Sizin başka işiniz yok mu

Sizin başka işiniz yok mu

Savaşın küresel zorluklara yol açtığı, ekonominin ateş çemberinden geçtiği dönemde hükümet, belediyelerin elindeki kültür varlıklarına odaklandı. Milli Saraylar’a müzeleri devralma yetkisi verilmesinden bir gün sonra İBB mülkiyetindeki Talat Paşa Konağı Vakıflar’a devredildi. Gerekçesi tartışmalı adım ‘Bu yapılanlarla ne amaçlanıyor. İktidar öncelikle acil sorunlara çözüm arasın’ tepkilerine yol açtı.

SALİHA SULTAN

Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle, Milli Saraylar’ın kamu müzelerinin yönetimini devralmasının önü açıldı. 24 saat sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi mülkiyetinde bulunan Yerebatan Sarnıcı’nın üzerindeki Talat Paşa Konağı, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredildi. Galata Kulesi, Hidiv Kasrı ve Taksim Gezi Parkı’na el konulmasının ardından alınan yeni karara vatandaşlardan ‘Hükümetin gündemi bu mu’ eleştirileri geldi.

27.jpg

'YAPILAN İŞLEMLERDE HEM HUKUK HEM TARİH GARABETİ VAR'

İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Galata’da olduğu gibi Talat Paşa Konağı’nda da hem hukuk hem tarih garabetinin söz konusu olduğunu kaydetti. Müzelere yönelik kararnameyi değerlendiren Mimar Prof. Dr. Zeynep Ahunbay da “Milli Saraylar Cumhurbaşkanlığı’na bağlandıktan sonra uzman ekipler alt üst oldu, yetişmiş kişiler ayrıldı. Bu yapılanların hepsi milli birikime karşı işler” dedi.

VAKIFLAR İBB’NİN BİR MÜLKÜNE DAHA EL KOYDU: 'BU GARABETİN MAKSADI SARNIÇ MI?'

Vakıflar Genel Müdürlüğü, İBB’nin mülkiyetindeki Yerebatan Sarnıcı’nın giriş yapısı Talat Paşa Konağı’na ilk Galata Kulesi’nde ortaya attığı ‘vakıf malı’ olduğu iddiasıyla el koydu. Kanunun 30’ncu maddesinin hukuksuz kullanıldığını söyleyen İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat: “Yapılan yasanın ruhuna aykırı. 20’nci yüzyılın başında yapılan konak kendi tarihinden 500 yıl sene geriye götürüldü, hukuk ve tarih garabeti yaşandı. Daha önce de mülklerimize el koyuldu, umarım Yerebatan Sarnıcı için de böyle olmaz, sarnıç ve sarayı karıştırmazlar.”

Vatandaşlar aylardır ekonomik krizle boğuşurken hükümet ise belediye gibi kurumların mülkiyetinde bulunan müzeler ve tarihi eserlerin devir derdiyle gündemde. Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı’nın kamu kurum ve kuruluşlarının müzelerinin yönetimini devralmasının önünü açan Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin ardından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) mülkiyetinde bulunan Yerebatan Sarnıcı üzerindeki tarihi Talat Paşa Konağı’nın Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredildiği ortaya çıktı. KARAR kararname haberini önceki gün ‘Galata’dan sonra Yerebatan’a devir gölgesi’ başlığıyla gündeme taşıyarak, İBB mülklerinde yaşanabilecek gelişmelere dikkat çekmişti. Haberin ardından ortaya çıkan devir işlemi, seçimden sonra Galata Kulesi dahil bugüne kadar 7 mülkiyetine el koyulan İBB’ye bağlı tarihi mekanların risk altında olduğuna işaret etti.

‘HEM HUKUK HEM TARİH GARABETİ’

