Bilim insanları uzun süredir sosyal desteğin ve fiziksel temasın insan psikolojisi üzerindeki iyileştirici gücünü araştırıyor. Ancak yapılan son çalışmalar, bu etkinin cinsiyetler arasında belirgin bir farklılık gösterdiğini kanıtladı. Araştırma sonuçlarına göre, partnerine kısa süreliğine de olsa sarılan kadınlarda, akut stres durumlarında salgılanan kortizol seviyesinde anlamlı bir düşüş gözlemlendi.
Vücudun stres anında verdiği "savaş ya da kaç" tepkisini yöneten kortizol hormonu, kadınların partnerleriyle kurdukları fiziksel temas sonrasında baskılanıyor. Yani, zorlu bir günün ardından veya gergin bir olayın hemen sonrasında gerçekleşen sarılma eylemi, kadın bedeni için biyolojik bir sakinleştirici işlevi görüyor. Bu durum, kadınların stres yönetiminde dokunsal bağın ne denli kritik bir rol oynadığını bilimsel olarak doğruluyor.

ERKEKLERDE BİYOLOJİK YANSIMASI NEDEN FARKLI?
Araştırmanın en dikkat çekici ve şaşırtıcı kısmı ise erkekler üzerindeki verilerde gizli. Aynı deney koşulları altında incelenen erkeklerde, partnerlerine sarılmanın kortizol seviyeleri üzerinde kadınlardaki gibi düşürücü bir etkisi tespit edilemedi.
Erkeklerin stres anında sarılmaya verdikleri tepkinin kadınlardan farklı olması, beynin stresle başa çıkma mekanizmalarının cinsiyete göre farklılaştığını gösteriyor. Uzmanlar, erkeklerde bu etkinin gözlemlenmemesini, erkeklerin stresi işleme biçimlerinin veya sosyal şartlanmalarının, sarılmanın getirdiği oksitosin etkisini nötralize edebileceği ihtimaline bağlıyor.

