Elektronik sigaranın masum bir alternatif olmadığını biliyor muydunuz? Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, gençler arasında giderek yaygınlaşan bu alışkanlığın ağız sağlığı üzerinde geri dönüşü olmayan hasarlara yol açabileceği konusunda uyarıyor. Özellikle ağız kuruluğu (kserostomi) ile başlayan süreç; diş çürükleri, diş eti iltihapları, kemik erimesi ve hatta erken yaşta diş kaybıyla sonuçlanabiliyor.

DİŞ ÇÜRÜKLERİ, KEMİK ERİMESİ VE ERKEN YAŞTA DİŞ KAYBI!
Prof. Dr. Özkan, elektronik sigaraların “daha zararsız” olduğu algısının son derece tehlikeli olduğuna dikkat çekiyor. İçeriğinde yer alan propilen glikol ve gliserin gibi maddelerin tükürüğü baskıladığını, bu nedenle ağızda nem dengesinin bozulduğunu vurgulayan Özkan, 2024’te yapılan çok merkezli bir çalışmada, elektronik sigara kullanan bireylerin %42’sinde klinik ağız kuruluğu tespit edildiğini aktardı.
Kuruyan ağız dokularının, dişleri bakterilere karşı savunmasız bıraktığını ve bu durumun diş çürüklerini hızlandırdığını belirten Özkan, “Ağız kuruluğu tedavi edilmezse, diş eti hastalıkları ve çene kemiği erimesi kaçınılmaz hale geliyor. Bu zincir sonunda genç yaşta diş kayıpları ve implant yapılamayacak kadar ileri kemik kaybı ile karşılaşıyoruz” dedi.
AĞIZ KOKUSU VE YARALAR DA ARTIYOR
Elektronik sigara kullanan bireylerde halitoz (kötü ağız kokusu) ve tekrarlayan ağız yaraları da yaygın olarak görülüyor. Prof. Dr. Özkan, bu durumun sosyal yaşamı da ciddi şekilde etkilediğini belirterek, şu uyarılarda bulundu:
- Tütün ve elektronik sigara mutlaka bırakılmalı
- Tükürük akışını artıran doğal destekler (ksilitol içeren sakız, limon, ananas vb.) kullanılmalı
- Alkol içeren gargaralardan uzak durulmalı
- Bitkisel içerikli, nemlendirici ağız bakım ürünleri tercih edilmeli
- Bol su içilmeli ve düzenli diş hekimi kontrolleri ihmal edilmemeli

“GEÇ KALIRSANIZ TELAFİSİ YOK!”
Prof. Dr. Özkan, basit görünen bir ağız kuruluğunun bile zamanla büyük kayıplara neden olabileceğini vurgulayarak son uyarısını yaptı:
“Elektronik sigaranın zararları sessiz ilerler. Fark edilmediğinde estetik, çiğneme ve konuşma gibi hayati fonksiyonları etkileyen ciddi sorunlara yol açar. Bu nedenle erken önlem şart!”


