Kültür sanat siyasetin arka bahçesi olamaz

Kültür sanat siyasetin arka bahçesi olamaz

Pandemizede kültür sanat sektörürün temsilcileri Gelecek Partisi’nin düzenlediği ‘İstişare Toplantısı’nda sorunlarını dile getirdi. Müzik Sanatçıları Platformu Başkanı Recep Ergül “Siyasi kavgaların ortasında kaldık. Enstrümanlarını satanlar oldu. Yasal düzenleme yapılsaydı bin TL’nin muhatabı olmayacaktık” dedi. Gelecek Partisi lideri Davutoğlu da “Hibe değil kredi desteği açıklandı. Kültür sanat hayatını arka bahçesi kılan siyaset intihar etmiş demektir” uyarısında bulundu.

SALİHA SULTAN | KARAR

Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu, sanatçı meslek birlikleriyle bir araya geldi. Yaklaşık 50 temsilcinin yer aldığı toplantıda Müzik Sanatçıları Platformu Başkanı Recep Ergül “Telif sorunu çözülseydi Bakanlığın verdiği 1.000 lirayla muhatap olmayacaktık”, İstanbul Sahne, Perde, Film, Eğlence Yerleri Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Terlan Kaya “İstanbul’daki belediyelere destek yazıları yazdık. 28’i geri dönüş yapmadı”, Telif Hakları Derneği Başkanı Cafer Vayni “Hazırladığımız telif yasası sümen altı edildi” sözleriyle sektörün sorunlarını dile getirdiler.

Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu İstanbul Miniatürk’te müzik, sinema ve tiyatro dünyası meslek birlikleri temsilcileriyle bir araya geldi. Gelecek Partisi Kültür Sanat Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sema Silkin Ün’ün organize ettiği ‘Kültür Sanat İstişare Toplantısı’na Müzik Sanatçıları Platformu, Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi, İstanbul Sahne, Perde, Film, Eğlence Yerleri Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı, Türkiye Musiki Eserleri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM), Telif Hakları Derneği, Ehlisanat Kültür ve Sinema Derneği gibi sanatçı dernekleri ile meslek örgütlerinden yaklaşık 50 temsilci katıldı.

Toplantı programın moderasyonunu da yürüten Silkin Ün’ün “Bugünkü toplanma amacımız yarın göreve geldiğimizde kültür sanat adına neler yapmamız gerektiğini bugünden yaptığımız istişarelerle belirlemektir” sözleriyle başladı. Siyasi partiler nezdinde bir ilke imza atılan, salgın günlerinin kültür sanat sektöründe yarattığı kriz nedeniyle anlamlı bir çalışma olarak öne çıkan toplantıda öncelikli olarak meslek birlikleri temsilcileri genelde sektörde özelde salgın sürecinde yaşadıkları sıkıntıları dile getirdiler.  

davutoglu-manset.jpg

‘BİN LİRA İLE MUHATAP OLDUK’ 

Toplantıda ilk söz alan isimlerden Müzik Sanatçıları Platformu Başkanı Recep Ergül, müzik dünyası adına ilk olarak toplumsal olaylarda yasaklanan ilk etkinliğin konserler olduğunu hatırlatarak “Zaman zaman da siyasi kavgaların ortasında kalıyoruz. Mesela İstanbul Büyükşehir Belediyesi el değiştirdiğinde daha önceki dönemde konser alanların üstlerinin çizildiğini görüyoruz. Sanatçılar özgür insanlardır. Siyaset dünyasında yanlış ve yanılgı dolu ifadeler görüyor ve üzülüyoruz” dedi.

Salgın sürecinde müzik dünyasının yasaklarla birlikte büyük bir mali krize sürüklendiğini vurgulayan Ergül’ün şu sözleri ise sektörün içinde bulunduğu buhranı özetledi: “Pandemi sürecinde enstrümanlarını satmak zorunda kalan, intihar ederek vefat eden sanatçılarımız oldu. Genel anlamda birçok sıkıntımız var fakat uluslararası sözleşmelerimiz var, Berlin Sözleşmesi gibi, ama ne yazık ki Türkiye Avrupa’daki telif toplayan ülkeler arasında son üç ülkeden biri. Yasal düzenlemeler yapılabilseydi, telif önündeki sıkıntılar giderilebilmiş olsaydı pandemide bu kadar sıkıntı yaşamayacak, Kültür Bakanlığının verdiği 1.000 lira ile muhatap olmayacaktık.”  

‘ANAYASA DEVLET SANATÇISI İÇİN TEDBİR ALIR DER’ 

Günü birlik iş yapan sahne sanatçılarının sorunlarını aktaran İstanbul Sahne, Perde, Film, Eğlence Yerleri Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Terlan Kaya da, salgın sürecinde yaşadıkları acı tecrübeyi şu ifadeleriyle dile getirdi: “Sahne sanatçıları için İstanbul’daki bütün belediyelere yazı yolladık. 11 belediye cevap verirken, bazıları ‘bizde kayıtlı sanatçı yok’ cevapları geldi. 28 belediyeden ise hala cevap bekliyoruz. Anayasamızın 64. maddesi ‘devlet sanat faaliyetlerini ve sanatçısını korur, gereken tedbirleri alır’ diyor. Pandemi süreci bize gösterdi ki devlet bunun için hazırlıklı değilmiş.” 

