina uygulama gibi hızlı önlemler alarak övgü toplamıştı. Öte yandan, Dia "bizim şansımız nüfusumuzun yapısı. Şiddetli vaka sayısı, daha yaşlı insanların olduğu kuzey ülkelerine göre daha az olacak" dedi.

Sahra altı Afrika nüfusunun neredeyse yüzde 60’ı 25 yaşın altındayken, sadece yüzde 3’ü hastalığın ve ölümlerin yaygın olduğu 65 yaşın üzerinde. Afrika'da 65 yaş ve üstü nüfus oranının yüksek olduğu Güney Afrika, Tunus, Cezayir ve Mısır’daki ölümle sonuçlanan vakalar, Afrika’daki tüm koronavirüs ölümlerinin üçte ikisini oluşturuyor.

DSÖ tarafından yapılan ön analizler, Afrikalıların herhangi bir hastalık geçirmeden koronavirüsü atlatma ihtimalinin iki kat daha fazla ve kıtadaki vakaların yüzde 80’inin semptomsuz olabileceğini söyledi. Bu oran, dünyadaki diğer bütün ülkelerdeki oranlardan daha yüksek.

'DAHA ÇOK BAĞIŞIKLIK, DAHA AZ VAKA' HİPOTEZİ

Birçok Afrikalı epidemiyolog, Afrika’da yaygın olan bulaşıcı hastalıkların veya doğduktan sonra yapılan aşıların yeni koronavirüse karşı bir düzeyde bağışıklık kazandırmış olabileceği hipotezini araştırmaya değer görüyor. Sınır Tanımayan Doktorlar’ın Afrika’daki araştırma kolunda bölgesel temsilci olan Kamerunlu epidemiyolog Yap Boum, "Sıtma, tifo ve menenjit gibi çok sayıda patojene oldukça sık maruz kalıyoruz" dedi ve bu durumun ABD, Avrupa ve diğer yerlerde farklı olabileceğini hatırlattı.

Buna karşın DSÖ yetkililerinden Ngoy Nsenga, pek çok faktörün virüsün Afrika’da yayılma hızını etkileyebileceğini, ancak Kamerunlu epidemiyolog Boum’un öne sürdüğü gibi çok sayıda patojene maruz kalmanın bunun sebebi olamayacağını söyledi. Farklı türler olmadığının altını çizen Nsenga, bu hipotezi çürütebileceğini söyledi ve "Dünyanın her yerinde laboratuvar ağımız var. Birçok yerden sekans yapmıştık, ancak buradan (Afrika’dan) daha farklı türler görememiştik" dedi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN