[Karar]
ZİVER BÜYÜKTAŞ / EYÜPHAN KILIÇ-ANKARA
2011 yılında gerçekleştirilen genel seçim öncesinde seçmen sıfatı kazanmış 46 milyon 611 bin 709 vatandaşın kişisel verilerinin sızdırıldığının ortaya çıkması üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Verilerin hangi kurumlardan sızdırıldığı veya çalındığı incelenirken şüpheler kimlik bilgilerinin korunmasında sorumlu Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye İstatistik kurumu (TÜİK) ve Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üzerinde yoğunlaştı. Bankacılık sistemleri için siber saldırı tatbikatları düzenleyen TÜBİTAK’ın o dönemki yönetimi de şaibe altında.
SİBER SUÇ DÜNYA İÇİN TEHDİT
Başbakan Ahmet Davutoğlu, yaptığı açıklamada, gerekli tedbirin alındığını belirterek ‘Endişeye gerek yok’ mesajı verdi. Davutoğlu, şunları söyledi: Siber suçlar bütün dünya için büyük tehdit. Devletlere, kurumlara emanet edilmiş kişisel verilerin korunması önemli. Başbakan olarak benim kişisel verilerim ne kadar mahrem ve önemli ise herhangi bir vatandaşımızınki de o ölçüde önemlidir. Evimin adresi bildirilmiş. Gelmek isteyen varsa buyursun.
MERNİS’TEN SIZMA YOK
İçişleri Bakanı Efkan Ala ise tüm vatandaşların kimlik bilgelerinin kayıtlı olduğu MERNİS sisteminden bir sızmanın olmadığını açıkladı: Ta 2009’daki bir hadise, yeniden gündeme getiriyorlar. Vatandaşlarımız endişe etmesin. Nüfus hizmetlerinden Nüfus Genel Müdürlüğü’nden, İçişleri Bakanlığı’ndan, kimliklerin tutulduğu birimde, Nüfus Genel Müdürlüğü’nün sisteminden bir sızma yok.
PARALEL'İN ALGI OPERASYONU
Bütün gözlerin çevrildiği Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ise kişisel verilerin YSK tarafından partilere ‘disket’le verilen seçmen kayıtlarından sızdırılmış olabileceğine işaret etti. Haberlerin Paralel Yapı’nın algı operasyonu olduğunu söyleyen Yıldırım, şöyle konuştu: Kafa karıştırmak, vatandaşı rahatsız etmek için malum örgüt bunu yapıyor. Bunu alenen yapamıyor, başka bir ülkeden yapıyor. Vatandaşlar buna rağbet etmesinler. Bütün seçimlerden önce seçime girecek partilerin tamamına seçmenlerin adlarını, adreslerini, TC numaralarını yasa gereği vermek zorundasınız. Kimler paylaştı bilemiyoruz. Kişisel verilerin korunmasına dair kanun çıkardık. Bugün, yarın yürürlüğe girer.
TATBİKATTA ÇALINDI İDDİASI
Karar’ın ulaştığı TÜİK kaynakları sızdırmanın kendileriyle ilgisinin olmadığını ifade etti. YSK’da ise sessizlik hakim. Şüphelerin yoğunlaştığı bir diğer kurum da TÜBİTAK. TÜBİTAK ile Bilgi Teknolojileri Kurumu’nun (BTK) koordinasyonuyla 25-28 Ocak 2011’de düzenlenen Ulusal Siber Tatbikatı yapıldı. Tatbikatın başarıyla sonuçlandığı açıklanmasına rağmen, “Tatbikat başlamadan önce tüm bilgilerin test makinalarından birine sızdırıldığı” iddiası gündeme gelmişti. Teste “güvenli olmadığı” gerekçesiyle karşı çıkan BDDK, 2012 yılında bir genelge yayınlamış ve tatbikatlara yeni düzenleme getirmişti.
CD İLE PAYLAŞIM GÜVENLİ Mİ?
Eski YSK başkanlarından Muammer Aydın Yüksek Seçim kurulu’nun siyasi partilere verdiği seçmen bilgilerini eskiden liste şeklinde verdiklerini, sonradan CD ile ulaştırıldığını belirtti. Seçmen listelerinin sadece siyasi partilere değil, muhtarlara da verildiğini belirten Aydın, YSK’nın verdiği seçmen bilgileriyle vatandaşların kişisel verilerine ulaşılamayacağını söyledi. YSK’nın partilere seçmen kayıtlarını gönderme yöntemi ise eleştirilere neden oldu. Milyonlarca kişinin bilgilerinin CD’lerle gönderilmesinin güvenlik açığına neden olduğu belirtildi.
SEÇMEN BİLGİLERİ PARTİLERE GİDİYOR
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, verilerin nereden ve nasıl sızdığını bilmediğini belirterek, ekledi: Rakamlara baktığınız zaman 50 milyon civarında. Bu, Türkiye’deki seçmen sayısına yakın. Bildiğiniz gibi YSK, seçmenlere ilişkin bilgileri siyasi partilerle de paylaşıyor. O nereden sızdı, nasıl sızdı bunun araştırılması, tahkik edilmesi, üzerinde durulması lazım.
