SALİHA SULTAN
Dostları, 20 Ağustos 2024’te Hakk’a yürüyen akademisyen, yazar Ersin Nazif Gürdoğan’ı vefatının ilk yılında unutmadı. Yediiklim dergisinin Üsküdar’daki mahfili Meva Kitap Kafe’de düzenlediği anma programına edebiyat dünyasından Şakir Kurtulmuş, Hüseyin Akın, Adnan Özer, Suavi Kemal Yazgıç, Özcan Ünlü, Eyup Taşçı gibi birçok isim katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan etkinlikte merhumun dostları Turan Koç, Necip Evlice, İsmail Kıllıoğlu ve öğrencisi Hasan Taşçı anılarını anlattı. Evlice, Gürdoğan’ı en çok Nuri Pakdil ile o dönemki mektuplaşmalarından hatırladığını vurgulayarak, şu tanıklığını anlattı: “Pakdil ile buluştuklarında ‘Ağabey ben yurt dışına eğitime giderken havalimanında sizi beni uğurlamak için bekler bulmuştum ve bana İngilizce bir Kur’an meali hediye etmiştiniz. İşte ben hayatım boyunca o Kur’an üzerine çalıştım, benim rehberim oldu’ derdi.”
‘BİZİ GERÇEKLERE DAİR UYARIRDI’: Kıllıoğlu ise, Gürdoğan ile 1969’da Ankara’da öğrenciyken tanıştığını ve dostluklarının yıllar içinde Edebiyat, Mavera gibi dergiler çevresinde geliştiğini anlatarak, şu özelliklerini aktardı: “Herkes edebiyatçıydı. Nazif dışında içimizde iktisadi faaliyete bakan yoktu, köken olarak mühendis olduğu için matematik zihni daha öndeydi. Hayalle gerçeği her karıştırdığımızda bizi gerçeklere dair uyarırdı. Matematik mühendisi olmasına rağmen o iktisat alanına yoğunlaştı, işletme alanında elde ettiği bilgiyi Müslümanların hayatına nasıl aktaracağına kafa yordu.” Taşçı ise Gürdoğan ile bağının hiç kopmadığını, merhumun kendisinin yanı sıra çocuklarının eğitim hayatını dahi yakından takip ettiğini aktardı. Organizasyonu düzenleyen isimlerden Müstakim Haksal da konuklara hitap ederek, Meva Kitap Kafe’nin kültürel bir mekan haline gelmesinin Gürdoğan’ın isteği olduğunu aktararak, onun tavsiyeleri doğrultusunda Cumartesi Sohbetleri’nde öğrencileri yazarlarla buluşturmaya devam ettiklerini belirtti.
TURAN KOÇ: ‘ŞİİR YAZMADI AMA SANATKÂRANE YAŞADI’
Merhum ile Nuri Pakdil’in evinde tanıştığını söyleyen Turan Koç ise, taşradan Ankara’ya giden bir öğrenci olarak tanıştığı Rasim Özdenören, Nuri Pakdil, Cahit Zarifoğlu, Ersin Nazif Gürdoğan gibi ‘ağabeyleri’ hakkındaki düşüncelerini “Bizi kucaklayan bir ocaktı bu isimler” ifadeleriyle dile getirdi. Ağabeylerinin kendilerine sürekli tavsiyeler verdiğini belirten Koç, Gürdoğan hakkında ise şunları vurguladı: “Rasim hoca bize roman, hikaye tavsiye ederdi. Nazif abi de kitaplar tavsiye ediyordu ama roman desek roman değil, hikaye desek hikaye değil. Doktorayı yeni vermişim bana Henry Rosovsky’nin ‘Bir Dekan Anlatıyor’ kitabını önerdi, ‘Yahu doktoraya hazırlanıyoruz ağabey, dekan halimiz olacak yok ya’ diye şakalaştım. Kitabı aldım fakat o dönem okumadım.” Koç, emekliliğinden sonra Sabahattin Zaim Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı olduğunu hatırlatarak, “Nazif ağabeyin tavsiye ettiği o kitabı dekan olduktan sonra okudum. Meğer yazar sadece görevleri değil öğrenci olmanın da ne olduğunu, yani üniversiteyi anlayınca hayatı da nasıl anlayacağınızı da anlatıyormuş” diye konuştu. Koç, son olarak şunları söyledi: “Nazif ağabey şiir yazmadı, resim yapmadı ama sanatkarane yaşadı, vicdanı ile yaşadığından, gönlü tok yaşadığından eminiz. Nerede bir köz varsa onu üflemeye çalıştığına ben de şahidim.”