‘BAĞIMSIZ SANATÇININ İLK ENGELİ BÜROKRASİ’ 

Toplantıda söz alan isimlerden Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Başkanı ve Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi üyesi Ragıp Ertuğrul da, bağımsız sanatçıların Türkiye’yi kendi imkanlarıyla yurt dışında  temsil ettiklerini ifade ederek “Devlet tarafından video, iaşe bedeli, ulaşım konusunda desteklenmesi lazım. Bunlar olmadığı için Türkiye’de bir kültür ekonomisinden söz edemiyoruz. Bir yerel yönetimin bize koca bir sezon boyunca bir gün bir salon tahsis etmesi büyük bir nimet gibi geliyor” dedi.

Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi olarak salgın sürecinde Bakanlığın oluşturduğu çalışma grubunda yer aldıklarını aktaran Ertuğrul “Pandemi sürecindeki eleştirilerimizi yapıyoruz. Süreç uzun, bunun bir tiyatro yasasına ulaşması için uzun çalımalar gerekiyor. Bu dönemde sayın bakanın icracı olması işimizi kolaylaştırdı ama yine de bürokrasiye takıldığımız oluyor” diye konuştu.   

‘TELİF YASASI SÜMEN ALTI EDİLDİ’ 

Bütün kültür sanat sektörünü kapsayan çalışmalar yürüten Telif Hakları Derneği Başkanı Cafer Vayni ise, toplantıda konuşulan sorunları “Bütün konuşmalar aslında uzun yılların kronik sorununun pandemi nedeniyle çok açık bir şekilde gün yüzüne çıkmışlığını gösteriyor” ifadeleriyle özetledi.

Kültür sanat sektöründe yaşanan telif sorunlarına yönelik 5846 maddede değişiklikler yapılması için bir yasa tasarısı hazırladıklarını kaydeden Vayni  “Bu tasarı sümen altı edildi ne yazık ki. Halbuki sümen altı edilmeseydi bugün çok ciddi bir kaynak aktarımı olacaktı. Türkiye’de Bakan değişiyor kültür politikası değişiyor. Kendimi bildim bileli kültür sanat alanında ciddi bir politika geliştirildiğini tespit edemedim. Uluslararası piyasa da kendi ülkemize telif getirmemiz gereken bir alan. 21. yüzyıl dünyada Batı emperyalizminin kaydığı alanın kültür endüstrisi olduğu görülüyor. 1996’da telif oranları yüzde 5 iken, 15 yıl sonra yüzde 15’e çıkıyor. Bu oranları göz ardı etmemek lazım.” 

‘YEREL YÖNETİMLER ‘BELEŞ’ TİYATRO İŞİNE SON VERMELİ’  

Ehli Sanat Sinema ve Kültür Derneği Başkanı Seda Sürmeli konuşmasında “63 üniversite ile ortak iş yapıyorum. Her yıl binlerce öğrenci mezun oluyor sinema-TV bölümünden ve iş bulamıyorlar. Gençlere kendi kültürünüze göre sinema yapın deniyor, nasıl yapacaklar? Hobi olarak mı? Gençler için üretim alanı oluşturmak zorundayız. Mezun olduktan sonra büyük boşluğa düşüyorlar. Kültür erozyonundan şikayet etmek yerine gençlere destek sağlamak gerek” diyerek genç sinemacıların sorunlarına dikkati çekti.

Tiyatro sanatçısı Batıkan Murat Avcı da, tiyatro dünyasının sorunlarını dile getirdiği konuşmasında “Yerel yönetimler tiyatrolardan oyun alıyorlar ama halka ücretsiz sunmaları sanatın değerini düşürüyor. Mutlaka bir bedel koymalılar. Ücretsiz alınan bir şey insanlara ‘beleş’, ‘ucuz’, ‘değersiz’ gelir. Yerel yönetimler sanatsal bir gösteriyi halka sunarken ne olursa olsun bir ücret koymalı. Bunları sergilerken de seyir kurallarının uygulanmasını sağlamak için ellerinden gelenleri yapmalılar” ifadeleriyle önemli bir soruna dikkati çekti.   

KÜLTÜR SANAT SİYASETİN ARKA BAHÇESİ OLMAMALI 

Meslek birliklerini dinleyen Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu, toplantı sonunda yaptığı konuşmada “Pandemi herkesi mağdur etti ama en çok mağdur olanlar kültür sanat camiası oldu. 200 sanatçının intiharı bu sektöre ilginin ne kadar hayati olduğunu hepimize gösterdi” dedi.  

Salgın sürecinde acil ihtiyacı olan kesimlere kredi imkanı sunmak yerine hibe desteği verilmesi çağrısında bulunduklarını hatırlatan Davutoğlu “Maalesef destekler çok geç açıklandı, tiyatrocular altı ay sonra, müzisyenler dokuz ay sonra. Birçoğu işini kaybetmişti. Kredi olanağı sunuldu, hibe değil. Destek için SGK borcu olmama şartı sunuldu ama bu süreçte borcu olmayan kalmadı.  

Müzik Susmasın desteği 30 milyon dediler, sonra 29 bin müzisyene 3. 000 destek vereceğiz dediler, matematiği çelişti. Sinema salonunda eğlence vergisi düşürüldü, kapalı yerlere düşürsek ne olur?” diye konuştu.  

Gelecek Partisi’nin hedefinin insan onurunun merkezinde olduğu bir kültür stratejisi olduğunu dile getiren Davutoğlu, şu görüşlerini paylaştı: “Kültür sanat siyasetin arka bahçesi olmamalı. Kültür ve sanat hayatını kendi arka bahçesi kılan siyaset intihar etmiş demektir. Çünkü kendisi de o kültür sanatta beslenemez. Kültür sanat hayatı çölleşir…” 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN