ŞABAN ÖZDEMİR
Mimar Sinan Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne girdiğimde Mehmed Çavuşoğlu vefat edeli on yıl olmuştu. Hocalarımız sık sık Çavuşoğlu’ndan öyle söz ederlerdi ki bizler ‘Ne çok şey kaçırmışız.’ derdik. Çavuşoğlu’nu zaman içinde birçok kişiden dinledim. Hilmi Yavuz, Turan Alptekin gibi yakın arkadaşları hep hayırla ve dudaklarında bir gülümseme ile anlattılar bana Çavuşoğlu’nu. Konuşmalarda öne çıkan iki şey vardı: Divan edebiyatına hakimiyet ve mükemmel bir insan. Öğrencilerini nasıl sahiplendiğini, onların sorunlarınlarıyla dertlendiğini, divan edebiyatını halka tanıtan kişi olmasını, muazzam kişiliğini onun hakkında yapılan sohbetlerden ve hakkında yazılan yazılardan öğrendikçe rahle-i tedrisinde bulunamamaktan bir kez daha hayırflanırdım. Vakıa yayımladığı divanlar, yazdığı akademik yazılar bir yana onu Divan edebiyatını topluma tanıtan hoca olarak görürüm. O incecik “Divanlar Arasında” kitabı döneminde bu misyonu üstlenmişti.

Geçen gün kapım çaldı ve kargo görevlisi bir paket uzattı. Gelen pakette Mehmed Çavuşoğlu’nun kadirşinas kardeşi Ali Çavuşoğlu tarafından gönderilen üç kitap vardı. Paket değil sanki bir muştuydu gelen. Ali Bey’in hazırladığı “Prof. Dr. Mehmed Çavuşoğlu’nun Ardından” (Gece Kitaplığı), Mehmed Çavuşoğlu’nun “Bütün Şiirleri” (S’imge Yayınları) ve öğrencisi Barış Erdoğan’ın “Divan Şiirinde Prof. Dr. Mehmed Çavuşoğlu Rüzgârı (S’imge Yayınları) adlı kitaplardı gelenler.
Ali Çavuşoğlu’nun hazırladığı, “Prof. Dr. Mehmed Çavuşoğlu’nun Ardından” adlı kitap menkıbevi bir hayat yaşamış, Divan edebiyatına gönül vermiş, muhteşem bir hocanın ardından yazılan yazıları ihtiva ediyor. Abdullah Uçman’dan Günay Kut’a, Orhan Okay’dan Yılmaz Öztuna’ya kadar birçok edebiyatçı ve kültür insanın onun hakkındaki yazılarını içeriyor. Öyle hoş anekdotlar, öyle güzel yaşanmışlıklar var ki bu yazılarda siz de kitabı okuduğunuzda benim gibi Mehmed Çavuşoğlu’nun ilmine ve karakterine hayran kalacaksınız. Bir dönem arkeolojik eser muamelesi gören Divan şiirini tanıtmak, onun hakkında çalışmalar yapmak için ne büyük gayretler verdiğini takdirle okuyacaksınız. Örnek şahsiyetine hayran kalacaksınız.

Mehmed Çavuşoğlu’nun şiirlerini okuyunca şaşırdığımı itiraf etmeliyim. Divan edebiyatının en büyük uzmanlarından birinin şiirlerinin mazmunlarla, terkiplerle yüklü olacağını bekliyordum. Karşıma Anadolulu bir saz şairinin içtenliğiyle, sade, sımsıcak ve daha çok hece ile yazılmış şiirler çıktı. Bu şiirlerde memleketinin (Ordu) tüm renklerini, anne sevgisini, metafizik derinliklerle işlenmiş sorgulamaları bulacaksınız. İddiam şudur ki Mehmed Çavuşoğlu bu kitaptaki sadece “Mansur” şiirini yazsaydı yine de şair olarak anılırdı.
Çavuşoğlu etrafındaki son kitap ise öğrencisi Barış Erdoğan’ın “Divan Şiirinde Prof. Dr. Mehmed Çavuşoğlu Rüzgârı” adlı eser. Mehmed Çavuşoğlu’nun derslerinden, hatıralarından damıtılmış, deneme tadında çok lezzetli metinler. Bu metinlerde Çavuşoğlu, kültürümüz, Divan edebiyatı var.

Semadan birçok yıldız kayıp gider. Giderken ardında bir iz bırakır ve unutulur. Halley gibi bazıları da insanın ömründe bir kez ortaya çıkar ve unutulmaz izler bırakır, hep hatırlanır. Mehmed Çavuşoğlu, Halley gibi bir iz bıraktı edebiyatımızda. Mekânı cennet olsun. Onun hatırasına sahip çıkan kardeşi Ali Çavuşoğlu’na da çok teşekkürler.