Tarihi Yarımada’daki Yerebatan Sarnıcı’nın giriş yapısı olan ve sarnıç üzerinde bulunan Talat Paşa Konağı, Galata Kulesi ve Taksim Gezi Parkı gibi İBB’nin elinden alınarak Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilmesinin ardından bir basın açıklaması yapan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, konağa Vakıflar Genel Müdürlüğü (VGM) tarafından Galata Kulesi ve Gezi Parkı’nda olduğu gibi Vakıflar Kanunu’nun 30’ncu maddesine dayandırılarak, hukuksuz bir şekilde el koyulduğunu açıkladı. Polat, devir işleminin detaylarına ilişkin şu bilgileri verdi: “Vakıflar Kanunu 30’ncu madde bir süredir kentteki tarihi yapıların geleceklerini etkileyecek şekilde el değiştirmesine yol açan kararlarla gündem oluyor. 30’ncu madde İBB’nin mülklerinin elinden alınmasını gerektirecek bir zemine sahip değil. Yapılan uygulama yine tarihsel bilgiye ve yasanın ruhuna aykırı. Çünkü Talat Paşa Konağı 20’nci yüzyılın başında yapılmış, dönemin mimari özelliklerine sahip bir yapı. Nasıl Galata Kulesi Cenevizliler tarafından yapılmışken, Osmanlı yapısı gibi konumlandırılmış ise, Talat Paşa Konağı da tarih tahrifatlarıyla tanımlanarak devredilmiş durumda. Vakıflar Kanunu 30. maddeye göre bir yapının vakıflara mahkemesiz, tapu yoluyla devredilebilmesi için, devredilen mülkün vakıf eliyle yapılmış olması ve vakıf kültür varlığı olması gerekir. Burada söz konusu yapının mülkiyeti bu kararla 4 tane vakıf arasında mülkiyeti paylaştırışmış durumda. Talat Paşa Konağı’nın 4 tane vakıf tarafından yapılmayacağı zaten belli ama bu dört vakfa baktığımızda, Akbıyık Muhittin Vakfı 1464 yılında faal olan, Geli Ali Paşa Vakfı da 1571’de faal olan bir vakıftır. Diğer iki vakfın mülkiyeti de, Hatun Vakfı ve Hacı Mehmet Vakfı, bugüne ulaşmamış vakıflar. Yani bu yapı kendi tarihinden 500 yıl sene geriye götürülerek, bir başka vakfın mülküymüş gibi gösterilerek, hem hukuk hem tarih garabeti olacak bir uygulamaya konu edilmiştir. Bir Osmanlı vakfı tarafından yapılmıştır diye İBB’den alınmış bir mülktür artık.”

25.jpg25-001.jpg25.jpg25.jpg25.jpg25.jpg25.jpg25.jpg25.jpg25.jpg25.jpg

‘UMARIM SARAY VE SARNICI KARIŞTIRMAZLAR’

Müzelerin Milli Saraylar’a devrinin önünü açan Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin ardından eş zamanlı olarak Talat Paşa Konağı’nın devriyle karşı karşıya olduklarını belirten Polat, şu endişesini dile getirdi: “Milli Saraylar’da sarayların halka devri diye bir konu var, bu yüzden adı ‘saraylar’dır. Eğer İstanbul folkloründe çok sıklıkla kullanıldığı şekliyle bir yanılgı oluşursa, Yerebatan Sarnıcı’nın da benzer bir akıbeti olacaktır. Yerebatan Sarnıcı, halk dilinde Yerebatan Sarayı olarak anılmaktadır. Kültür alanını yöneten dostlarımız sarnıç ve sarayı karıştırmasınlar. Bizans döneminde yapılmış bir sarnıçtır, gerçek adı Yerebatan Sarnıcı’dır dolayısıyla Milli Saraylar kapsamına alınacak statüde değildir. Umarım böyle bir tasarruf olmayacaktır, sarnıcın bu tür spekülasyonlarda yer almaması temennimiz.” Polat, Yerebatan Sarnıcı’nın bir kısmına el koyulduğunu vurgulayarak, “El koyulan yerler sarnıca giriş çıkış yapılarımız, henüz kuruma resmi bir yazı gelmedi. Daha önce de mülklerimize el koyuldu, umarım Yerebatan Sarnıcı için de böyle bir süreç olmayacaktır” ifadelerini kullandı. İBB’nin daha önceki hukuksuz devir işlemleri için açtığı davaların devam ettiğini hatırlatan Polat, “Galata Kulesini kaybettiğimizde sadece mülk değil, oradan gelen gelirleri de kaybettik. Milyonları aşan ziyaretçileri olduğu için İBB’ye büyük ekonomik kayıp yaratan alanlar bu mekanlar. Bu kültürel miras konusunda kullanacağımız kaynağın da kaybı anlamına geliyor, çünkü buralardan elde edilen gelirler bu harcamalarda kullanılıyordu” sözleriyle, el koyulan tarihi eserlerin İBB için ciddi bir ekonomik kayıp anlamına geldiğinin de altını çizdi. Öte yandan Talat Paşa Konağı’na el koyulmasına vatandaşlar da sosyal medyada tepki gösterdi. Hüseyin Ateş isimli bir vatandaş el koymayı “Nasıl bir yönetim anlayışı kendi partisi yönetimde iken almıyor, yönetim partisi değişince alıyor? Bunun altında ne var acaba?” ifadeleriyle sorguladı. İBB’nin Talat Paşa Konağı’na ‘hukuksuz el koyulduğu’ iddialarının ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğü ise henüz resmi bir açıklama yapmadı.

TALAT PAŞA’NIN RESMİ KONUTU

Vakıf malı olduğu iddiasıyla VGM’ye devredilen Talat Paşa Konağı, Yerebatan Caddesi ile Alemdar Caddesi’nin kesiştiği noktada, sarnıcın girişinin karşısında, aynı zamanda da üstünde bulunuyor. Konak, Osmanlı dönemi sadrazamlarından Talat Paşa tarafından 1917-1918 döneminde resmi konut olarak kullanıldı.

