Küresel ölçekte kronik ağrı şikayetleri yüksek seviyelerini koruyor

Küresel ölçekte kronik ağrı şikayetleri yüksek seviyelerini koruyor

2024 ve 2025 yılları, hem küresel sağlık verileri hem de Türkiye’deki sağlık sistemi istatistikleri açısından oldukça çarpıcı rakamlara sahne oldu.

Dünya genelinde kronik ağrı şikayetleri artış gösterirken, Türkiye’de sağlık kuruluşlarına başvuru sayılarında rekor seviyeler görüldü. Modern yaşamın getirdiği hareketsizlik ve beslenme alışkanlıkları, kas-iskelet sistemi hastalıklarının yaygınlaşmasında temel etkenler arasında yer aldı. Sağlık sistemindeki yoğunluk, koruyucu hekimlik uygulamalarının önemini bir kez daha gündeme taşıdı. Op. Dr. Hakkı Yıldırım, mevcut tabloyu ve ortopedik rahatsızlıkların önlenmesindeki kritik noktaları değerlendirdi.

Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan Sağlık İstatistiklerine göre, Türkiye’de toplam hekime müracaat sayısı 1 milyar 47 milyon 877 bin 901 olarak gerçekleşti. Bu rakam, ülke nüfusuna oranlandığında sağlık hizmetlerine olan talebin ne denli yüksek olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır. Ayrıca 2025 yılı içerisinde Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden alınan randevu sayısının 388 milyonu aştığı raporlandı. Sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaşması vatandaşların talebini karşılarken, başvuru yoğunluğu sistemin işleyiş dinamiklerini de etkiledi. Rakamlar, tedavi edici hizmetlerin yanı sıra hastalıkların oluşmadan önlenmesinin gerekliliğini gözler önüne serdi.

Sektördeki bu yoğun veri trafiği ve artan başvuru sayıları üzerine Op. Dr. Hakkı Yıldırım, durumu koruyucu hekimlik perspektifinden ele aldı. Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu: "Hastanelere başvuru sayılarındaki bu ciddi artış, toplumumuzun sağlık hizmetlerine erişim bilincinin yüksek olduğunu gösteriyor. Ancak bu yoğunluk, biz hekimlere hastalıklar daha kronikleşmeden müdahale etme sorumluluğunu da yüklüyor. Sağlık sistemindeki yükü hafifletmenin ve yaşam kalitesini artırmanın yolu, koruyucu hekimlik uygulamalarını yaygınlaştırmaktan geçmektedir."

"Kronik ağrılar modern yaşamın bir sonucu olarak artıyor"

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve OECD tarafından paylaşılan veriler, kas ve iskelet sistemi rahatsızlıklarının küresel bir sorun haline geldiğini kanıtlamaktadır. WHO verilerine göre, 2020 yılında 619 milyon kişiyi etkileyen bel ağrısı şikayetlerinin, 2050 yılında 843 milyon kişiye ulaşması beklenmektedir. Öte yandan OECD’nin 2021 raporlarına göre, 16 yaş ve üzeri bireylerin yüzde 33'ünden fazlası uzun süreli bir sağlık sorunu veya kronik hastalık bildirmektedir. Küresel ölçekte orta ve şiddetli kronik ağrı görülme sıklığının yüzde 20 seviyelerinde seyretmesi, sorunun boyutunu gözler önüne sermektedir. Bu veriler, rehabilitasyon ve önleyici tedavilerin küresel sağlık politikalarında öncelikli hale gelmesini zorunlu kılmıştır.

Yıldırım, bu istatistiklerin altında yatan nedenlerin sadece mekanik sorunlar olmadığını vurgulayarak konuya açıklık getirdi: "Artık ortopedik şikayetleri sadece kemik veya kas sorunu olarak göremeyiz; çevresel toksinler, beslenme kalitesi ve stres faktörleri ağrıları tetikliyor. Op. Dr. Hakkı Yıldırım kliniğinde benimsediğimiz yaklaşım, hastayı bir bütün olarak ele alıp ağrının kök nedenine inmeyi hedeflemektedir. Modern insanın maruz kaldığı kimyasallar ve uyku düzensizlikleri tedavi edilmeden, sadece ağrı kesicilerle kalıcı bir iyileşme sağlamak mümkün değildir."

Bütüncül sağlık yaklaşımı tedavi süreçlerini şekillendiriyor

Modern tıbbın geldiği noktada, hastalıkların teşhis ve tedavisinde sadece semptomlara odaklanmak artık yeterli görülmemektedir. Özellikle ortopedi gibi branşlarda, hastanın yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve psikolojik durumu tedavi başarısını doğrudan etkilemektedir. Gıdaların besin değerinin geçmişe oranla düşmesi, vücudun kendini onarma kapasitesini zayıflatarak kronik hastalıklara zemin hazırlamaktadır. Hekimler, cerrahi müdahalelerden önce vücudun doğal dengesini sağlayacak yaşam tarzı değişikliklerini ön plana çıkarmaktadır. Bu yaklaşım, hem hastanın iyileşme sürecini hızlandırmakta hem de gereksiz cerrahi müdahalelerin önüne geçilmesini sağlamaktadır. Toplum sağlığının korunması adına atılan bu adımlar, uzun vadede sağlık ekonomisine de olumlu katkılar sunmaktadır.

'Koruyucu hekimlikle toplumsal sağlığa katkı sunacağız'

Ortopedi ve Travmatoloji alanında 20 yılı aşkın deneyime sahip olan Op. Dr. Hakkı Yıldırım, uzun yıllar kamu hastanelerinde edindiği tecrübeyi son dönemde özel sağlık hizmetlerine taşımıştır. Klasik ortopedi anlayışının ötesine geçen Yıldırım, hastalarına sunduğu bütüncül tedavi protokolleri ile sektörde farklı bir konumda yer almaktadır. Deneyimli isim, cerrahi gereklilikleri hassasiyetle belirlerken, önceliği her zaman doğal ve koruyucu yöntemlere vermektedir. Op. Dr. Hakkı Yıldırım, benimsediği vizyonu ve gelecek hedeflerini şu sözlerle aktardı.

"Meslek hayatım boyunca edindiğim en önemli tecrübe, hastayı dinlemenin ve empati kurmanın tedavinin yarısı olduğudur. Op. Dr. Hakkı Yıldırım olarak kliniğimizde, cerrahiyi en son seçenek olarak değerlendiriyor ve hastalarımızın bedenini toksinlerden arındırarak iyileştirmeyi amaçlıyoruz. Amacımız, basit ve düşük maliyetli önlemlerle kronik hastalıkların önüne geçmek ve insanların yaşam kalitesini ameliyatsız yöntemlerle yükseltmektir."

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN