TBMM Başkanvekili Celal Adan'ın başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulu'nda TBMM Başkanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçeleri görüşülüyor. Bütçeler üzerinde grubu olan siyasi partiler görüş ve önerilerini belirtmesinin ardından Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu sunum yaptı.
Memişoğlu, Sağlık Bakanlığı’nın yaklaşımının yalnızca mevcut ihtiyaçları değil, geleceğin sorumluluğunu da gözeten bir vizyona dayandığını belirterek, hastalıklar ortaya çıkmadan koruyucu hizmetleri esas alan, ihtiyaç halinde kaliteli tedaviye hızlı erişimi sağlayan ve sağlık ürünlerini yerli imkânlarla üretebilen bir sistem hedeflediklerini ifade etti.
Sağlık sistemini daha etkin, erişilebilir ve vatandaş odaklı hale getirmek amacıyla son bir yıl içinde 86 mevzuat düzenlemesinin hayata geçirildiğini aktaran Memişoğlu, bu düzenlemelerle sağlık çalışanlarının haklarının güçlendirildiğini, hizmet sunumunun kolaylaştırıldığını ve vatandaşların sağlık hizmetlerine erişiminin iyileştirildiğini söyledi.
2025 YILINDA YURTDIŞINA ÇIKAN 412 HEKİMİN 249'U YIL İÇERİSİNDE TÜRKİYE'YE GERİ DÖNDÜ
Sağlıkta insan gücüne ilişkin veriler paylaşan Memişoğlu, 2002 yılında 379 bin olan sağlık çalışanı sayısının yaklaşık beş kat artırılarak 1,5 milyona ulaştırıldığını, hekim sayısının 92 binden 234 bine, hemşire ve ebe sayısının ise 113 binden 334 bine çıkarıldığını bildirdi.
Yurtdışına hekim göçü iddialarına da değinen Memişoğlu, "Hekimlerimizin iyi hal belgesi alıyor olmaları, yurtdışına gittikleri anlamına gelmez" diyerek, 2025 yılında 412 hekimin yurtdışına çıktığını, önceki yıllarda yurtdışına giden 249 hekimin bu yıl içerisinde Türkiye’ye geri döndüğünü dile getirdi.
"KAMU-ÖZEL İŞ BİRLİĞİ MODELİ, SAĞLIK ALTYAPISINDA YÜKSEK HİZMET KALİTESİNİN ÖNEMLİ BİR ARACI OLDU"
Şehir hastanelerimiz, yalnızca yatak sayılarıyla değil; yüksek teknolojiye sahip altyapıları, modern tıp cihazları, donanımlı ameliyathaneleri ve geniş̧yoğun bakım kapasiteleriyle öne çıkmaktadır. Her biri, birer sağlık kampüsü olarak planlanan bu tesisler, dünyanın sayılı sağlık yatırımları arasında yer almakta ve Türkiye’nin sağlıkta fark oluşturan gücünü temsil etmektedir.
Bu büyük yatırımları hayata geçirirken, Kamu-Özel İş Birliği modeli, sağlık altyapısında sürdürülebilir yatırımın ve yüksek hizmet kalitesinin önemli bir aracı olmuştur. Önümüzdeki dönemde de vatandaşımıza doğrudan fayda sağlayan, kamu kaynaklarımızı en etkin biçimde kullanan farklı finansman modellerini değerlendirmeye devam edeceğiz.
“TÜRKİYE, BUGÜN DÜNYANIN ÖNDE GELEN SAĞLIK DESTİNASYONLARINDAN BİRİ HALİNE GELMİŞTİR”
Sağlık altyapımız, nitelikli insan kaynağımız ve uluslararası standartlara sahip hizmet kalitemiz sayesinde, Türkiye, bugün dünyanın önde gelen sağlık destinasyonlarından biri haline gelmiştir. Bugün Suriye’den Somali’ye, Azerbaycan’dan Balkanlara uzanan geniş bir coğrafyada hastane inşasından, tele-tıp uygulamalarına, acil insani yardımlardan, eğitim programlarına kadar şefkat, bilim ve iş birliğini merkeze alan, bir sağlık gücü olarak varlık gösteriyoruz.
Türkiye, dijital sağlıkta da dünyanın örnek ülkeleri arasındadır. e-Nabız, e-Rapor, e-Reçete ve MHRS sistemleriyle sağlık verilerini en iyi şekilde yönetiyoruz. Bu sistemlerimiz, dünya çapında örnek gösterilerek, birçok ödüle layık görüldü.
"NORMAL DOĞUMU TEŞVİK EDEN POLİTİKALARI HAYATA GEÇİRECEĞİZ"
Sağlık sistemimizin erişilebilirliği, kapsayıcılığı ve dirençliliği uluslararası alanda takdir edilmekte, hatta diğer ülkelere model olarak önerilmektedir. Bu başarının arkasında; fedakarca görev yapan sağlık çalışanlarımızın alın teri ve milletimizin sağlık sistemine duyduğu güven vardır. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Yüzyılı’nda bu güveni büyütmeye, sağlık sistemimizi daha da güçlendirmeye ve insanımızın sağlığını her şeyin önünde tutmaya devam edeceğiz.
"MİLLETİMİZİN VERGİLERİYLE OLUŞAN KAMU KAYNAĞINI AZİZ MİLLETİMİZİN HİZMETİNE SUNACAĞIZ"
Koruyucu hizmetleri yaygınlaştıracak, obezite ve bağımlılıkla mücadeleyi artıracak, normal doğumu teşvik eden politikaları hayata geçireceğiz. Hasta ve çalışan haklarını geliştirecek, sağlık iletişimini güçlendirecek ve evde sağlık, palyatif bakım gibi alanlarda bütüncül ve entegre hizmet modellerini yaygınlaştıracağız. İlaç fiyatlandırmasından geri ödeme sistemine, kamu hastanelerinden üniversite hastanelerine kadar pek çok yapısal alanda reform adımları atacağız. Milletimizin vergileriyle oluşan, her bir kamu kaynağını, son kuruşuna kadar, aziz milletimizin hizmetine sunma sorumluluğuyla hareket edeceğimizi, huzurlarınızda bir kez daha ifade ediyorum."