24.jpg24-001.jpg24-001.jpg

‘BUNLAR MİLLİ BİRİKİME KARŞI İŞLER’

Cumhurbaşkanlığı kararnamesini KARAR’a değerlendiren restorasyon ve koruma çalışmalarının duayen ismi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Topkapı Sarayı’nın 2019’da Milli Saraylar’a devredildiğini hatırlatarak “Topkapı Sarayı’nın alınıp, yetmemesi, başka müzelere el uzatılması hoş değil” dedi. Ahunbay, şu görüşlerini aktardı: “Milli Sarayların kadrosu sınırlı. Milli Saraylar geçmişte İstanbul’daki milli sarayları korumak için örgütlenmiş, Anıtlar Müdürlüğü gibi yapıları, birçok uzmanı olan bir kurumdu. Cumhurbaşkanlığına bağlandıktan sonra bu ekipler dışarı atıldı, yetişmiş uzmanlar ayrıldı. Bu yapılanlar milli birikime karşı işler.” Anıtlar Müdürlüğü vardı, bunların hepsi dışarı atıldı. Bu yapılanların hepsi milli birikime karşı işler.”

‘OTORİTE DEĞİLLER’

Ahunbay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Örneğin Anıtlar Müdürlüğü bütün Türkiye’ye hizmet eden bir kuruluştu, şimdi bölgelere ayrıldı, yalnız İstanbul’da birden fazla kurul oluşturuldu. Çalışanlarının birikimleri bir yana itildi, yerlerine sıfır noktasından isimler getirildi. Bu kişilerin ise politik olarak tarafsız olma durumu yok. Getirilen isimler kamu adına bir otorite değiller. Politika olarak bunu yanlış buluyorum.”

‘USTALIĞA KİM KARAR VERECEK?’

Kararnamede yer alan ‘restorasyon çalışmalarında ustalık belgesi aranmaması’ kararına da değinen Ahunbay, “Kim karar verecek ustalığına? Yıllardır karşılaşırız, yüklenici firmalar birini getirir, çalıştırmaya kalkar. Ustalık, eğitimle ilgili bir konu. Bu konuda kurslar veriliyor, çünkü ustanın korumanın kuramını ve uygulamasını öğrenmesi de şart. Lafla uzman diye ortaya çıkan kişiler sağlıklı işler yapamaz. Bütün dünyada eğitim önemi. Kuramı, korumayı öğrenmeden yapılan işler tahrip edici olacaktır.”

‘KURALLARI GEVŞETMEK LAÇKALIK’

Restorasyonlarda sıklıkla skandal yaşandığını, yakın zamanda Galata Kulesi’ne hilti ile girildiğini hatırlatan Ahunbay, “Kuralların sıkılaşması gerekirken gevşemesi laçkalık. Bir şeyi bilimsel yaparsanız doğru olur, diğer türlü keyfi işleri daha çok görürüz” uyarısını yaptı. Ahunbay, alınan kararların restorasyon ve müze dünyasında büyük tepki ile karşılaşacağını söyleyerek, bu süreçte Milli Saraylar’ın mevcut kadrosu ve birikiminin de sorgulanacağını sözlerine ekledi.

İBB’NİN 7 MÜLKİYETİNİN ‘VAKIF MALI OLDUĞU’ SEÇİM SONRASI ORTAYA ÇIKTI

2018 seçimi sonrasında yönetimi değişen İBB’in o tarihten bugüne 7 mülkiyetine VGM tarafından 30’ncu maddeye dayandırılarak el koyuldu. Mülkiyeti 165 yıldır İBB’de olan Galata Kulesi, Şubat 2020’de ‘Kule-i Zemin Vakfı’ malı olduğu gerekçesiyle devroldu. KARAR, devri duayen isimler Necdet Sakaoğlu ve Doğan Kuban’ın görüşleriyle gündeme getirdi. Sakaoğlu “Bu konuda en önemli kaynak Osman Ergin’in ‘Mecelle-i Umur-ı Belediyye’ eseridir. Galata Kulesi, hendek ve etrafındaki alan 1856’da İstanbul’un ilk belediyesine tapulanmıştır”, Kuban ise, “Kule-i Zemin Vakfı’na kayıtlı olduğu uydurmadır, bu kule ilgili her türlü karar ancak Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından verilebilir” dedi. Mart 2021’de Gezi Parkı’na ‘Sultan Beyazıt HanVakfı’ malı denilerek el koyulurken, Temmuz 2021’de Hidiv Kasrı’na el koyuldu. İBB’nin mülkiyetindeki Tunuslu Hayrettin Paşa Konağı, Eminönü’nde otobüs duraklarının bulunduğu alan ve İBB hıfzıssıhha binaları da el koyulan tarihi yapılar arasında. Bu işlemleri eserin ilgili olduğu tapu dairesine yazı göndererek gerçekleştiren VGM, İBB’ye ise herhangi bir resmi bildirimde bulunmuyor.

31-mart-2022-kapak.jpg

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (13)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
13 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN